AYNI YOLUN YOLCULARI

Zafer Çam

Allah hesabını sadece erteler.

Kimsenin hakkını kimsenin yanında bırakmaz.

Fakat biz insanlar sabırsız olduğumuzdan anında hesabın görülmesini isteriz.

İnsan birine zülüm,  haksızlık, adaletsizlik mi yaptı hemen Allah tarafında ceza görmesini isteriz.

İnsanlar olarak çok aceleciyiz.

Tarihe baktığımızda nice zalimlerin sonlarının nasıl helak olduğunu gördükçe Allah’a hamd ediyoruz.

İnsanlık tarihiyle başlayıp günümüze kadar gelen zalimlerin hiç birinin sonu iyi olmadığı okuyoruz.

Nemrut Hz. İbrahim Ateşe attı da ne oldu Allahü Teâlâ “yani ey Ateş İbrahim’i yakma emri sonucunda yakamamıştır.

İbrahim tevhidin adı oldu.

Kazıklar sahibi, zulmün baş tacı Firavun Hz. Musa’nın peşine düştü kızıl denizde boğuldu.

Nemrut ve Firavun zül’ümün, zalimin adı oldu.

Günümüze gelip biraz daha yakın tarihten örnekler verecek olursak.

İran şahı Rıza hanedanı vardı, zalim bir şahtı saltanatı uğruna nice canlara kıydı.

Sonu diğer krallar, şahlar gibi oldu.

Bir zamanlar Irak diktatörü Saddam vardı, ülkesinde astığı astık, kestiği kestik bir yönetimin adıydı.

Kendi yetiştirdiği hâkimlerin idam hükmüyle yargılandı, Irak halkının elleriyle ABD’nin ipiyle asıldı.

Rus ya da Lenin komünist ihtilalini yaptıktan sonra yıllarca halkına zülüm yaşattı.

Komünizm yönetimine tabi olmayan halkı yok etti insanlık dramı yaşattı.

Gün geldi, saat doldu, Allah zalim liderin canını aldı.

 Lenin’in ölümüyle iktidar olan Stalin yıllarca insanlalar yaptığı zulümlerin hadi hesabı yoktu.

Sadece Müslüman halka değil, kendi halkına dahi akla hayale gelmeyen insanlık dışı zulümleri yapmıştı.

O kadar zalimane bir hal almıştı ki yanına korkudan kimseler gidemiyordu, ülkede yaşayan insanları biri birilerinin muhbiri yapmış, azıcık şüphelendiği insanları anında öldürtüp etrafına korku salan zalim bir lider halini almıştı.

 Zalim diktatör Stalin’in ölümü zulmü gibi olmuştur, adam odasında oturduğu yerde idrarını altına yaptığı halde yere düşüp bayılınca odaya giren korumaları “ yoldaş dinleniyor dokunmayın” diyerek idrarının üzerine düşerek orada can vermiştir.

Çin Komünist Devrim’i lideri, Mao iktidar olduğu dönemde 50 Milyondan fazla insanı idam ederek veya işçi kamplarına göndererek öldürdü.“ İnsanlık tarihinin en kanlı diktatörü olarak tarihe geçmiş birisinin sonu da diğerlerini aratmadı..

Hırsı uğruna Avrupa’yı kan gölüne döndüren çocuk, yaşlı, genç demeden katliamcı Hitler’in sonu küçücük odasında kendisinin katili olarak can veriyor.

Yıllarca Romanya’yı Krallıkla yöneten Çavuşesku ve eşi nasıl idam edildiler bu toplum gördü, adamların, mezarları bile yok.

Dünya üzerinde o kadar kanlı zalim diktatörler geldi geçti ki saymakla bitmez.

Ülkemizde bile şöyle bir etrafımıza baktığımız da siyasi tarih sahnelerinde kimler geldi kimler geçti birçoklarının isimlerini dahi unuttuk.

Bir zamanlar İhtilalci generaller vardı, yaş büyütüp idam ediyorlardı.

Milli şef ismet İnönü, hırsı uğruna Kırşehir’i kaza yapan Adnan menderes, fötr’lü çoban Demirel, Özal, atın bunu kapıya diyen Ecevit vardı.

Siyasi tarihimizde ismini unuttuğumuz cumhurbaşkanları, başbakanlar, seçilmişler, atanmışlar hani nerdeler.

Bunların ne cumhurluğu kaldı, ne başbakanlığı, ne seçilmişliği, ne atanmışlığı.

Hepside kazandıklarıyla, kaybettikleriyle hesap gününü bekliyorlar.

Bugün bizleri idare edenlerde, bizlerde aynı yolun yolcularıyız.

Allah’ın hiç acelesi yok dostlar günü, saati gelince ol der hepsi kendiliğin de olur.