‘Azami süre mağduru’ öğrenciler kapsamlı af bekliyor

Adem Yavuz Irgatoğlu

Ağustos ayı başında kaleme aldığımız yazı ve anadolugazete.com.tr’de yer alan haberin ardından çok sayıda yorum ve onlarca mail aldım. Azami süre nedeniyle sıkıntı yaşayanların mağduriyetini ve hikâyelerini okudukça ikinci bir yazıyı daha kaleme almanın faydalı olacağı kanaatindeyim.

Çünkü…

Gazetecilik bir anlamda toplumun sorunlarına eğilmektir, sıkıntıları dillendirmek, çözüm üretilmesine katkı sunmaktır. Kamu adına yayıncılık yapıyorsanız bu sorumluluktan kaçamazsınız. Bizler de bu sorumluluk gereği, var olan aksaklıkları, düzelmesi gereken konuları, giderilmesi gereken mağduriyetleri gücümüz yettikçe yazmaya devam edeceğiz.

Sağlıkta, adalette, eğitimde, sosyal hayatta birçok mağduriyet yaşanıyor, bunun farkındayız. Siyaset kurumu bu sorunları çözmek için vardır. Siyaset, sadece seçim zamanı meydanlarda ya da ziyaretlerde “Taleplerinizi aldık, sorunları tespit ettik, çözeceğiz.” diyerek yapılmaz.

Daha önce de belirttiğim üzere, Temmuz 2022’de yürürlüğe giren ve kamuoyuna “En kapsamlı öğrenci affı!” diye yansıyan 7417 Sayılı Kanun hazırlandı. Ve o Kanun, 5 Temmuz 2022’de Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi. Kanun’un amacı; öğrencilerin mağduriyetini gidermekti ama Meclis tatile girmeden önce (2 Temmuz’da) Genel Kurulda yasalaşan Kanun, tam manasıyla beklentiyi karşılamadı.

Türkiye’deki birçok üniversitede okuyan ve sayıları binlerle ifade edilen öğrenciler, 5 Temmuz 2022 tarihinde Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren “7417 Sayılı Kanun’un 83’üncü Maddesi” kapsamında, 5 Temmuz’dan önce okullarıyla ilişiklerinin kesilmemesi sebebiyle bu affın kapsamı dışında kalarak mağduriyet yaşadı.

“KAZANILMIŞ EĞİTİM HAKKINI İSTİYORUZ”

Ara başlıkta yer alan o cümle tam da öğrencilerin taleplerini özetliyor. Mail kutuma gelen iletilerin, yazılarıma yapılan yorumların çoğunda “Kazanılmış eğitim hakkımızı istiyoruz!” talebi yer alıyor.

Bu talebi dillendiren öğrenciler, 26 Kasım 2014’te hazırlanan Kanun’daki şu ayrıntılara dikkat çekiyor: Orada 2 yıllık fakültelere 4 yılda bitirme, 4 yıllık fakültelere 7 yılda bitirme; diş hekimliği, eczacılık ve veterinerlik gibi 5 yıllık bölümlerde 8 yılda bitirme, 6 yıllık tıp fakültelerine ise 9 yılda bitirme hakkı” tanınmıştı. Tıp fakültesi dışındakilere ek sürenin yanı sıra artı haklar tanınırken, okumasının bir hayli zor olduğu “Tıp fakültelerine ise ek süre dışında artı haklar tanınmadı.” eleştirisi yapılıyor.

Tabii bu sıkıntı sadece tıp fakültesi veya diş hekimliği bölümünde okuyanlarda değil; elektrik mühendisliği okuyan bazı öğrencilerde de ‘azami süre’ sorunu yaşandığını görüyoruz.

Bir okuyucumuzun gönderdiği şu mail tam da buna işaret ediyor:

“2022 yılında, 5 Temmuz öncesinde öğrencilik haklarını kaybetmesine rağmen idare tarafından kaydı silinmeyen öğrenciler o aftan yaralanamıyor. Ben 2022 yılında, 5 Temmuz öncesinde, hatta yıllar öncesinde öğrencilik haklarını kaybetmesine rağmen idare tarafından kaydı silinmeyen bir öğrenciyim. Elektrik elektronik mühendisliği öğrencisiyim. Beni de kapsayacak biçimde bir af çıkmasını bekliyorum.”

Bir başka mağduriyet mesajı ise şöyle: “Ne yazık ki geçen yılki öğrenci affı yetersizdi. Bir yandan çalışmak zorunda olanlar, ilişik kesilme tarihi denk düşmeyenler, sadece başvuru süresini kaçıranlar aftan yararlanamadı. 2023’te deprem mağdurları da buna eklendi. Örneğin; 20 Şubat’ta eğitime başlayan üniversiteler var. Bu tarihte insanlar daha enkaz altındaydı. Her şeylerini kaybeden insanların bir de emekleri ellerinden alınmasın…”

CUMHURBAŞKANI VE MECLİS’TEN MÜJDE BEKLİYORLAR

2018 ve 2022’de çıkan aflar, bu konudaki eksikliği tam olarak gidermemiş görünüyor. Özellikle 5 Temmuz 2022’de çıkan affın ardından, birçok bölümden atılan öğrenciler, okullarına geri döndü; fakat o tarihte azami süresinin dolacağı ve bu sürenin sonucunda atılacağı belli olan başka öğrenciler de vardı! Bu öğrencilerin okulla ilişikleri hâlâ kesilmediği için söz konusu aftan yararlanmaları da mümkün olmadı.

Ekim ayında yeni yasama dönemi başlayacak. Bu konunun Meclis’te çözüme kavuşması gerekiyor.

Maddi sebepler, sağlık sorunları, okurken çalışmak zorunda olmak gibi birçok farklı sebeple bu azami süreyi aşan ve 5 Temmuz’dan önce okullarıyla ilişiği kesilmeyen veya bu süre öncesinde öğrencilik haklarını kaybetmesine rağmen idare tarafından kaydı silinmeyen öğrenciler yeni bir müjde, yeni bir af bekliyor.

Daha önce de belirttiğim gibi herhangi bir suça bulaşmış olanlar, eğitim öğretim kanuna aykırı iş ve işlem yapanları kastetmeden söylemek istiyorum… Af mağduru öğrenciler, çözüm için YÖK’e, siyasi partilere, milletvekillerine, STK’lara ulaştı ancak bir sonuç alamadılar. Sosyal medyadan mağduriyetlerini haykırdılar ama yine sonuç alamadılar. Umutları tükendi! Şimdi Sayın Cumhurbaşkanı’na seslerini duyurmak ve Meclis’te bu işin çözüme kavuşturulmasını istiyorlar.

Tek istekleri var, o da: “2457 Sayılı Yasa’nın, Yükseköğretim Kurumu (YÖK)’nun görevlerine ilişkin madde kapsamında yaşanan mağduriyete el atması, azami sürenin genişletilerek mağduriyetlerinin giderilmesi!”

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (18)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.