Azerbaycan Devletinin kurucusu ve yaratıcısı, Ulu Önder Haydar Aliyev, yeni Bağımsız Azerbaycan’ın Dünya Azerbaycanlıları ile iç-içe uyum saklaması, dünyada yaşayan 55 milyon Azerbaycanlıların bir bütün olarak kardeşçe ısınması namına Dünya Azerbaycanlıların Diaspora komitesini yaratmıştır. Deha siyaset adamı olağanüstü zekâsı ile dünya liderlerinden üstün, daha farklı düşünceye sahipti. Bağımsız devletlerin hiç birinde böyle bir bakanlık statüsünde Diaspora Komitesi bulunamıyor. Fakat uzun yılların hasreti mi, yıllardır yaralı kalbinde saklamış olduğu özlem mi, aklının derinliğinde gizli sakladığı kardeşlik, doğmalıg ruhu, Azerbaycanlıları bir avuçta görmek arzusu Büyük Önderi bu yola getirdiğini görmekteyiz. Evet, artık Azerbaycan devletini yaratmış bulunuyordu, şimdi ikinci hedefi Dünya Azerbaycanlıları ile kucaklaşma dönemi başlıyordu… Burada tarihi geçmişe tur atalım.
Azerbaycan Toprakları İkiye Bölünmüştür
Zamanın sert, acımasız dönemlerine sine germiş, diz çökmemiştir Azerbaycan halkı. Her türlü zulme, gaddarlığa, bölünmelere dayandı ve bekledi şerefli halkımız. Orta Çağ’ın ilk kademesinde Şah İsmayıl Hatai Azerbaycan Sefevi Devletini Kurmuştur ve elinde 14 devleti denetiminde tutuyordu. Öte yanda Ağabeyi Osmanlı İmparatorluğu Gök kuşağı gibi sarmıştı Avrupa’nın göbeğini ve 32 devleti elinde sımsıkı tutuyordu. İki muhteşem kardeşleri delicesine kıskanan, başta Almanya, İngiltere ve Batılı devletlerin canına bit girmiş, uykuları yok olmuştu. Bin türlü senaryolar, fitne fesatlar üretiyor, iki kardeş arasına kin, husumet, düşmanlık dedi-godularını ateşliyorlardı. Batılıların, emperyalist sömürgeci ülkelerin fesatlarının sonucu vahim oldu. Aralarına kin ve nefret hislerini sokan gaddar Batı devletleri sonuçta kardeşleri Çaldıran Savaşına itiyorlar ve Azerbaycan Devleti çöküyor, ufalanır ve param-parça oluyor.
Çok geçmeden Çar Rusya’sı da Avrupa ülkeleriyle istişarelere başlıyor ve Azerbaycan sonuçta ikiye bölünür. Kardeşi kardeşten, anneleri evlatlardan, bacıları kardeşlerden ayırırlar. Azerbaycanlıların acı, çileli günleri başlıyor ve bu gün 55 milyon Azerbaycanlılar dağılmışlar dünyanın bütün kıtalarına.
Haydar Aliyev, Bağımsız Azerbaycan Devletinin Yaratıcısıdır
Şimdi Güneş, sanki yeniden Azerbaycanlıların yüzüne sıcak şualarını bırakı verdi. Ve dünya siyasetinin Tacı sayılan Ulu Önder Haydar Aliyev yeni Bağımsız Azerbaycan devletini yaratmış oldu. Burada yaşayan azınlıklar da bizler kadar aynı hukuka sahipler ve barış içinde yaşamalarına devam ediyorlar. Cumhurbaşkanı, Sayın Haydar Aliyev ilk defa Dünya Azerbaycanlıları ile ilişki kurmak amacıyla Diaspora Komitesini yaratmıştır. 1988 yılından Ulu Önderin Türkiye’deki Danışmanı sıfatını taşıyordum. Önderimiz beni Cumhurbaşkanı Sarayında işlemeye davet etti. Özel Kalemden Eldar Namazov iki defa acilen beni yanına davet etti, “Burada birlikte çalışacağız’, dedi. “Talimatı Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev vermiştir, sizi de buna göre davet ettik”. “Bunu düşüneceğim”, dedim, Ankara’ya döndüm.
Ankara’ya gelişinde konuk evinde Ulu Önderimizden rica ettim: “Yanınızda çalışamam, ben rejisörüm ve sanatımı çok seviyorum, lütfen beni kırmayın”, dedim. “Peki, olur, temsiller de sergileyeceksin. Amma Sarayda da sana ihtiyaç vardır. İyi kalemin vardır, makalelerini okuyorum. Azerbaycan-Türkiye ilişkilerinden güzel makaleler yazıyorsun. Azerbaycan’ı tebliğ etmeye devam et”. Bir defasında Siyasi Şube Müdürü, Sayın Ali Hasanov beni aradı: “Naxçıvan” gazetesindeki makalen güzeldir. Haydar Aliyev sana teşekkür ediyor. Makaleni okudu ve çok beğendi…” dedi. (Bu makaleyi Ulu Önder Haydar Aliyev’in talimatıyla yazdım. Sayın Demirel’in Bakü’ye resmi seferi öncesinde yazdım. Makale başlığı şöyledir: “Türk Dünyasının Tacı Baba Süleyman”. (“Naxçıvan” Gazetesi 15. 06. 1999).
Ulu Önder Haydar Aliyev’in talimatlarını hemen Sayın Demirel’e iletiyordum, o da gerekeni yapıyordu. Bakü’de Cumhurbaşkanı Danışmanı Orucov, E. Namazov, V. Guluzade Ulu Önderin talimatlarını bana iletiyorlardı.
YAYDER Derneğimizi Tamamıyla Unutuldu
Ben Haydar Aliyev’in üştün zekâsına, yüce aklına, Azerbaycanlılara olan kalben sevgisine kayran kalıyordum. Buna göre Azerbaycanlılarla Çalışmak için Diaspora Komitesinin kuruluş amacını en iyi bilenlerdenim. Ama ne yazık ki Diaspora Komitesi ve şahsen Başkan Nazim İbrahimov şahsi ambissiyasını öne çıkardı, çalışmalarında yanlışlılara yol verdi ve hakiki ana amaca ulaşamadı. Etrafına sevdiği kişileri topladı ve Diasporanın ne olduğunu, gerçek felsefi amacını unuttu, bu kurumu keyif istediği gibi kullanmıştır, diye bilirim. 2005 yılında kurmuş olduğum YAYDER Derneği ile ilgili bir örnek veriyim. YAYDER’in kuruluş amacı Büyük Önderler Atatürk ve Haydar Aliyev’in siyasi ufkunda iki kardeş Türk devletleri arasında kardeşlik bağlarını pekiştirmek ve iki deha şahsiyetlerin siyasi fikir ve niyetlerini tebliğ etmektir. Ayrıca YAYDER Derneğimiz Çetin Medya Kuruluşuyla anlaşarak “Ankara İl” ve “Anadolu” gazetelerinde tam sayfası vardır ve ben her gün bu sayfayı yazmaya başladım. Azerbaycan aydınları Derneğimi ziyaret ediyorlardı. İlk yıllarda Akademik Nizami Ceferov, şair, Sabir Rüstemhanlı, Akademik Rafael Hüseynov, tanınmış iş adamları, ATXEM Başkanı İlham İsmayılov, Akif Kerimov Derneğimizin Hatıra defterine yürek sözlerini yazmışlar.
Bir gün kadim dostum Hidayet Orucov beni Nazim İbrahimov ile tanıştırdı. Derneğimizin faaliyetini kendisine anlattım, Dernek Tüzüğünü masasına bıraktım. “Derneğiniz güzel çalışır, dedi, size nasıl yardım edeyim?” Çok sevindim bu söze. “Derneğimiz Maltepe’de bir Vakfın odasını kiralamıştır. Sadece yıllık kiramızı ödeyin yeter”, dedim. Yönetim zaten aktif çalışıyor. Azerbaycan geceleri, Bayramlarımızı, her iki Önderimizin siyasetini anlatıyoruz ve etkinliklerimiz devam ediyor, dedim. Derneğimizin Banka hesabını kendisine ilettim. İki yıl bekledim, telefon ettim, şahsen kendisiyle defalarca konuşmama rağmen Derneğimizin iki yıllık kirasını ödemedi, beni ve Dernek Yönetimini de aldatmıştır. Toplam 1200 dolar (bin iki yüz dolar) parayı kendi maaşımdan ödedim. İşte Nazim İbrahimov bana ve Dernek Yönetimine yalan söyledi, hiçbir yardımda bulunmadı. Ve ben bir daha Diaspora Komitesine gitmedim. Diaspora Komitesi hakkında olumsuz makale bu güne dek yazmadım. Her yıl Diaspora Komitesinin Kurultayları, toplantıları oluyor ve Derneğimiz davet edilmiyordu. Sebebini de söylemiyordu. Bu ne biçim Diaspora Komitesidir? Ben her gün tam sayfa makale yazıyorum ve bunun için maaş bile almıyorum. Diaspora Komitesinin gözü kor mudur? Okuyun Ankara “Anadolu” gazetesini, yazarları kısmına bakınız ve utanın, diyorum.
Onun Türkiye’de şahsen tanıdığı, muhabbet ettiği kişileri, Vakıf ve Dernek Başkanlarını tanırım. Tümü iş adamılar ve Diaspora Komitesi bu Derneklerin hesabına neden para yardımı yapılıyordu?
YAYDER’in “Haydar Aliyev Altın Ödülü”
Bu güne dek “Ankara İl” ve “Anadolu” gazetelerinde bin beş yüzün üzerinde tam sayfa makaleler yazmışım ve yazmaya bu gün de devam ediyorum. Azerbaycan-Türkiye kardeşliği, Aliyevçilik siyasi kursu, Haydar Aliyev Vakfının çalışmaları, yazar ve şairlerimiz, kadim tarihimizden günümüze dek milli Bayramlarımız, ananelerimiz; ermeni vahşiliği, Hocalıda Soykırım, Garabağ ve topraklarımızın yüzde yirmisinin işgali ve Azerbaycanlılar – makalelerimin ana hedefi sayılır. Bunları YAYDER Başkanı olarak yazıyorum. Sadece bir vatansever iş adamı vardır– Azersun Holding İdare Heyeti Başkanı, Sayın Abdoolbarı Goozal Beyefendi! Onun Azerbaycan’a hizmetlerinden on yedi tam sayfa makale yazmışım. Sağ olsun, Derneğimize maddi katkıda bulunuyor. Yani Azerbaycan Diaspora Komitesi değil de hayırsever insan A. Goozal Derneğimize yardımda bulunuyor. Buradan kendisine teşekkürler ediyorum. Dernek Yönetimi yakınlarda YADER’in tesis ettiği “Haydar Aliyev Altın Ödülü’nü Sayın A. Goozal’a takdim etmeğe hazırlanıyor.
Aslinde Haydar Aliyev Fondu’nun Başkanı, Azerbaycan Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, İSESCO ve JUNESCO’nun İyi Niyet Elçisi, Sayın Mehriban Aliyeva, Azerbaycan’ın kadimden günümüze dek tüm kültür varlıklarımızı, özellikle Musiki ve Muğam sanatımızı Dünyada tanıdan mükemmel bir Kurumdur. Ayrıca Dünya Azerbaycanlıları ile de işbirliği yapıyordur.
Everest Dağı Gibi Güçlü Diaspora Olalım
Diaspora Komitesi ise Haydar Aliyev Fondu’nun gölgesinde sürünen bir Kurum haline gelmiştir. Sadece Amerika ve başka ülkelerde Başkanın tanıdığı belirli Dernek ve Vakıflarına her türlü yardımlar ediliyordu. Neyse, çok sorular vardır??? Diasporanın felsefi amacı ihlal ediliyordu ve sadece devletin paraları uçaklara, Vakıflara paylanıyordu. Azerbaycan Cumhurbaşkanı Administrasiyası Başkanı, Akademik, Sayın Ramiz Mehdiyev’in konuşmasını “Gafgazinfo” vasıtasıyla basından okudum. Yeni Başkan Fuad Muradov’un atanması toplantısında Sayın Mehdiyev kurumun faaliyetini eleştirmiştir, “büyük noksanlara yol verildiğini” vurgulamıştır. “Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev, Fuat Muradov’un kabul etmiş ve kendisine gerekli talimatlarını iletmiştir… - Sayın Mehdiyev ekliyor, - Genc, dinamik, umut verici şahsiyet olan Fuat Muradov, Diasporla İş Üzre Devlet Komitesine Başkan atanması umutlarımızı artırıyor. Geçmişteki noksanları, eksilikleri aradan kaldıracağına umut ediyorum”, demiştir. Elbette, bizler de umut ediyoruz. Fuat Muradov Azerbaycan Milli Meclisin Milletvekili iken konuşmalarından tanıdığımız, dürüst, gerçekçi ve samimiliğiyle sevilen şahsiyettir. Eski Diaspora Kurumunu baştan, yeniden tadilatını yapacağını, kendisi gibi cesur, dürüst ve hakiki Azerbaycanlı kadroları ile bu kurumda yeni sayfa açacağını bizim durumumuzda olan pek çok Dernekler de umut ediyoruz. Yolunuz açık olsun sevgili Muradov, bizler sizin hakiki Ordunuz sayılıyoruz.
Çalışmalarımız ile sizleri onurlandıracak, arkanızda Everest Dağı gibi sımsıkı duraçayız, Azerbaycan Diasporasını karşımızdaki düşman tarafından daha güçlü, daha aktif ve işlek hala getirelim, diyorum.
Sağdan: Deneyimli devlet adamı, Akademik Ramiz Mehdiye ve yeni Diaspora Kurumu Başkanı Fuad Muradov (ayakta).