Haberi aldığımda öğretmendim
Yabancı bir diyarda
Yabancı öğretmenler
Yabancı çocuklar
Arasında...
Abi, babamız iyi değil
Atla gel dediler uçağa
İnanamadım.
Kollarım düştü aşağı
Bulunduğum yere çöküp
Bir çare, bir dost eli
Aradım...
Kollarımdan tutup kaldıracak
Acımı paylaşıp ortak olacak...
Öldü mü?
Ölüm döşeğinde mi?
Noel öncesi okul dışında
Turnuvalarda görevliydik
Tüm öğretmenler
Çocukların
Başında...
Sokağa çıktığımda
Ağlıyordum...
Okula dönüp izin almalıyım!
Dışarda yağmur
Benim gözlerimden yaş
Yağmur gibi iniyor
Ilık gözyaşlarım
Yanaklarımdan aşağı
Süzülüyor...
Öğretmenler odasında
Sadece iki hanım öğretmen
Görevli...
Kendimi tutamadım
Bıraktım.
Artık ne erkeklik metaneti
Ne de içimde bastırıp sakladığım
İnsanı insan yapan
Ağlama duygusu
Bıraktım hepsini dışarı...
Kollarını açtılar hanımlar bana
Başımı göğüslerine gömüp
o analara özgü kokuyu
içime çekerken
Ağladım ağladım...
Gözyaşlarımla bedenim
Eriyip giderken
Ruhum yücelip
Yükseliyordu...
Benimle birlikte onlar da ağladılar
O yüce insanlık duygusunu
Yeniden yaşadılar...
Siz bilir misiniz yabancı bir diyarda
Bir kaza, bir ölüm haberinin
Çaresizliğini?
Uçak bulamazsınız gelecek
Bir dost bulamazsınız
Kapınızı çalacak...
Ölmeden yetiştim
Helalleştik.
Belki de birçoğunuzun
Çok daha erken yaşlarda
Tanıştığınız baba kayıplarını
Ben geç yaşadım.
Gene de yüreğimde
İzi kaldı...
Sırtımı yasladığım “Karlı Dağ”
Eridi aktı
Kalbimde bir ömür çekeceğim
Hastalık bıraktı!
Ebediyete göçmüş tüm babalara rahmet olsun...
Babalar günümüz kutlu olsun.
Saygılarımla...