Bahar gelmiş,
Ama bu arkadaşım “Bahar” değil “Hayatın İlk Baharı”, yazı kışı gibi hani...
Ben her bahar aşık olmam ama;
Her bahar gitmek isterim.
Gittiğim olmadı hiç.
Ama olsun… “İstemek de güzel” diyen
Can Yücel gibi
Ne kadar çok şarkının şiirin hikayenin romanın konusu olmuş, ana düşüncesi, en mühimi, hatta merkezi olmuş bu “BAHAR” ne kadar önemli ne kadar anlamlı bir mevsimsin sen. İlkbahar...
Umutlarımızın tazelendiği yüreğimizdeki heyecanın canlandığı ve sanki güzel şeylerin habercisidir ilkbahar.
İlkbahar sabahlarına uyanışımız bile değişir her yerde kuş cıvıltıları, gökyüzünde parlayan bir güneş, çiçek açmış ağaçlar parkları dolduran mutlu çocuklar.
Acaba diyorum, soğuk kasvet ve dışarda bulunamamak eve ve kapalı mekanlara kapanmak içimizi de mi? Karartıp kapatıyor da bahar ile birlikte dışarılarda olmak yeryüzüne salınan güneşin ışığı içimize de salınıyor, yansıyor ve yepyeni mutluluklar, umutlar heyecanlar ile yüreğimizi sarıyor, ısıtıyor dolduruyor da, dışarıdaki mevsim içimizde de o yüzden mi? Yaşanıyor.
Ben böyle sabahlara uyanmayı seviyorum demek ki ben ilkbaharı seviyorum. Eminim ki sizlerde öyle. Sabahları daha bir erken uyanıyor insan ve kıştan kalma geceye uyanır gibi değil de güneşli sabahlara uyanıyor en güzelinden. Yeryüzündeki tüm canlıların uyandığını duyarak, hissederek bunları veren Yüce Rabbime Şükrederek.
Keşke yaşamlarda bahar gibi olsa ağaçlarda açan çiçekler, kırlarda açan papatyalar, tarlalarda çıkan gelincikler misali içimizde açsa bu çiçekler. Hep dallarında açacak değil ya.
Her çiçek için kalbimizde yer olsa mesela her çiçeğin adı olsa; sağlık, mutluluk, huzur, başarı, iyi niyet, vicdan, merhamet, hoşgörü, adalet, mütevazilik, barış, kardeşlik, para ayrıca bir de “baharda aşk başkadır, bilsen neler anlatır” şarkısı gibi aşk çiçekleri de olsa içimizde açan. Tüm içimizde açan bu çiçekleri en iyi şekilde bakıp büyütsek ancak bunun yanında herkesin özel ayrı bir sevdiği çiçek olur mutlaka, benim papatyalar mesela (her ne kadar papatyayı herkes çok sever o ayrı ama)işte sevdiğimiz çiçeğe nasıl ayrı bir özen ihtimam gösterirsek bu içimizde büyüttüğümüz tüm insani değerlerimizi barındıran çiçeklerden hangi çiçeği daha çok istiyorsak ve seviyorsak o çiçeği daha bir özenle büyütsek büyütsek te bu sayede içimizde aynı baharın güzelliği gibi güzellikler büyüten insanlar artsa, çoğalsa memleketimde. Yani demem o ki…
Her şeyin sonu keşke bahar gibi olsa keşke çiçekler gibi kokuşsa dünya hep dalında açacak değil Ya çiçekler birazda Gönüller’de açsa...