MHP Genel Başkanı Bilge Lider Dr. Devlet Bahçeli, DEM Partisi ve PKK terör örgütünü köşeye sıkıştıran hamlelerini sürdürüyor. Son grup toplantısında, DEM’lilere, örgüt elebaşı Abdullah Öcalan’la yapacakları görüşmeyi bir an önce gerçekleştirme çağrısı yaptı.
Bu çağrıdan saatler sonra DEM’ciler, Adalet Bakanlığı’na, Öcalan’la görüşebilmek için izin başvurusu yaptı.
Dr. Bahçeli’nin ilk olarak 22 Ekim 2024’teki grup konuşmasında yaptığı çağrıyı, sanki kendisinin siyasî çıkış hevesiymiş gibi değerlendirenler olmuştu. Bazı idraksizler de böylesine önemli bir çıkışı, ‘gündem değiştirme gayreti’ olarak tanımlamıştı.
DEVLET POLİTİKASI
Dr. Bahçeli’nin o sözlerinden bir gün sonra bu sütunda, meselenin, Türk Devleti’nin yeni politikası olduğunu dile getirmiştik.
“Türk Devleti, iç ve dış bütün çevreleri şaşkına çevirecek yeni bir strateji ve uzun vadede ezber bozan bir politika kurguluyor. Bu, yeni veya son birkaç ayda ortaya çıkmış bir durum değil.” (23 Ekim 2024)
Ayrıca bu ezber bozucu çağrıyı, özellikle Dr. Bahçeli’nin gündeme getirmesinin de Türk Devlet Aklı’nın bilinçli tercihi olduğunu not etmiştik.
“Elbette böylesine ezber bozucu çağrı, ancak MHP Lideri Dr. Devlet Bahçeli’nin yapmasıyla hayat bulabilirdi. Nitekim Türk Devlet Aklı da öyle yaptı.” (23 Ekim 2024)
İzleyen günlerde, hem CHP dâhil PKK’ya müzahir mahfillerden, hem de Cumhur İttifakı mahallesinden, yüzeysel bakış ürünü itirazlar gelmişti. Bu itirazlar üzerine, Öcalan’ın TBMM’de DEM Partisi grubunda konuşması çağrısını eleştirmenin ‘dar görüşlülük’ olduğunu ifade etmiştik.
“Siyasetin ‘günlük tüketim arayüzü’nden ötesini göremeyenler, “Teröristin TBMM’de ne işi var? Gitsin DEM Parti binasında yapsın açıklamasını…” mealinde, hoş ama boş laflar ediyor.” (30 Ekim 2024)
MUHATAPLARA SON İHTAR
Yinelemek pahasına, Dr. Bahçeli tarafından dile getirilen ‘Öcalan konuşsun’ çağrısının, yeni bir Millî Güvenlik Siyaseti olduğu tezini işlemiştik.
“… Dr. Bahçeli tarafından siyaset gündemine taşınan tarihî çağrının, Türk Devlet Aklı tarafından üretilmiş yeni bir Milli Güvenlik Siyaseti olduğuna işaret ediyor.” (30 Ekim 2024)
Diğer taraftan, Dr. Bahçeli’nin dilinden yapılan çağrının; terör örgütü mensuplarına ‘hayatta kalmak adına son şans’, DEM’cilere ‘yerinizi seçin’ resti ve sosyolojik tabana da, ‘her türlü iyi niyeti gösterdik’ mesajını vermek olduğunu vurgulamıştık.
“Türk Devleti, bir yandan PKK terör örgütüne ‘son şans’ çağrısı yaparken; DEM’lilere ‘artık seçiminizi yapın’ restini çekmiş; PKK ve siyasî temsilcilerine müzahir sosyolojiye de ‘benden bu kadar’ mesajını vermiştir.” (6 Kasım 2024)
NİFAK ÇABALARI
Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın, Dr. Bahçeli’nin çıkışını olumlu ifadelerle değerlendirmesine rağmen, hem karşı mahallede hem de bizim mahallede dile getirilen çiğ laflar üzerine de, Cumhur İttifakı içine nifak sokma gayretlerine dikkat çekmiştik.
“Nihayet, geçtiğimiz hafta Başkan Erdoğan ile Bilge Lider Dr. Bahçeli, Külliye’de 65 dakikalık bir görüşme gerçekleştirdi. Bu sene içerisindeki 7’nci buluşma olmasına rağmen, fitne-fesat mahallesindekiler, “Cumhur İttifakı’nın dağılma alametleri… İttifak bitiyor…” kıvamında, tahminlerini değil de temennilerini kustu. (…)bizim mahallenin ileri gelen ve ileri gidenlerinin bir kısmı dahi, henüz Külliye’deki buluşmanın devam ettiği saatlerde, “Hah, şimdi Reis MHP’ye haddini bildirecek…” manasına çekilebilecek boş laflar üretti.” (18 Kasım 2024)
Ve nihayet, ısrarla dile getirilen yeni hamlenin, bir ‘devlet politikası’ olduğunun altını çizmiştik.
“Bahçeli’nin kurduğu cümlelerle dile getirilen ve sonrasında asla geri adım atılmaksızın tekraren ifade edilen hamle, bir ‘Bahçeli’ söylemi değil; tam olarak bir ‘Devlet’ politikasıdır.” (18 Kasım 2024)
DELİKLER TIKANIYOR
Bilge Lider Dr. Devlet Bahçeli, 26 Kasım 2024 tarihli grup konuşmasında, 5 haftadır üzerinde durduğu çağrıyı biraz daha ete kemiğe büründürdü. Daha önceki ‘Öcalan gelsin konuşsun’ çağrısını bir adım ileri taşıyarak, “DEM Partisi bir an önce İmralı ile yüz yüze temas kursun…” dedi.
Bu hamle, sık sık “Öcalan tecrit altında tutuluyor. Devlet bizi onunla görüştürmüyor…” yollu çıkışlar yapan DEM’cileri köşeye sıkıştırdı. Aradan henüz saatler geçtiğinde, DEM’ciler Adalet Bakanlığı’na başvurarak, Öcalan’la görüşmek için izin talep ettiler. Belki de siz bu yazıyı okurken bu izin verilmiş olacaktır. Değilse de bir-iki gün içinde İmralı ziyareti mutlaka gerçekleşir.
Dr. Bahçeli, grup toplantısı sonrasında, habercilerin, ‘Ahmet Türk’ün kendisini ziyaret edeceği’ haberlerini hatırlatması üzerine, “Ahmet Türk değerli bir şahsiyet, Görüşme talebi bize intikal etmedi ama görüşme arzusu taşırlarsa her zaman görüşebiliriz…” demek suretiyle, DEM’lilerle görüşme kapısını açık tuttu.
İNCE GÖNDERME
İnce zekâya dayalı iğnelemeleri de meşhur olan Dr. Bahçeli, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun, Ahmet Türk ve ailesinin malikânesi olan Kasrı Kanco’ya yaptığı olağandışı ziyaret ve orada kesilen 42 davar konusuna da gönderme yapmayı ihmal etmedi: “ Ağalığın bazı önemli vasıfları vardır. Ağaların kapısı açık olur, aşı da bol olur. Onun için birileri ziyaret ettiğinde 42 davar kesmesinin sebebi de sofranın bol olmasından dolayıdır…”
Tekrarlayalım: Dr. Bahçeli’nin dilinden yapılan ‘Öcalan konuşsun’ çağrısı, Türk Devlet Aklının büyük bir hamlesidir. Dr. Bahçeli, 5 haftadır adım adım çağrısını somutlaştırdı. Aynı zamanda DEM’cilere kaçacak yer bırakmayacak şekilde örgüleme yaptı. Deyim yerindeyse ‘delikleri tıkadı’.
Ve nihayet DEM’ciler, Öcalan’la görüşmek üzere harekete geçmek zorunda kaldı. Bundan sonrası çorap söküğü gibi gelecek. Şayet Öcalan, ‘örgütün sonunun geldiği’ açıklamasını yaparsa (ki, bu konuda mutabakat olduğu kanısındayım), Kandil terör baronları, DEM Partisi ve oy tabanı, kendilerini çok ciddi bir ‘yol ayrımında’ bulacak.
Süreç, olması gereken mecrada ilerliyor. Sabırla bekleyelim ve görelim.