Günlük yaşantımızda, iş stresi, maddi-manevi sıkıntılar, yaşanan adaletsizlikler, insanların vefasızlıkları ve acımasızlıkları yüzünden, şehir ve insanlar üstümüze üstümüze gelmeye, insanların her yaptığı gözümüze batmaya ve nefes alamadığımızı hissetmeye başlarız. İşte o anlarda, bir avuç toprağın, yeşilin ve sessizliğin olduğu huzur dolu mekânlara, parklara, bahçelere ya da varsa şehir dışındaki evlerimize gitmek isteriz.
Aslında hemen hepimizin evinde bir balkonu vardır ya da apartmanında küçük de olsa bir bahçesi. Nedense biz balkonları evin eskisi ve kullanılmayanlarını depoladığımız mekânlar olarak kullanırız. Bu balkonları ve mini bahçeleri işlevsel bir şekilde kullanarak sebze ve çiçek bahçesi haline dönüştürmek mümkün.
İstanbul’da ilkokula giden çocuklara tavuk resmi çizin denildiğinde, öğrencilerin hemen hemen hepsi tabakta pişmiş tavuk resmi çizmişler. Kendisini ve yavrularını beslemek, yumurtalarını oluşturmak için doğal ortamda sürekli yiyecek arayan, koşturan yerleri eşeleyen, gıdaklayan tavukları görmemişler. Bu, çocukların değil, bizim suçumuz.
Günümüzde her geçen gün, çocuklar ve gençler, sebze ve meyvelerden uzaklaşarak hazır yiyecekleri tercih etmeye başladılar. Çünkü sebze ve meyvelerin nerede, nasıl, hangi emeklerle yetiştirildiklerini bilmiyorlar, görmemişler, göstermemişiz. Balkon bahçeciliği sayesinde, bu uğraşı ve heyecanımıza onları da ortak ederek beslenme alışkanlıklarını bile değiştirebiliriz.
Şehirlerde aynı sokakta oturan insanlar birbirini tanımıyorlar. Aynı apartmanda aynı katta yaşayanların dahi birbirlerine bir selamı bile fazla gördüklerine şahit oluyoruz. Hatta asansörde bile göz göze gelmemeye gayret ediyor, merhaba, günaydın dememeye özen gösteriyoruz. Balkon bahçeciliği insanları, pazarcılarla, fide ve tohum satıcılarıyla, meraklıları, aynı apartmanda veya aynı katta yaşayan komşuları, sitenin bekçisini konuşmaya merhaba demeye, bilmediklerini öğrenmeye veya tecrübelerini ve başarılarını paylaşmaya uygun bir zemin hazırlıyor. Bireyselleşmeye doğru gidilen bu zamanda, insanlarla ortak noktalarımız ve paylaşımlarımız oluşuyor.
Balkon bahçeciliği yapmanın yararı da, keyfi de, kendi yetiştirdiğiniz sebze meyvenin lezzeti de anlatmakla bitmez. Baharat yetiştireceğim diye pencere önü yetiştiriciliğine girişirsiniz, bir bakmışsınız balkondan çilek, domates, limon, biber topluyorsunuz. Balkon bahçeciliğine başlamayı zor bir uğraşmış gibi görmeyin. Tavsiyem bitki yetiştiriciliğine yavaş yavaş başlamanız ve başardıkça bitki sayısını ve yetiştirdiğiniz alanı artırmanız.
Tıbbi Aromatik Bitkiler çoğunlukla küçük alanlarda hızla büyüyen arsız bitkilerdir. Mutfağınızdaki pencere önünde yetiştirebilirsiniz. Böylece yemek yaparken taze baharatlarınız her zaman elinizin altında olur. Yeşillenen baharatlarınızın uçlarını koparmaktan çekinmeyin bu bitkiler siz kopardıkça alttan filiz verir ve büyüyüp gelişirler.
Fesleğen, nane, maydanoz, roka ve biberiye gibi tıbbi aromatik bitkiler, evde bahçeciliğe başlamak için ideal bitkilerdir.
Balkon bahçeciliğinde genelde saksılar kullanılır. Plastik ya da tahta kasalar, fide dikim torbaları gibi materyallerle de yetiştiricilik yapılabilmektedir. Saksılarınızın diplerinde mutlaka fazla suyun akmasını sağlayacak delikler olmasına dikkat edin. Saksılarınız plastikten değil de ağaçtan yapılmış olursa, bitkiyi güneşten daha iyi muhafaza edebilmenizi sağlar. Dikeceğiniz bitkilerin tohumlarını direk toprağa ekebileceğiniz gibi, fidelerini sizde yetiştirebilir veya dışardan satın alabilirsiniz. Biber, domates, hıyar, patlıcan yetiştirmek istiyorsanız kolay yöntem doğrudan fide temin ederek ortamınıza dikim yapmaktır.
Bitkileri yetiştireceğiniz toprak %20 torf, %10 ponza, %20 yanmış ahır gübresi ve %50 organik madde oranı yüksek toprak içermelidir.
Sıcak ve serin iklim sebzeleri zamanında ekim/dikiminin yapılmalıdır. Soğuğa dayanıklı lahana, roka, marul, maydanoz, brokoli, karnabahar, ıspanak, havuç ve turp gibi sebzelerin tohumlarını veya fidelerini eylül ayı ortalarına kadar dikilebilirsiniz. Nisan ve Mayıs ayı içinde de domates, biber, patlıcan gibi sıcak iklimi seven bitkilerin fideleri dikebilir.
Bitkileri ektikten ya da diktikten sonra düzenli olarak sulama yapmalısınız. Evde fazla duramıyor ve ya vaktiniz yok ise, sulama problemini otomatik damlama sistemi kurarak çözebilirsiniz. Çiçek, sebze ve meyvelerinizin dibine parmaklarınızla bastırın. Eğer ıslaklık veya nem hissederseniz sulama yapmayınız. Sulama için güneşin doğrudan bitkiye ulaşmadığı sabahın erken saatlerini ya da akşamları tercih edin.
Zamanla balkon bahçeciliği sayesinde, hayata bakışınızın, insanlarla iletişiminizin hatta sizin ve çocuklarınızın beslenme alışkanlıklarınızın değiştiğini fark ettiğinizde iyi ki bu yazıyı okumuşum diyeceksiniz…