Sağlam: Şirketler rekabetle uzun ömürlü hale gelir
21 yıl önce bireysel girişimiyle yapı güvenliği sektörüne giren Mehmet Sağlam, bugün Ankara başta olmak üzere Türkiye’nin dört bir yanındaki otomatik kapılarla yapıların fiziki güvenliğine imza atıyor. İtalyan Beninca firmasının Türkiye distribütörlüğünü yapan Sağlam, ticaret yaşamını ANADOLU Gazetesi’nde “BAŞKANIN KONUĞU” olarak gerçekleştirdi. İlgi ile okuyacağınız bir röportajla karşınızdayız.
Veli Sarıtoprak: Sizi tanıyabilir miyiz?
Mehmet Sağlam: 41 yıldır Ankara’da yaşıyorum. Ayrancı Meslek Lisesi’nden mezun olduktan sonra çocukluk yıllarımdan itibaren hayalim olan girişimciliğe adım attım. 2002 yılında Mesam Güvenlik ve Kapı Sistemleri’ni kurarak yapıların fiziki güvenliğine ilişkin ürünlerin satış ve servis hizmetlerini vermeye başladık. İlk yıllardan itibaren otomatik kapı sektöründeki birçok firmanın bayiliklerini üstlendik, satış ve servis hizmetlerini sunduk. 2008 yılında üretimini İtalya’da gerçekleştiren ve bizim sektörde öncü firmalardan biri olan Beninca ile yeni bir yolculuğa çıktık. Beninca ürünlerinin Türkiye distribütörlüğünü yapıyoruz. 2008’de başlattığımız bu süreç bizim için önemli bir dönüm noktası oldu. Beninca ile birlikte İtalyan imzası taşıyan kaliteli ve uzun ömürlü ürünleri hem son kullanıcıya doğrudan ulaştırabiliyoruz hem de kurduğumuz bayi ağı ile Türkiye’nin dört bir yanındaki kullanıcılara erişebiliyoruz. Yaklaşık 4 bin çeşitlik ürün ve yedek parça türü bulunan Beninca’yı ülkemizin dört bir yanına ulaştırıyoruz.
Veli Sarıtoprak: Sektörde rakiplerinizden sizi ayıran nedir?
Mehmet Sağlam: Her şeyden önce 21 yıllık geçmişin getirdiği bir deneyim var. Örneğin son kullanıcıya en çok ulaştırdığımız ürünlerden biri olan otomatik bariyerli kapıların kullanım alanı, sektöre ilk girdiğimiz yıllarda çok geniş değildi. Belli başlı siteler ya da kamu kurumlarında kullanılan bir üründü. Büyük kentlerdeki yaşantı değiştikçe, kişi başına düşen araç sayısı arttıkça hitap ettiğimiz alan genişledi. Sektördeki pasta büyüdükçe yeni eklenenler oldu. Fakat hizmet verdiğiniz alanda sahip olduğunuz deneyim, bizim sektörümüzde en önemli konu başlıklarından biri. Bu birikimle önemli noktaların hizmet almak istediği adres haline geldik. Örneğin Cumhurbaşkanlığı Külliyesi, dünya devi Şişecam’ın üretim tesisleri ve TED Koleji gibi kampüslerde bizim ürünlerimiz kullanılıyor. Bu durum bizim için pozitif referans noktası oluyor.
Veli Sarıtoprak: Türkiye’de rekabet koşulları adil oluşuyor mu?
Mehmet Sağlam: Ekonominin çarkları içerisinde rekabetin önemi yadsınamaz. Tüketicinin kaliteli ürünle makul fiyata buluşması ve şirketlerin sağlıklı büyüyerek kurumsallaşarak uzun ömürlü hale gelmesi için rekabetin en önemli itici güçlerden biri olduğunu düşünüyorum. Fakat yanlış algılandığında ve uygulandığında rekabetin ekonomiye zarar veren bir yönü de var. Zaman zaman aynı sektörde rekabet eden firmalar, pazar paylarını agresif şekilde yükseltmek için kâr marjlarını minimuma indirip zarar seviyesinde gelirle büyümeyi hedefliyorlar. Ancak bu mevcut piyasa koşullarında sürdürülebilir değil. Enflasyonist ekonomik ortamda agresif büyüme stratejisi hızlı sonları da getirebiliyor. Bizim anlayışımız, ucuz ürünle yüksek satış rakamları yakalamak yerine kaliteli ürünle ortalama satış rakamlarında kalmak.
Veli Sarıtoprak: İş dünyasının ekonomiye ilişkin en önemli şikayeti nedir?
Mehmet Sağlam: Son yıllarda iş insanları Türkiye ekonomisine yönelik ticaretteki akıştan değil de kâr marjındaki düşüşten şikayetçi oluyor. Şöyle ifade edebiliriz: Ticaretteki akış sürüyor, herhangi bir durgunluk yok. Fakat akışın sürmesi için iş insanları her geçen gün kâr marjlarından feragat etmek zorunda kalıyor. Bunun karşı tarafında da enflasyondaki gidişattan etkilenen yüksek giderler var. Toplam giderler içerisinde personele ilişkin giderlerde meydana gelen yüksek artış birçok firmayı sağladığı istihdam noktasında küçülmeye zorluyor. Bu noktada biz de büyüme stratejimizi bu piyasa koşullarına göre revize ettik. Mevcut koşullara uyum sağlıyoruz.
Veli Sarıtoprak: Dövizle ticaret yapmanın zorlukları neler?
Mehmet Sağlam: Son yıllarda hızlı hareket eden döviz kurları nedeniyle en fazla dikkat etmemiz gereken alan ihracat oldu. Ürünlerimizin neredeyse tamamı Avrupa Birliği bölgesinden geldiği için Euro kurunu anlık olarak takip ederek, son tüketici ve bayilerimize buna göre fiyat veriyoruz. Türk Lirası ile yaptığımız tahsilatı vakit kaybetmeden yeniden Euro’ya dönüştürmemiz gerekiyor. Vadeli satış yöntemlerinde ise sözleşmeler kur farkı dahil şekilde imzalanıyor. Fatura tarihiyle tahsilat tarihi arasındaki farkın karşılanması piyasada bir zorunluluk haline geldi. Bunu bir nevi ülkedeki ekonomi yönetiminin Kur Korumalı Mevduat hesapları gibi düşünebiliriz. İthalata bağlı sektörlerin ayakta kalabilmesi için piyasada böyle bir yöntem geliştirildi.
Veli Sarıtoprak: 2023 yılında büyüme hedefleriniz nasıl?
Mehmet Sağlam: 14 ve 28 Mayıs seçimleri öncesinde piyasa seçime odaklandı, zor bir kış sezonu geçirdik. Bu süreçte sevindirici olan döviz kurlarının sabite yakın seviyede seyretmesiydi. Biz bu süreçte beklentimizi düşük tutup ilk 6 ay için yüzde 30’u hedeflemiştik. Bunu başardık. Seçim sonrasındaki yeni ekonomi yönetimi piyasaya pozitif yansıdı, yaz aylarında hareketlenecek inşaat sektörü de bizi hızlandıracaktır. 2023’ün ikinci yarısında da yüzde 50 büyüme hedefliyoruz.
Veli Sarıtoprak: TÜSİAV ile nasıl tanıştınız?
Mehmet Sağlam: TÜSİAV ailesini yıllardır biliyor ve yakından takip ediyordum. Başkanımız öncülüğünde TÜSİAV çatısı altında gerçekleştirilen hizmetler, organizasyonlar bizi buraya çekti. Kendisinden randevu talep ettik, nazik bir görüşmemiz oldu. Hızla üyeliğimizi başlatıp TÜSİAV ailesine katıldık. Etkinliklere katıldıkça, TÜSİAV’ın bir parçası olduğumu anladıkça tekrar tekrar ne kadar doğru bir karar verdiğimi düşünüyorum. Tüm sektörlerde başarılarıyla kendilerini kanıtlamış isimleri çatısı altında buluşturan TÜSİAV’a yıllar boyu hizmet etmeyi, bunu gelecekte çocuklarıma önemli bir miras olarak bırakmayı istiyorum.