Bursa Büyükşehir Belediye Başkanı Alinur Aktaş’ın davetiyle ziyaret ettiğimiz Bursa’da sadece şehri gezmekle kalmadık, huşu içinde boyun bükerken, Bursa Mevlevihanesi’ndeki sema gösterisiyle başkestik!
Başkeserken, profesyonel kaliteye sahip müzisyenlerin okuduğu ilahilerle ayine adapte olduk…
‘AŞKOLSUN’ DEDİKLERİMDEN MİSİNİZ?
400 yıllık Mevlevihanede her hafta düzenlenen sema gösterisine bu kez bizimle birlikte BBB Başkanı Alinur Aktaş ve çok kalabalık bir izleyici topluluğu katılmıştı. Sema törenini sözüyle yönlendiren kişi ‘aşk olsun’ deyince şaşırdım!
Aşkolsun da neyin nesiydi! Mevlevilikte önemli bir hitap şekli. Hem kendimi hem de sizi alıntılarla bilgilendireyim:
“Birisinin yanına gelen şahıs, oturup niyaz edince, yâni onunla görüşüp yerine oturarak yeri öpünce ev veya hücre sahibi, o zata ‘aşkolsun’ derdi ki bu söz, ‘hoş geldin’ makamındaydı. Bu söze muhatap olan, söyleyenin makamına ve kemâline göre ya elini göğsüne koyup başkeserek ‘eyvallah’ der, yahut yine eğilip yeri öperdi.
Su veya bir şey içene de ‘afiyet olsun’ yerine ‘aşkolsun’ denirdi. Bütün tarikatlerde müşterek olan bu tâbir, bazen de, karşılıklı ve tamamlayıcı tâbirlerle uzatılmıştı. ‘Aşkolsun’ sözüne muhatap olan, ‘aşkın cemâl olsun’ derdi. Bu söz üzerine ‘aşkolsun’ diyen, ‘cemâlin nur olsun’ der ve ‘nûrün alâ nûr olsun’ cevabını alırdı.”
DEM BU DEM, SAAT BU SAAT… BAŞKESMEYE DEVAM!
Hele ‘dem’ o demse; “(…) Sûfi, her ân ne âlemde ise, ona göre, o anda tahakkuk eden âlem odur. Suretler geçer, hakikatler bakî kalır. Bu inanç sufîlerce, “dem bu dem, saat bu saat” atasözüyle belirtilir. Mevlevî gülbanginin son kısmında ‘dem-i Hazret-i Mevlânâ, sırr-ı Şems-i Tebrizî, Kerem-i İmam Alî, Hû diyelim’ dendikten sonra, herkes başkeserek ‘Hû’ der. (…)”
BAŞKESMEK İSTEYENLERİ UYARMAK İSTERİM!
Sema yapmayı öğrenmek isteyen derviş de başkesmek zorundadır! “Önce başkeserek, içli bir niyaz arzeder. Daha sonra, sol dizini büküp çökerek çiviyi öper, avucundaki tuzu, çivinin etrafına serper, sonra da, ayağa kalkıp, tekrar başkeserek…” devam eder ki, zorlu bir süreç onu beklemektedir.
Baştan söyleyeyim; ‘Mübtedi’ olmaya kararlıysanız işiniz zor! Tuzdan çiviye kadar birçok sınav sizi beklemektedir…
Sınavı başarıyla geçerseniz, Şeyh sizin için bir mukabele günü ayarlar ve öğle namazından önce “Mübtedi Mukabelesi” yaptırarak semazenler arasına sokar sizi.
O dem, başkesmeniz kolaylaşır!