Sevgili anadolugazete.com.tr okuyucularımız; İdare Edenimizin ağzından düşürmediği 'Eski Türkiye Cumhuriyeti'nde adalet nasıldı? Son 5 yıllık Ucube Rejimde nasıl? Hep birlikte bakalım;
Bizim doğduğumuz Eski Türkiye’de Yargıçlar (hâkim, savcı) en küçük 2000 nüfuslu ilçede dahi avukatlarla, o zaman uygulamada olan dava vekilleri ile yan yana gelip çay içmezlerdi. Duruşlarından, hareketlerinden devlet terbiyesini ve yargıç ağırlığını hissederdiniz.
Saygınlıkları üst seviyede olurdu, adaletli davranışları topluma örnek olurdu, gücü olan kasabanın ilçenin zenginine, ileri gelenine değil herkese adalet dağıtıldığı dillerde yer alırdı. Ulu Önderimizin söylediği “Cumhuriyet kimsesizin kimsesidir.” sözü tam ve eksiksiz uygulanırdı.
Adalet herkese adaletti, güçlüden yana değil haklıdan yana olurdu. Hâkim, savcı kuralarında torpil olmazdı, hâkim, savcı tayinlerine siyasetçiler karışmazdı, kura çekimine Adalet Bakanı dahi gelmezdi, rutin devlet işleyişi içerisinde iş ve işlemler devam ederdi. Şimdi öyle mi? Asla ve kata değil, şimdi hâkim, savcı torpille olunuyor, adı yüksek olan yargıya atamalar da içler acısı bir durum ki iktidarın referansı yetmiyor! Amaçları devlete çöreklenmek olan laiklik düşmanı tarikat ve cemaatlerin referansı daha geçerli oluyor. O sümüklüler refere ederlerse ancak; hâkim, savcı, y. yargı üyesi olabiliyorsunuz, hâkim ve savcı kuraları Adalet Bakanlığı, Hâkimler Savcılar Kurulu bina veya salonlarında değil, yasalara uyulmadan mahkeme kararları ile tespitli sit alanına kaçak olarak inşa edilmiş adı değişik olan şatafatlı Baştepe’deki şaşalı salonda oluyor. Dolayısıyla partili CB’yi orada adalete ayar veren, konuşmanın içerisinde adalet bol, uygulamadaki adaletsizlerin ise diz boyu olduğu konuşmalar yapıyor. Bu konuşmaları cübbelerinde düğme olmayan, adları sadece yargıç olanlar alkışlıyorlar. Bu durum iç yaralayıcı, ülkemizin geleceği için güzel düşünmemize çok engel bir gerçek!
Sayıları az da olsa şu ana kadar yalanlanmayan mafyanın villa aldığı, mafyanın arabasının modelini yükselttiği, mafyanın düğününü altına boğduğu, milyonluk otellerde tatil yaptırdığı, balayı tatili hediye ettiği, davasına baktığı işadamlarının yaş gününe giden, özel davaları terfi etmek için önemle yüklenen hâkim ve savcılar var ülkemizde!
Sevgili okuyucularımız; Adaletin olmadığı, hukukun uygulanmadığı bir ülkeye ne yatırım gelir ne enflasyon düşer, ne de gelir adaleti olur, o nedenle şimdilik nefes aldığınıza şükredin ancak geleceğimizden yine de ümidi kesmeyin. Umut fakirin ekmeği ona bari SAHİP ÇIKIN!
Adalet, adalet, herkese tarafsız, bağımsız, hiçbir güçten talimat beklemeyen ADALET, işaret bekleyemeyen ADALET, konuşmayı dahi ceza için görev addetmeyen ADALET!
Yazıya özel dipnotumuz: Mafya hâkime BİTANEM demeden önce, hâkim odasında silah koleksiyonunu kamuya sergiledikten sonra, devlet bankası yani sizin, bizim, herkesin bankası olması gereken Halkbank’ın bir mafya bozuntusunun şirketlerine milyon, milyon kredi verdiği kayıtlara geçtikten sonra kaleme alınmıştır.