Batılı devletler Ermenistan’ı Azerbaycan’a karşı destekliyorlar (3. yazı)

Eflatun Neimetzade

Hocalı’daki vahim soykırım olayını, tarihi katliamı Ermeni şovenizminin bütün ayrıntılarıyla kaleme alan Ermeni Sionist yazar, (kendisi “İnterpol” tarafından kırmızı bülten ile hâlâ da aranmaktadır) “Büyük Ermenistan” ideolojisinin mimarı ve yalandan Soykırım teorisinin de usta oyuncusu, katı Türk düşmanı, Zori Balayan 1996 yılında Ermeni dilinde yayınlanmış olduğu “Ruhumuzun Canlanması” adlı kitabında Hocalı’da büyük soğukkanlılıkla ve gaddarcasına yapılmış Soykırımı kendi, gözleriyle görmüş ve şöyle anlatır:

TÜRKLERİN DERİSİNİ SOYDULAR

“Biz çete üyesi Haçatur’la birlikte zabt edilmiş evlerden birisine girdiğimizde bizim askerlerin 13 yaşında bir Türk çocuğunu pencereye çivilediklerini gördük. Haçatur çocuğun bağırmaması için anasının kesilmiş göğsünü onun ağzına soktu. Sonra ben bu Türk çocuğa onun babalarının bizim çocuklara yaptıklarını yaptım. Onun karnının, başının, göğsünün derisini soydum. Saatime baktım. Çocuk 7 dakika sonra kan kaybından yaşamını yitirdi. Sonra Haçatur çocuğun cesedini doğradı ve onunla aynı kökten – Türk kökünden olan köpeklere dağıttı. Akşam aynı şeyi 3 Türk çocuğuna daha yaptık. Kendi halkımın intikamının % 1’ini aldığım için ruhum mutlulukla dolmuştu”. Bu satırların yazarı ırkçı Zori Balayan, olayı gözleriyle görmüş ve kaleme almıştır. Bu satırları İnternet sitesinde okuduğumuzda Ermeniler bir daha tarihin en gaddar, saldırgan, vahşi toplum olduklarını yeniden tüm dünyaya göstermiş oldular.  Büyük Rus yazarı Aleksandr Puşkin,  hâlâ 250 yıl önce haklı olarak şöyle yazmıştır: “Sen korkaksın, sen kölesin, sen Ermenisin”. Dünyanın neresinde oluyor ise olsun, hangi milletten oluyor ise olsun, bir çocuğa bu vahşeti yapan her kim ise bu millet vahşidir, kuduzlaşmıştır, insan değildir, diye biliriz. Çünkü çocuğa yapılan, insani dışı bir olaydır, bunu insan olan kimse yapamaz.

KANIT-TARİHİ BELGELERDE

Ünlü Rus seyyahı, bilim adamı Vasil Veliçko, yazmış olduğu “Kafkas” kitabında (baskı San Petersburg 1904, çok değerli tarihi belgelere dayalı kıymetli kitaptır) bir Fransız seyyahı Grat de Şöle’nin sözlerini hatırladır: “Onlara güvenim yoktur, hep dolap çeviriyorlar, ikiyüzlüler, sahtekâr ve şeytan gibiler”.

Alman bilim adamı Alfred Kört’ye yazmış olduğu “Anadolu Günlüğü” eserinde şöyle der: “İç Anadolu’da yabancılar Türkleri severler, onlara değer veriyorlar. Yunanlıları hiç sevmezler, Ermenilere ise nefret ederler, insan gibi kabul etmezler. Bir mesel vardır, derler ki, bir Yunanlı iki Yahudi’ye dolap çeviriyor, bir Ermeni ise iki Yunanlıya dolap çeviriyor”.

Alfret Kört’ye daha sonra şöyle devam ediyor; “Eskişehir Vilayetinde bir iş adamı bir Türk’le ticaret yapıyor ve hiçbir sözleşme yapmıyor. Çünkü Türkün tek kelimesi yeterli sayılır. Sözünün eridir. Söylediğini zamanında, dürüstçe yapar. Ama bir Ermeni ile sözleşme yapmıyor. Çünkü Ermeni sözleşmeye uymaz, bin hilye, fesat çevirir, parayı, ya da malı vermiyor. Bir Yunanlı ise sözleşmeyi sonunda çöpe atar, malı vermez, çek git, der”.

BATI DEVLETLERİNİN DOLAPLARI

1897 yılında Fransa’nın Türkiye sefiri Kambon yazıyor ki, İngiltere Türkiye Ermenilerini kışkırtıyor, olaylar çıkarıyor.

1894 yılı Ekimin 5-de Fransız Konsolosluğu Paris’teki şefine şöyle mektup yazıyor: “Tiflis’teki olayları Londra düzenliyor. Ermeniler kendileri Türklere ve Kürtlere saldırıyor ki, olaylar tırmansın, katliamlar yaşansın”.

Ve son olarak Genelkurmay ATAŞE Başkanlığınca yayımlanan “Gördüklerim, Yaşadıklarım” adlı anı kitabında, birinci Dünya Savaşı sırasında, 1917 yılı sonları ile 1918 yılı ilk aylarında, Erzurum’da 2. Ermeni-Rus Kale Topçu Alay Komutanlığı yapan Rus Yarbay Tverdohlebov’un El yazısıyla tuttuğu günlükteki notlarına yer veriyor. Kitap İngilizce, Fransızca ve Rusça basılmıştır. Orada Ermenilerin Erzincan’da Türklere yapmış olduğu katliamın iki başlığını aynen sizlere aktarıyorum:

RUS YARBAYININ GÜNLÜĞÜNDE SOYKIRIM

“800’den fazla silahsız sivil Türk öldürülmüştür. Öldürülenlerin kendilerini korumak için karşı koyarlarken yalnızca bir Ermeni ölmüş. İnsanları koyun gibi kesmişler. Tutsak edip ölüme mahkûm ettikleri insanlara kendi elleriyle büyük çukurlar açtırmışlar. Bu çukurların başına insanları gruplar halinde götürmüşler ve hayvan boğazlar gibi kestikten sonra çukurlara doldurmuşlar. Çukur başındaki bir Ermeni arsız-arsız çukurdaki cesetleri sayarak, “Burası 80 kişi mi oldu? Bir 10 kişi daha alır! Bir 10 daha kes, deyince, on kişi daha kesip çukura atmışlar ve üstünü toprakla kapatmışlar. Bu Ermeni müteahhit, sırt eğlence olsun diye bir binadan Türklerin teker-teker çıkmalarını emretmiş. Dışarıya çıkanların kafalarını keserek, böylece yaklaşık 80 kadar insanı katletmiş”.

“…Erzincan’dan Erzurum’a ricat eden Ermeni sürüsü, yollarının üzerine, önlerine çıkan tüm Müslüman nüfusu katletmişlerdi. Lojistik destek hatlarından çekilen, muharebe teçhizatına dâhil toplar üstü kapalı at arabalarında naklediliyordu. At arabalarını, işlerini itina ile yapan liralık, sivil, silahsız Kürtler idare ediliyordu. Erzurum’a yaklaştıkça Ermeni kaçaklar ve askerler mola yerlerinde bu Kürtleri öldürmeye başladılar. Katliamlar hayvani bir şekilde yapılıyordu”.

“Ermeniler canlı bir Türk Kadınını duvarın önünde çarmıha germişler. Göksünü yarıp kalbini çıkarıp başının üstüne çivilemişler”.

TÜRKLERE YAPILAN SOYKIRIMIN BELGELERİ

Elimdeki belgelerde Ermeni cellâtlarının Türklere Soykırım yaptığına dair kanıtlar çoktur. Onlardan birkaç örneği sizlere ilettim. Fakat Ermenilerin tarih boyunca Türklere yapmış oldukları Soykırımı Hıristiyan dünyası ve dünya devletleri ne yazık ki tanımak istemiyor. Ermeniler olmayan bir Soykırımı dünyanın 31 ülkesinde Meclis kararına bağlamışlarıdır. Onlar 80 milyon kitap basmışlardır, tarihi gerçekleri tahrif etmişlerdir.  Müslümanlar yer kıtamızda nüfuz çoğunluğunu teşkil etseler bile Türklere yapılan Soykırımla ilgili çalışmalar yeterince yapamıyorlar. Haklı olduğumuzu Dünyaya tanıtamıyoruz. Bu da bizim eksikliğimizdir. Birleşemiyoruz, birlikte hareket edemiyoruz. Azerbaycan-Türkiye kardeşliği, Aynı Millet, İki Devlet”(H. Aliyev) arasındaki ilişkiler fevkalade pekişmiştir. İleride başka Türk Devletlerinin de Türkiye etrafında birleşmesi sonucunda Türklerin karşında hiçbir güç dayanamaz.

Bu gün Suriye ve Irak’ta yüzlerce Müslümanların kanı akıtılıyor, dünya bu vahşete tavır sergilemiyor.

Yeni, Bakü-Tiflis-Kars demir yolu projesi gerçekleşti. Ermenistan bu projelerin dışında eziliyor, köşeye sıkışmış kalmıştır. Ermeni halkının durumu trajiktir, onlar Kafkas’ta tenhalığın tadını alıyorlar ve her gün iflas ediyorlar. Ne kadar geç değildir, akıllansınlar ve yabancı ülkelerin zincirinden koparak, Kafkas üçgeninde yerlerini almalılar, diye düşünüyorum. Uyanmalılar, aksi halde daha da kötü duruma düşeceklerdir, hatta devlet olarak çökecekler...

Cumhurbaşkanımız Sayın İlham Aliyev bütün dünyaya beyan etti ve dedi ki, Azerbaycan’ın Silahlı Kuvvetleri modern silahlarla donatılmıştır. “VATAN Savaşı”ndaki zaferimizde dünya devletleri bizim mükemmel Ordumuzun gücünü bir daha görmüş oldular. 44 günlük Savaşta Muzaffer Ordumuz Ermenistan Ordusunu sıfırladı ve diz çöktürmüştür.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.