Bayram sabahlarına heyecanla uyandığım günleri hatırlarım. Yeni elbiselerim, yeni pabuçlarım baş ucumda.
Sabah çabuk olsun diye hemen uyumak isteyip de tam tersine uyuyamadığım...
Şimdi çocuklara bakıyorum da ben mi göremiyorum o heyecanı yoksa gerçekten mi heyecanları yitmiş bilemiyorum.
Biz ebeveynlerimizin o bayram hazırlıkları ile büyüdüğümüz için onlar önemsiyordu da mı biz böyleydik, yoksa şimdilerde bizlerin tatil odaklı baktığımız bayramlardan dolayı mı? Çocuklarda o heyecan yok bilemedim.
Çocukların heyecanlarını mı çaldık diyorum düşündükçe. Eğer öyleyse yazıklar olsun bize. Kültürümüzü aktaramadığımız değerlerimize sahip çıkmadığımız için. Çocuklarımıza aktarmamız gereken bayramın asıl benliğini unutup bayramlaşma ve gitmediğin büyüklerini ziyaret ile pekişen akrabalık dostluk ilişkilerini tazelemek yerine, bayramı tatil fırsatına çevirme içgüdümüze.
Dediğim gibi bizim zamanımızda ailemizden öğrendiğimiz; bayram geliyor diye evde taşınıyor gibi büyük temizliklerle başlayan süreç baklavalar, börekler yaprak sarmalarıyla devam ederdi. Sonra çarşı alışverişleri şekerler fıstıklar hediyelikler ve bayram kıyafeti alma telaşı.
Bayram sabahı erkenden kalkılır sanki kirlenmiş gibi ev tekrar temizlenir ve sabah erkenden büyükanne büyükbabaların evine gidilir kahvaltı orada yapılır eller öpülür harçlıklar alınır sonra yakın akrabalar eş dost ziyaretleri ve eve dönüşte komşu ziyaretleri. Ne güzeldi benim çocukluğumun bayramları.
Tekrar o günleri yaşamak Ve yaşatmak adına biz büyüklere çok iş düşüyor. Bayramların özünü çocuklarımıza anlatıp aktarmayı uzaktakilere gidemiyorsak bile yakınımızdakileri ziyaret etmeyi unutmayalım.
İyi Bayramlar