Mutluluğumuza dair... Yaşamımızda hep bir nedene bağlı, bekleyerek yaşadık…
Karşımızdakilerin hayat planlarını bilmeden…
Kendi planlarımıza göre…
Olmadığında da sevilmediğimizi ya da değer verilmediğimizi hissettik.
Hatta çoğu zaman da kendimizden de beklentilerimiz oldu…
Olmayınca kendimizi hırpalayıp, kendimize anlamlar yükledik.
Oysa ki yaşam beklemeden devam ediyor gidiyor.
Nasıl bir otobüse binmeden otobüsün gelmesi için doğru durakta durmamız gerekiyor.
Gelmediğinde de ya durağa bakıp doğruluğunu teyit edip sonsuz olasılıkları düşünüp, çözüm buluyorsak…
Hayatımızı böyle somutlaştırdığımızda
Biraz daha basitleşiyor yaşam….
Beklentilerimiz kişilerden mi…
Yoksa onlarla olan ilişkilerimizin testi mi…
Bir bakalım…
En çok kimden neler bekliyorsunuz…
Olmadığında; Onun ne yapmadığı değil…
Sizin ne hissettiğiniz önemli.
Ne hissediyorsak… Önce hissettiklerimizi kabul edelim…
Ve ifade edelim… Kırmadan, dökmeden….
Yaşam bize sunulan bir hediye olabilir.. Paketi açmazsak,
İçindekini merak ederek ya da başkası açsın diye beklersek
Durup, durup, yeni paketler ararız…
İşte, mutluluğumuzu bir nedene bağladığımızda da
Mutlu olduğumuz anları fark etmeden…
Doğru durakta bile olsak;
Tüm otobüsler geçer gider önümüzden…
Bugün küçücük bir mutluluk pratiği yapalım…
Neler mutlu etti bizi
Bir listesini çıkaralım
O anların tadını çıkaralım ve Mutluluğumuzla tanışalım…