Nüfusu 200 binden fazla olan Cumhuriyet şehri Kırıkkale’miz de zaman zaman gündeme gelen konuları işlemekten onur duyuyorum. Nedeni Kırıkkale bizim. Kırıkkale bizlerle güzel. Kırıkkale’nin geleceğini de elbette bizler ve bizlerin seçimle başa getirdiğimiz insanlar imar edecekler. Yapılması gerekenleri açık dille umuma açıklayacaklardır.
Kırıkkale’de ne yazık ki son on senedir belediye otobüsü dediğimiz toplu taşıma araçları yoktur. Zaman zaman buna alışırız diye vakit geçirdik durduk. Hemen hemen alışır gibi de olduk. Ama ne yazık ki vukuu bulan bazı olaylar bizlerin bu unuttuklarımızı tekrar gündeme getirmemize vesile olmuştur.
Yazının başlığında bundan dolayı toplu taşıma adı altındaki belediye otobüslerinin yokluğu içimdeki kamçılanan duygulardan dolayı kaleme almayı kendime borç bildim. Ben ne sorunları yermeyi ne de rencide etmeyi düşünmedim. Sadece elzem olan toplu taşımanın Kırıkkalemiz için gerekli olduğuna inandığım için yazdım.
Bir mahalle minibüsündeyiz. Hava oldukça soğuk. Mahalleye kalkışında tamamen koltuklar doldu ve yürüdü. Paralar toplandı. Güzergah devam ederken her yüz metrede durarak müşteri almaya başladılar. 14 kişilik minibüs oldu 22 kişilik. “Yanaşın beyler” şöförden gelen sesti. Mırıldanmalar başladı. Yanaşacağızda nereye yanaşacağız.
Ayaktaki yolcuların üç dört tanesi bayan ellerinde çarşı pazardan aldıkları malzemeler. Yer vereceğim kime, hangisine yer vereceğim. Ani bir fren yolcular üst üste. Ay aylar kırılıp geçiyor. Kışın böyle de yazın başka mı? Aynı vaziyet. Yaz ayında fazla olan ter kokusu, o da parfüm görevini yapıyor heralde.
İtiraz etsen bir türlü etmesen bir türlü. Her ikisinde de rahatsız olacak sensin. Çünkü zaman zaman böyle manzaralara uğramışımdır. Beğenmiyorsan in kardeşim diyenler paranı seviyorsan yürü gibi hallerle karşılaşan insanların anlattıklarını yazmaya çalışıyorum. Dedim ya nüfusumuz 200 binin üzerinde. İnsan gibi mahalle yolculuğuna adım atın artık.
Sizler seçilmiş insanlar olarak bu milletin temsilcilerisiniz. Bir de sizler veya ekipleriniz minibüslere binip şöyle mahallelere doğru bir yolculuk yapsanız aynı manzarayla karşılaşınca ne yapacağınızı merak ediyorum yazın ter kokusuna kışın ağızdan çıkan buharlara nasıl dayanacaksınız bilemiyorum.
Sevgili minibüs sahipleri veya şoförleri biraz daha tatminkar olunuz. Bu insanlar sizlerin kardeşleri evlatları anne ve babaları olduğunu unutmayınız. Bol kazançlar. Emeğiniz mübarek olsun.