Beyhude işler beyhude arayışlar

Sefer Aşır Eraslan

Bir ABD’li filozof der ki, “Siyaset, boş yere problemler çıkarıp, beyhude çareler arama sanatıdır.” Yani olmayan bir işi problem olarak sunmak, daha sonra o olmayana çare arıyormuş gibi yapmak. Halkı kandırmak. Sizi gidi uyanıklar sizi… Kemal Kılıçdaroğlu’nun son çıkışına, başörtüsü çıkışına ve sonrasına ne kadar da uygun bir tarif. Yani ortada başörtüsü diye problem yokken varmış gibi davranıp birilerinden ön alıp ortaya çıkmak… Sonrasında yaşananlar… Kimsenin inanmadığı kendisini kandırmaktan başka bir işlevi olmayan, kendisinden başka inananı da olmayan bir konuyu gündeme getirip beyhude çareler aramak, ama rakibe gol attırıp “üçlük” çektirmek hiç hoş olmadı. Kendisine akıl veren, bu aklı veren her kimse ve kimlerse onları uzaklaştırması veya onlardan uzaklaşması en makbul iş olacaktır diye düşünürüm. Şayet Temel Mollaoğlu veya Ahmet Davutoğlu bu fikri ve yönlendirmeyi vermişlerse hemen uzaklaşmalıdır onlardan. Yardımcılarının fikriyse “sizi neden burada tutuyorum gereksizsiniz” deyip uzaklaştırmalıdır.

Başörtüsü işi şu zamanda mevzu bahis olamayan beyhude bir iştir. Bu işe kanunla çare aramak da beyhudedir. Kurnazlıktır aldatmacadır. Çünkü kendisi iktidar olduğunda o kanunu hükümsüz kılacak bir başka kanun çıkararak asıl niyetini ortaya koyabilir. Hem bu başörtüsü işi yıllarca başörtüsüne karşı olmuş bir insandan gelmesi komik hatta dehşetengiz bir hadise. Başka neler yapabilir bu insanlar. Vural Savaş, “Eve girdiğimde bizde misafir olan Haşim Kılıç’ın eşi erkek geliyor” diye “başı açıkken ben geldim diye başını halının altına sokuyordu” demesi. Abuk fikir aşırı bir solcunun fikri. Başörtüsüne bu kadar düşman bir grubun “başörtüsü açılımı” yapması komik değil mi? Aynen “Kürt açılımı” kadar idraksiz bir tavır değil mi? CHP’nin içerisindeki veya seçmeni olan insanlar iyi düşünmelidir. Bu mu bizim liderimiz? Bu mu bizi yönetmeye talip olan zat? Kendisine ve partisine hayrı olmayan iki kişinin dolduruşu ile bunları yapan yarın başka ne büyük felaketlere yol açacak yanlışlar yapar? Zaten “helalleşmek” safsatası da ayrı bir garabet. Ayrı bir ucube. Mavi Marmara gemisindekileri Tayyip Bey de tasvip etmemişti. Taa güney Amerika’dan “gitmeseler iyi olurdu” demekle yanlış olduğunu söylemişti. Şimdi siz “ne yaptınız sizi kutluyoruz” gibi anlamlara gelecek bir tavırla, üç aklı ile hareket etmeyen adamdan özür diliyorsunuz. Belli ki bu konuda da bir yönlendiren dolduran var.

Ey ahali bak siyasi çıkarları için nelere razı oluyorlar. Hiç olmazsa sen yutma yeme bunları. Kuşlara atılan küçük yemler misali atılan bu küçük yemleri yutup zehirlenme.

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.