Türk Hakanı, yaklaşık 10 yıldır, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi yapısını eleştiriyor. “Dünya 5’ten büyüktür!...” diyor. Tabir caizse, irikıyım emperyalistlerin BM çatısı altında oluşturduğu ‘Domuzlar Diktatörlüğü’nü silkeliyor. Ve netice almaya da başladı.
Biz de zaman zaman bu sütunda, BM’nin mevcut haliyle dünya barışına değil, adaletsizlikler ve zulümlere hizmet ettiğini vurguluyoruz.
Evet… “Söylediniz de ne oldu?” tarzındaki sığlıkları dikkate almıyoruz. Türk Devleti ve Hakanı söyledikçe, kurulu düzen sallanıyor. Düzenin kaymağını yiyen ABD gibi irikıyım domuzlar da artık bu durumun sürdürülebilir olmadığını anladılar. ABD sözcüleri, Güvenlik Konseyi’nde yenileme yapılabileceğini dillendirmeye başladılar. Fakat yine de namussuzluğu elden bırakmıyorlar. Düzenleme adı altında, Afrika’dan bir kuklayı da aralarına alma niyetini açık ediyorlar.
VETO HAKKI VARKEN…
Soru şu: Tek bir ülkenin dahi veto etme yetkisinin olduğu Güvenlik Konseyi’nden adalet çıkar mı? Vetocu sayısını 5’ten 6’ya çıkarmanın, dünya ülkelerini aldatma dışında ne faydası olur?
Lafı eveleyip gevelemeye, diplomatik inceliklere bezemeye gerek yok. Eğer Birleşmiş Milletler diye bir kuruluşun varlığı devam edecekse, Güvenlik Konseyi derhal lağvedilmelidir. Nokta…
İşte bu noktada, MHP Genel Başkanı, Bilge Lider Doktor Devlet Bahçeli, son TBMM Grup Konuşmasında, lafı eğip bükmeden, kitabın tam ortasından konuştu; BM için olması gerekeni teklif etti.
Bilge Bahçeli, öncelikle Türk Hakanı ve Türk Milleti’nin BM’ye dair sağlam duruşunu işaretledi. Sonra, İsrail adlı terör örgütünün yaptığı alçakça katliamlar karşısında BM’nin aciz duruşunu veciz şekilde tasvir etti. Ve nihayet, Birleşmiş Milletler’in mevcut haliyle devamının devam ettirilemeyeceğini; Güvenlik Konseyi dâhil, derhal yeniden yapılandırılması gerektiğini vurguladı.
ALTERNATİF BM
Bu değişim sürecinde, düzenin kaymağını yiyenlerin ne diyeceği, yapacağı veya önereceğinin önemsiz ve hükümsüz olduğunu da cesaretle dillendiren Bilge Bahçeli, net önerisini de şu cümlelerle açıkladı:
“Geldiğimiz bu aşamada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin fonksiyonel yapısı değişmeli, aksi halde Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarının boykotu gündeme alınmalıdır…
Ülkelerin eşit katılım ve oy hakkını ihtiva eden alternatif dünya birliği konusunda çalışmalar hızlanmalı ve dünya beş ülkenin ağzına bakmaktan kurtulmalıdır.”
Bu fevkalade önemli teklif, belki biraz da İran-İsrail geriliminin gölgesinde kaldığından, muhtemelen de içimizdeki İrlandalıların bilinçli tavırları yüzünden, kamuoyumuzda tartışma zemini bulamadı.
Oysa sadece Türk Dünyası veya İslam Âlemi için değil; aynı zamanda tüm dünya ülkeleri için çok önem taşıyan bir teklif yaptı Bilge Bahçeli…
MEYVE OLGUNLAŞIYOR
Türk Devleti ve Hakanı’nın son 10 yıldır, Birleşmiş Milletler’in yeniden yapılandırılması uğrunda yürüttüğü mücadelenin meyveleri olgunlaşmaya başlamıştır.
Birleşmiş Milletler’in haksız ve hukuksuz yapısı içinde yarım asırdan fazla süredir uyutulmuş olan dünya ülkeleri, Türk Devleti’nin gayretleriyle uyanmaya yoluna girmiştir. Yani teker çukurdan çıkmıştır. Devamı da gelecektir.
Türkiye, dünyanın huzur ve barışı için mutlak ihtiyaç olan bu değişimin gerçekleşmesinde öncü ve yönlendirici çabalarını sürdürmelidir.
Dünya ülkeleri; mevcut ahlâksız, insafsız, vicdansız, bencil uluslararası düzeni değiştirip, daha âdil bir dünya kurmak zorundadır. İnsanlık bunun için ya bir yol bulacak, ya bir yol yapacaktır.