SAĞLIKLI YAŞAMIN MİNİK SIRLAR MAKALE: 142
Bilinçaltı neden önemlidir?
Zihinsel yaşamın %90’nından fazlası bilinçaltındadır. Ana rahmine düştüğümüz andan 6 yaşına kadar geçen sürede programlamalarımız bilinçaltına yerleşir. Geçmişe bağlı koşullanmalar, dogmalar bilinçaltına yerleşerek temel karakterimizi, inanışımızı ve duygularımızı oluşturur. Mesela trans sırasında hiç bilmediği halde İbranice konuşan bir medyumun aslında küçükken dadısının Yahudi olduğu ortaya çıkmıştır. Medyum, trans sırasında farkında olmadan bilinçaltında var olan bilgileri su üstüne çıkarmaktadır. Bu da bize bilinçaltının ne kadar eskiye dayandığının en canlı örneklerinden biridir.
Öte taraftan yaşamımızda sadece bilinçli düşüncelerle şekillenseydi, hayatımızın her alanında kolayca başarı sağlardık. Çünkü bilinçli düşüncelerimizi, inançlarımız yeni bir bilgiyle, okuduğumuz bir kitapla, deneyimlerimizin sonuçlarıyla ve irademizi kullanarak değiştirebilirdik. Bilinçaltı inançlarımız özsaygımızı, ilişkilerimizi, iş hayatındaki performansımızı, zihinsel ve ruhsal sağlığımızı önemli ölçüde etkiler. Amaçlarımızı gerçekleştirmek için bilinçaltının desteğine ihtiyacımız var.
▪ Çok çabuk unutuyorum
▪ Hiç faydası yok
▪ Hiçbir şeyim doğru gitmez zaten
▪ Ne kadar da şansızım
▪ Çok beceriksizi
▪ Keşke daha akıllı olsaydım.
▪ Bugün uğursuz günüm.
▪ Bütün olumsuzluklar beni bulur zaten
▪ Bugün havamda değilim.
▪ Kendime hiç zaman bulamıyorum
▪ İşte moral bozucu bir gün daha başlıyor
▪ Kendime güvenmiyorum.
▪ Sınavlardan nefret ediyorum
▪ Eskisi gibi enerjim yok
Bu cümleler ve bunlara benzeyen olumsuz cümleler birçoğumuza tanıdık gelmiştir. Hepimiz günlük hayatta kendi kendimize bu sözcükler sarf ederiz. Önde gelen davranış bilimi araştırmacıları düşündüğümüz her şeyin %77 kadarının olumsuz olduğunu tespit etmiştir. Kısacası farkında olmadan sürekli bilinçaltımıza olumsuz telkinlerde bulunuyoruz. Bu da hayatımıza olumsuzlukları davet etmektedir. Unutmamız gerekiyor ki: “Talihsizliklerin üzerinde ne kadar durursak bizi o kadar incitebilir.
Zihnimize işlenen hastalıklar
Gördüğümüz gibi, bilinç bilinçaltına verilen komutların yansımasını taşımakta ve bu şekilde düşüncelerimiz eylemlere dönüşmektedir. Haliyle telkinin ne denli önemli olduğunu fark edebiliriz. Öyleyse gün içinde fark edilmeden yapılan bilinçaltı saldırılarını dikkate almamız çok önemlidir. Sürekli kendi düşüncelerimizin ötesinde başkalarının düşüncelerine maruz kalırız. Aile, arkadaş, okul, televizyon, internet ve gazete gibi unsurlar sürekli bilinçaltımıza yönelik telkinli yayın yaparlar. Bunlar da zaman için bilinçaltımızı programlar.
Ailemizden “ne kadar sakar olduğumuza” dair veya çevremizden “adam olmayacağımıza” veya “bir dikiş tutturamayacağımıza” “boş gezdiğimize” “yaramaz olduğumuza” dair telkinleri sıkça duymuşuzdur. Küçük yaşta farkında olmadan yapılan bu telkinlerin, ileriki yaşamda ne boyutlara ulaşacağını tahmin etmek zordur.
Mesela “sakarlığa” dair söylemler en çok dikkatimizi çeken unsurlardan biridir. Belki de çocuk sakar değildir. Ama yaptığı birkaç hata yüzünden sürekli “Sakar” denmesi” o çocuğu gerçekten sakarlaştıracaktır. Bu konuda özellikle ebeveynlerin üzerinde daha büyük sorumluluklar bulunmaktadır.
Ayrıca bu virüslere ve saldırılara en çok uğrayanlar ev hanımlarıdır. Yoğun telkinler içeren reklamlar ve satış uzmanlarıyla karşı karşıya kalan ev hanımları, farkında olmadan derin bir savaşın içerisindedir.
Sağlıklı ve mutlu günler dilerim. Sevgilerimle…