Terör örgütü PKK’nın lideri Abdullah Öcalan 2015 ve 2016 Ocak tarihleri arasında İmralı’da birlikte kaldığı PKK’lı Çetin Arkaş ve Nurullah Kurana Afrin’le ilgili şunları söylüyor. Afrin’deki tekstil atölyesinin derhal silah ve mühimmat atölyeleri haline getirilmesini istiyor. Bu ifadeler örgüt tarafından emir olarak kabul ediliyor. O andan itibaren Afrin’de zorunlu askerlik uygulaması başlatılıyor. Şehrin merkezi ve kırsal alanlarında beton koruganlar, hendekler ve tüneller inşa ediliyor. Görüldüğü gibi 2015’de verilen bu emir yerine getirilmişti ki Türk askerinin nelerle karşılaştığını görüyoruz.
Terörün oradaki varlığının nasıl geliştiğini görüyoruz. Aldıkları emirleri uygulayan terör örgütünün sözde yöneticileri ya kaçtılar yâda kaçmak için fırsat bekliyorlar. Terörün başı Öcalan aynı emirleri yurdumuz içinde güneydoğu illerimizde de uygulatmış bunları da gördük. Bütün bu emirlerin uygulayıcıları Kandil’deki Karayılanlar da bir gün Afrin’deki gibi duruma düşürüleceklerdir. Buda bataklığın kurutulması için gereklidir.
Bütün bunlar ABD’lerinin bilgisi dâhilinde gelişmiştir. Çünkü ABD’leri Öcalan’ı yakalayıp Türkiye’ye teslim ettiğinde idam edilmemesi ve PKK örgütünün koruyuculuğunu yapacağına karşı teminat sözü almıştır. Öcalan idam edilmemiş halende beslenmekte Türk askeri onu korumakta ABD’leri de PKK’ya ve onun devamı olan örgütlere destek çıkmakta silahlarla donatmaktadır. İşte müttefik dediğimiz dostumuz olan ABD’lerinin yaptığı şimdi biraz zoru gördü de adam gibi davranacağını söylüyor. Tabiki söylediğini tutarsa. Bunlara güvenen Cemil Bayık ve Murat Karayılan kafalarını Kandil’in mağaralarından dışarıya çıkaramıyorlar. İnşallah Fırat Kalkanı ve Afrin’deki Zeytin dalı harekâtının daha büyüğü Kandil’de onların başına gelir.
Afrin’e girilmesi artık an meselesi Türk askeri komutanları seksen milyon milleti bu harekâtın başarıyla can kaybı olmadan sivil halk zarar görmeden çakallar sürüsünden o toprakları temizleyip esas sahiplerine teslim edecekler. İşte o zaman kahraman Türk askeri mutlu ve gururlu olarak kendi topraklarına dönecektir. Onun görevi tamamlanmış olacaktır. Türk askerinin Suriye’nin bir karış toprağında gözü yoktur. Aziz milletim ABD’leri başta olmak üzere Suriye topraklarını paylaşmaya, üstler kurmaya, petrol alanlarını ele geçirmeye çalışanları görüyorsunuz. Bunları yapanlar sözüm ona insan haklarına özen gösterenler, gittikleri yerlere demokrasiyi götürenler ne kadar iyiler değil mi? Bunlar teröristten fayda umanlar onlarla masum insanları öldürenler, yurdundan yuvasından edenlerdir. Bu pislikler inşallah onları besleyenlerin başına bela olacaklar. Akrep gibi dönüp onları sokacaklardır. Verdikleri silahları onlara döndürülecektir. Çünkü terörün dostu olmaz.
Bu arada kendi milletini bu hale düşürenler hiç mi utanmayacak hangi sömürücüye yaranacak. Bu sömürücülerin bir kısmı Esad Efendiden gibi görünüyor bir kısmı karşısında hangi durumda olurlarsa olsunlar menfaatlerinin bittiği yerde yok olurlar. Onun için kendi mekânını koruma çabasında olan Esad Efendi kendi milletine yaptığı zulümle baş başa kalacaktır. Şimdi acılar içinde yetişecek nesil acaba Esad Efendi’ye nasıl dua edecektir. Onu düşünebilecek mi? Düşünemez eğer düşüne bilseydi devletini ve milletini bu durumlara düşürmezdi.