Mevsim kış, aylardan Zemheri. Günlerce yağan kar dona çekmiş. Akşam erken oluyor. Evlerine erken çekilen köylüler, tandırın başında halka olup oturmakta, hedik yeyip mısır patlatırken;
“Deş kor'u ver Şor'u” örneği sohbet etmektedirler...
Durağan gölgelerin şekiller bıraktığı evlerin boş odalarını, gökteki ayın yerdeki kar yığınlarıyla birleşerek verdiği soğuk gri aydınlık doldurmakta, dışarıdan yoğun köpek sesleri gelmektedir...
Köyün diğer gençleri gibi, Deli Nafiz ve arkadaşları da atalarının OrtaAsya'dan getirdikleri adına “Saya Gezmek” dedikleri seyirlik oyunu kapı kapı gezerek sergilemektedirler.
Deli Nafiz'in grubunda, bir köse, bir gelin, bir manici, bir toplayıcı bir de eli sopalı köyün köpeklerine karşı koruyucu rolünde Deli Nafiz var...
Deli Nafiz'in grubu çan sesleri, manicinin manilerine karışan köpek sesleri arasında kapısını çaldıkları bir eve bir kucak dolusu soğukla birlikte girerler...
Oyun başlar. Köse, takma düzensiz sakalıyla, başında beresiyle, sırtında yamalı paltosu, kocaman göbeği, belinde kuşağı, kuşağına bağlı, çeşitli sesler çıkaran irili ufaklı çanlarıyla günümüzün Noel Baba'sına benzemektedir.
Köse, kuşağının altından geçirerek, ucundan tuttuğu değneğiyle belindeki çanları sallarken, hoplayıp zıplamakta, karşısında yüzünü baca isiyle siyaha boyayıp *Arap'a!* benzettikleri gelinle birlikte oynamaktadır.
Manicinin;
“Şekerim var ezilecek
Ak tülbentten süzülecek
Çabuk olun hanım kızlar
Çok kapım var gezilecek” manisini söylediği sırada köse, oyun gereği yere düşer. Düştüğü yerden sırtüstü dönüp ağzını açar, ayağa kalkması için ağzına şerbet akıtılmasını beklemektedir.
Bu coşku, bu şamata sırasında kösenin savurduğu paltonun rüzgârıyla tavalıkta yanan çıra devrilip yere düşer, söner. Odaya karanlık çöker. Çıra'da bulunan gaz yağı yere dökülür, dağılır...
Yere dökülüp akan gazyağının bir kısmı, ev horantasıyla beraber sıcak tandırın yanında yatan alazaar'ın kuyruğunu ıslatır. Ortalık karışır...
Grubun koruyucusu Deli Nafiz, çırayı yerde bulur, yakmak için bir kibrit çakar. Yanan çırayla beraber alazaar'ın kuyruğu tutuşur! Kapı açılır, alazaar can havliyle samanlığa kaçar, samanlar tutuşur. Samanlık yanmaya başlar!
Ev horantasıyla birlikte ekip elemanlarının her biri, korkudan bir yana dağılmıştır.
Yanan samanlığın karşısına geçen Deli Nafiz;
“Ulaa görüyonmu, “bir kibritren kırk oyun çıktı!” derken ellerini birbirine çarparak gülmektedir...
Cumhuriyet İttifakı denilen, AKP ile MHP birlikteliğine karşılık, 5 Mayıs 2018 tarihinde CHPlideri Kemal Kılıçdaroğlu önderliğinde;
İyi Parti, Saadet Partisi, Demokrat Parti, daha sonra Deva Partisi ile Gelecek Partisi'nin katılımıyla oluşturulan Millet İttifakı kurulmuştur. Millet İttifakı; adına 6'lı Masa da denilen toplumun çeşitli görüşlerini temsil eden muhalefet partilerinin birlikteliğidir.
Kurulduğu günden bu yana, adeta iğneyle kuyu kazılarak, toplantı üstüne toplantı yapılarak, gelinmiştir.
Ancak, 14 Mayısta yapılacağı ve Türkiye Cumhuriyeti'nin kaderinin belirleneceği böylesine önemli bir seçimde; Meral Akşener'in dayanaksız görüşler belirterek ittifaktan çekilmesi bana; Kösenin paltosunu savurarak oyun oynarken, savurduğu paltonun rüzgarıyla çırayı devirmesini, devrilen çıradan dökülen gazyağı'nın Alazaar'ın kuyruğunu ıslatmasını, Çırayı yakan Deli Nafiz'in çırayla birlikte Alazaar'ın kuyruğunu yakmasını, kuyruğu yanan Alazaar'in samanlığa kaçmasını, samanlıktaki samanlar tutuşup samanlık yanarken Deli Nafiz'in, samanlığın karşısına geçip, ellerini birbirine vurup gülerken; “Bir kibritten kırk oyun çıktı” demesini hatırlattı.
Çok şükür! Akşener, Millet İttifakına geri dönmüş, ittifak; 13. Cumhurbaşkanı'nın Kemal Kılıçdaroğlu olduğunu; “Milletin Adayı Kemal Kılıçdaroğlu”
Sloganıyla açıklamıştır.
*Şor: Söz, sohbet.
*Zaar: Küçük köpek.
*Çıra: Gaz lambası öncesi aydınlatma aracı.
*Zemheri: 20 Aralık ile 30 Ocak arasında kalan 40 gün.
*Horanta: Aile bireyleri.
*Tavalık: Eski köy evlerinde içine lamba çıra vb. koymak amacıyla yapılan duvar oyuğu.
Başta depremde hayatını kaybedenler, ebediyete göçmüş olanlarla birlikte; Tüm kadınların günü kutlu olsun...
Saygılarımla...