Biraz şefkat edelim

Orhan Aksakal

Okumayan kalmamıştır sanırım önceki gün Ankara Batıkent'te insan demeye dilimin varmadığı üç kişi onaltı köpeği tavuk etleriyle zehirleyerek katlettiler. Yaklaşık yirmi civarında köpekte can çekişiyor. 
İnsanın böylesine haberleri okuyunca kanı donuyor, nasıl donmasın? Sonrasında ne oldu biliyor musunuz? Köpeklerin vahşice ölmesine neden olan üç zanlı sevk edildikleri mahkemeden tutuksuz yargılanmak üzere serbest bırakıldılar.
Gel de üzülme bu duruma. Böylesine canice cinayet işleyen bu insanlar hiçbir ceza almadan nasıl serbest bırakılırlar inanın aklı almıyor gerçekten. Köpeklerin öldürüldüğüne mi üzülmek lazım yoksa bunların elini kolunu sallaya sallaya birde pişkin surat ifadesi takınarak hiçbir şey yapmamış gibi gitmeleri yok mu?
Yani akıllara şu geliyor yaptıkları yanlarına kar kaldı. Sen 16 köpeği öldür sonra elini kolunu sallaya sallaya çık git yaptığında yanına kar kalsın. Peki siz bu canlıların canını aldınız siz nasıl can vereceksiniz bunu düşündünüz mü?
Mahkeme önünde toplanan başta hayvanseverler olmak üzere avukatlar, çeşitli sivil toplum kuruluşları temsilcileri olayı protesto ettiler ve bu canilerin tutuklanmasını istediler. Buna ilaveten milletvekilleri, sanatçılar olayı duyarlı olan kim varsa hem mesajla kınadılar hem de bu olaylara karışanlara en ağır cezaların verilmesini istediler.
Burada iş Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne düşüyor. Çünkü ülkemizde son yıllarda bu tür olaylar çok yaşanıyor ve hayvanlara karşı yapılan işkenceler o kadar çok ki hangi birini insan yazacağını şaşırıyor. Meclisimiz bu konuda gerekli yasaları çıkarmalı ve bu tür canice hareketler içinde bulunan kişilere karşı gerekli cezaları vermek için beklemesin. Milletvekillerimiz bu konuda ellerini artık taşın altına koysun ve gerekli yasayı çıkarsınlar.
Yasa ve kanun falan çıkar hem de en alasından çıkar istenirse. Mesele kanuna yasaya gerek kalmadan insanımızı eğitmekten geçiyor. Bu işin başı da çocuklarımıza küçük yaştan itibaren hayvan sevgisini aşılamaktan geçiyor. Belki o zaman gerçek birer hayvansever olur da bu tür olaylara karışmayız.
Hepsinden önemlisi rabbimin bizlere emaneti olan bu ağzı olup derdini dile getiremeyen can dostlarımızı korumak kollamak dinimizin emri değil mi? Neden onları korumak yerine eziyet ve işkence ediyoruz. Buna ne hakkımız var. Hiç hesap vermeyecek miyiz? Hesap günü Cenab-ı Allah’ın karşısına geçtiğimizde kendimizi nasıl savunacağız. Bunu aklımızdan neden çıkarıyoruz.
Lütfen onlara şefkati elden bırakmayalım. Biz onlara sevgi ve şefkat gösterelim ki Cenab-ı Allah’ta bize merhamet etsin. Hiç kimse bu dünyada kalıcı değil unutmayalım. Bariz şefat göstermiyoruz, bir tas su vermiyoruz neden öldürüyoruz buna ne hakkımız var. 
Yaz geliyor sıcaklar kapımızda onlara merhamet edelim kapımızın önüne bir tas su bırakalım, elimizden geldiğince koruyalım kollayalım bize insan olarak düşen de budur sanırım.