Enteresan bir ülkeyiz gerçekten. Ülkece gündemi biranda öyle bir değiştiriyoruz ki insanın başı dönüyor. Bir dakikamız bir dakikamızı tutmuyor. Bir gün önce ak dediğimiz şeye ertesi gün kara diyoruz böyle bir milletiz vesselam.
Eski Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek twitter hesabı üzerinden yaptığı paylaşımlarla gündem olmaya devam ediyor. Bir tweetinde Türkiye’de yer altında bilmem kaç ton jelibon yatağı var dedi milletin diline düştü.
Ağzı olan konuştu, ağzı olan neler neler söyledi? Sanki kendileri hayatları boyunca hiç hata yapmamışlar, hepsi sütten çıkmış ak kaşık.
Melih Gökçek bir gün önce yine bir tweet attı ve bir dönem Beşiktaş forması giyen Kamerunlu futbolcu Vincent Aboubakar’ın şehit olduğun söyledi. Aslında bu paylaşımı yapan danışmanıymış ve Sayın Melih Gökçek böyle bir talihsizliğe uğradı.
Neydi o tweet; Photoshopla orgeneral forması giydirilmiş Kamerunlu futbolcu Aboubakar'ı şehit sandı Gökçek. Evet büyük bir hatadır, büyük bir gaftır insanız hepimiz hata yapıyoruz, yapabiliriz. Fakat bir tweet yüzünden bir insanın bu kadar linç edilmesi beni gerekten hayretler içinde bıraktı.
Sosyal medyada yapılan yorumlar gerçekten insanın içindekinin dışa yansımasıdır bence. Hakaretler, küfürler daha neler neler yazdılar. Yahu bu hakkı siz kendinizde nasıl buluyorsunuz? Size insanlara hakaret etme hakkını kim veriyor?
Yok bu kafa Ankara’yı 20 yıl nasıl yönetti, yok bu kafa ile Ankara nasıl çağ atlar, yok bu kafa ülkeye ne getirir, bu kafanın kendine hayrı yok daha neler neler onları yazmıyorum ama bunu yazanlar kendilerine hiç dönüp bakıyor mu?
Melih Gökçek’i seversiniz, sevmezsiniz o sizin bileceğiniz iş. Ama ben Ankara’da yaşayan biri olarak adamın hakkını yiyemem. Eğer hakkını yersek Rabbim bizden razı olmaz. Eğer Ankara bugün modern bir şehirse, alt yapısı ve üst yapısıyla, yeşil alanları, parkları ile göz kamaştırıyorsa bunun mimarı Melih Gökçektir.
Bir insanı eleştirebilirsiniz fakat haklının hakkını da vereceksiniz. Körü körüne bir insanı linç etmeyeceksiniz?
NE GÜZEL DANS EDİYOR!!!!
Sosyal medyanın bir diğer gündemi ise İzmir’deki dans gösterisi. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nin organize ettiği Doğaçlama Dans Festivali'ni andıran “Ormanda su arayan kadın” temalı dans gösterisi olmaz bu kadar dedirtti. Yahu İzmirliler su bulamıyor bir dansçı kadını ormanda dans ettiriyorsunuz. Sahi siz neyin kafasını yaşıyorsunuz?
Evet sahnede olsa bu dansı anlarım da ormanda dans nedir biri bunu bana anlatabilir mi? Sevgili İzmirliler başkan seçtiğiniz zaman ideolojik olarak yaklaşmayın hizmet için size sunulan adaylara bakın. Sonra ormanda dans eşliğinde su ararsınız benden söylemesi.
İYİ SUFLE VERİN!
Önceki gün Cumhuriyet Halk Partisi’nin Ankara’da düzenlediği üye katılım töreni vardı. Bende canlı yayında izledim. Partiye yeni katılan üyeler çıktılar kendilerini tanıttılar sıkıntılarını ve sorunlarını dile getirdiler. AK Parti’ye ve MHP’ye verdi veriştirdiler. Konuşmacılar meydana çıktı sufle verenler hemen devreye girdi. Verdikleri sufleler inanın komediden öteye gitmedi.
Bir başörtülü ablamız çıktı. Konuşmaya başladı haliyle mikrofonlara alışık olmadığından partinin önde gelenleri oturdukları koltuklardan sufle vermeye başladılar. Şunu da söyle, bunu da söyle. İnanın hem güldüm hem de üzüldüm. Sufle veren diyor ki, “Ben ücretimi, ilacımı alamıyorum de. Suriyeli benim yanımda ilacı var benim ilacım yok” falan filan gerisini yazmıyorum siz tahmin edin.
Yahu koskoca Cumhuriyet Halk Partisi bu durumlara mı düşmeli? Katılımcılar sanki oraya zorla getirilmiş, zorla konuşturuluyor gibi geldi bana. Yani demem o ki bir parti karşı cenahtan oy almak için bu durumlara düşmemeli?
SAHNEDE BİRAZ EDEP
Son günlerde şarkıcı Gülşen, Türkiye gündemini meşgul eden bir diğer isim. Konserlerinde giydiği kıyafetler gerçekten yüz kızartıcı. Sanatçı özgür olmalı, farklı olmalı ama birazda edepli olmalı değil mi? Sahneye çıktığı zaman topluma bir mesaj vermeli bence. Ama verdiği mesaj memelerinizi açın olmamalı? Yani sahnede her ağzına geleni söyleyemezsin, her istediğin hareketi yapamazsın biraz edepli olmalısın işin özü…
Sağlıklı günler diliyorum…