Yüreği güzel insana sormuşlar;
Şu yalan dünyada en zor olan şey nedir ?
Sözdür demiş. Anlatması da zor anlaması da.
Ne eski sevdalar kaldı, ne eski insanlar yanlış çağda sıkışıp kalmışız.
Güneşi bir kuvvet karardır mı hiç ?
Allah sevmediğini yaradır mı hiç ?
İnsan, insanı darıldır mı hiç ?
Haksızlık, haksızın yüzünden olur...
Şarkılarında zengin Orkestra olmadan, Sadece Tek Sazıyla yüreklere Kazınandır.
İnsanın derdi ne kadar büyük olursa, gülüşü o kadar sıcak olurmuş o dert güzelleştirirmiş onun yüreğini.
Her dinlediğimde gözyaşlarına boğulduğum şarkı...(Yalan Dünya)
Sevdiklerim var, özleyip de kavuşamadıklarım, hasret kaldıklarım var...
Ağarsa saçların belin bükülse, birer birer hep dişlerin dökülse yine taze fidan dalımsın benim diyerek ömürlük ve masumca sevmenin en güzel tanımını yapmış Neşet Ertaş.
Öperim gözlerinden be sevgili.
Spiker: Neden yeni yapılan türküler sizinkiler kadar kalıcı olmuyor?
Neşet Ertaş; Biz çekmediğimiz derdin türküsünü yakmayız gızım.
Neşet Ertaş'ın da dediği gibi;
Sevdiğini sinesine sarmayan,
Ne yaşamış, ne yaşıyor, ne yaşar.
Hayatta üç şeyden vazgeçmeyin,
Sevmekten, Gülümsemekten,
Ve Hayallerinizden.
Ahlaksızlıklar bile hayat statüsüne göre isim alıyor. Zengin yapınca güzel ve kibar isimler ile anılan fakir yapınca rezil edilen ne kadar da çok şey var değil mi? Zamanında Neşet Ertaş ne güzel demiş Zengin isen ya bey derler ya paşa
Fukaraysan, abdal derler, ya cingen haşa.
Şu an Neşet Ertaş'ın davranışının çeyranı uygulasalar çöken ahlak çatısının nerdeyse tamamı tamir olur.
Sanırsın ki sevenim çok, arkadaşım çok,
dostum çok.
Sonra kötü bir şey olur dönüp bir bakarsın ki.
Arkanda gölgenden başka kimse yok.
Yanlış zamanda doğru kişi olmaya çalışırken yorulmuşuz.
Yürekli insanlar lazım bu ülkeye böyle anlı ak başı dik, yalakalar değil.
Onun gönül dağı, bizim muhabbet bağımızdır. Bu ülkenin türkülerle muhabbeti vardır. Bu ülkenin türkülere bir bağı vardır.
Neşet'im, Yunus gibi âşıktır. Ölümsüzdür.
Sen nasıl güzel bir insansın. Şarkıyı yaşayarak söylüyorsun. Sazını ağlatıyorsun resmen. Şarkılarında efkarda var sevinçte. Hem düşündürüyorsun hem güldürüyorsun. Aramızda olmasanda hala bunları en güzel şekilde yapmaya devam ediyorsun.
Onca yoksulluk varken
Duygusal, dinî, siyasi her türlü ilişkide ajitasyonun, manipülasyonun, dalga dubaranın gırla gittiği bir çağda; hiç kimseyi şahit tutmadan, gizlice, pırlanta gibi bir damla gözyaşı döküldüyse…
Bunda, Neşet Ertaş’ın payı var.
(Murat Menteş)
Ne diyordu şair;
Gel seninle koyu bir çayın
Deminde
İnsanlıklarını satanlara inat
Oturup Neşet Ertaş türküsü dinleyelim.
Dünyaya bir Neşet Ertaş daha gelmeyecek.
Biz seni halâ Neşet Ertaş diye yazar, "neşe, dert, aşk" diye okuruz. Mekanın uçmag olsun Ulu Türk Ozanı.
Büyük üstadı saygıyla, hasretle anıyorum.
Gözümde iki damla yaş,
Nur içinde yat NEŞET ERTAŞ.