Bu günlerde ekonomik yönden zor günler geçiriyoruz bu zor günlerden millet olarak nasıl kurtuluruz, bunun çarelerini aramak zorundayız, çarelerin en önemlisi tasarrufa önem vermek gösterişten ve lüksten uzak durmaktır. Bunu da özellikle devlet kurumlarımız yapacak, tasarrufa önem verecek bilgisayarların altında ufalanıp atılan kağıtlardan, lüzumsuz yanan elektrik lambalarından, lüzumsuzca kullanılan makam odalarından oyunlar oynanan bilgisayar programlarından, çok lüzumsuzca kullanılan makam arabalarından, hele hele zamanı boş yere harcamaktan çok sakınmamız gerekmektedir. Bunu söylerken iş yoğunluğundan başını kaldıramayan çalışan kurumlarımızın olduğunu da görmezlikten gelmeyelim ama bunları çoğaltmak gerekmektedir.
Devletimiz tasarrufa önem verirse bunu da hissettirirse, aynı tasarrufu milletinden de isteme hakkı vardır, öncelikle yöneticilerimizin her kademede örnek olmak zorunlulukları vardır. Ya değilse kendiyin yapmadığı tasarrufu karşındakinden isteyemezsin. Devletin itibarı lüks içinde yaşamakla olmaz, namusluca, tasarrufa önem vererek dürüst çalışmakla, milletine en iyi şartlarda hizmet etmekle olur. Bunun tersi “Milletin malı deniz, yemiyen domuz” diyenlerden olmayınız, burada devletin malını yemiyen değil yiyen namussuzlar domuzdur. Zamanımızda da bunu yapanlar vardır, yapmayanların sayısı çoğaldıkça milletimiz ilerler, zengin olur hiçbir dış güce muhtaç olmaz.
Bu aziz milletin büyük çoğunluğu temiz kalpli yapılanı taktir eder tasarrufu sever, müsrif değildir kendini yönetenlerin de kendisi gibi olmasını ister, işte o zaman devletimiz güçlenir, üretimi artar alıcı değil satıcı durumuna gelir, tükettiğinden çok üretir, dış ticaretine önem verir. Hiçbir dış devletten para istemez, ticaret yapar parasını kazanır. Artık dış devletlerden borç isteme devri geçmiştir, ticaret yapmak mal satmak, istihdamı arttırmak zamanıdır. Genç nüfusa sahip milletimiz için çıkar yol budur. Gençlerimizin yetişme yollarını ihtiyaca göre yönlendirmek üniversitelerimizdeki branşlaşmayı ona göre tespit etmek, istihdama göre gençlerimizi yetiştirmek, yurdumuzu üniversite mezunu işsizler ordusuna çevirmemek lazımdır, plan ve projeler ona göre yapılmalı harcanan paralar boşa gitmemelidir. Yetişen her genç muhakkak yetiştiği branşında işini bulabilmelidir. Üniversitelerimiz bu yönde gençlerimizi yönlendirmelidir.
Kazancımıza göre tüketirsek, okullarımızda ihtiyacımıza göre eleman yetiştirirsek, üniversitelerimizin fakültelerini ona göre planlarsak yurdumuz işsizler diyarı olmaz, gençlerimizde geleceğinden ümitli hayata bağlanır. İyi bir iş iyi bir eş bulur böyle oluşan ailelerde de vatana millete faydalı elemanlar yetişir. Çok önemli olan bu gerçeğe devletimizi yönetenlerin bir an önce çare bulmaları en önemli isteğimizdir. Millet olarak, devlet olarak doların hızını kesmek altını makul düzeye çekmek el birliğiyle, kenetlenmekle olur. Bunu yaparak dış güçlerin belini kırmalıyız.