Rivayetlere göre, Kırşehir Kalehöyük, çok eski zamanlarda bir bataklık olarak biliniyordu. O dönemin beyinin oğlu, bir gün atıyla birlikte bu bataklığa girer ve bir daha çıkamadı. Bu trajik olay, sadece bir ailenin değil, tüm bölge halkının kaderini değiştiren bir dönüm noktası oldu.
BEYİN EMRİ: BATAKLIĞIN KURUTULMASI
Oğlunun bataklıkta kaybolmasının ardından, bey, bu lanetli yeri kurutmaya karar verdi. Beyin emri üzerine, tüm halk seferber olur ve büyük bir çalışma başlattı. Bataklığı doldurmak için kağnılarla taş ve toprak taşınmaya başlandı. Bu büyük çaba, sadece beyin oğlunu geri getirme umuduyla değil, aynı zamanda halkın güvenliği için de hayati bir önem taşıdı.
HALKIN DAYANIŞMASI VE BORÇ EFSANESİ
Bataklığın doldurulması sırasında, Kırşehir'in farklı köylerinden gelen yardımseverler, kağnılarıyla katkıda bulundu. Cemele (Çayağzı) Kasabası'nın bu büyük çabaya 15 kağnı, başka bir köyün ise 30 kağnı borcu olduğu söyleniyor.
KALEHÖYÜK'ÜN GÜNÜMÜZE YANSIYAN MİRASI
Kırşehir Kalehöyük Efsanesi, günümüzde de bölge halkı arasında canlılığını koruyor. Bu efsane, sadece geçmişin bir hatırası olarak kalmayıp, aynı zamanda toplumsal dayanışma ve birliktelik ruhunun bir sembolü olarak yaşatılıyor. Kalehöyük'ün etrafında dolaşan bu hikaye, ziyaretçilere hem tarihi hem de kültürel bir miras sunuyor.