ÖZEL HABER: GAMZE ERDOĞAN
Kırşehirli Dernekler Federasyonuna bağlı Kırşehirli Eğitimciler Derneği tarafından, Cumhuriyetimizin 101. yılı ve Türk Dil Bayramı’nın 92. yıl dönümü dolayısıyla düzenlenen Aşık Paşa ve Türk Dili panelinde açılış konuşmalarını Kırşehirli Eğitimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Recep Kılıç, Kırşehir Belediye Başkanı Selahattin Ekicioğlu ve Kırşehir Valisi Murat Sefa Demiryürek yaptı. Panelde, Türk dilinin ve kültürünün büyük isimleri anıldı, Kırşehir’in kültürel mirası yeniden vurgulandı. Panelin konuşmacıları arasında Prof. Dr. Kemal Yavuz, Prof. Dr. İlhan Şahin ve Prof. Dr. Ahmet Doğan yer aldı.
TÜRK DİL BAYRAMINDA O İSİMLER ANILDI
Açılış konuşmasında Prof. Dr. Recep Kılıç, Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1932 yılında ilan edilen Türk Dil Bayramı’nın önemine vurgu yaptı. Kılıç, şunları söyledi: “Cumhuriyetimizin 101. yılında, 26 Eylül 1932 tarihinde ilan edilen Türk Dil Bayramı’nın 92. yıl dönümü kutlu olsun. 691. ölüm yıldönümü olan 3 Kasım’da Aşık Paşa’yı rahmet, minnet ve şükranla anıyoruz. Bu vesile ile siz Saygıdeğer Hazurun ve Hemşerimizle birlikte olmanın memnuniyetini belirtmek isterim. Kırşehir, tarih boyunca Türk kültürüne, düşünce dünyasına ve ilim hayatına çok değerli katkılar sunmuş bir şehir olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu topraklarda yetişen Ahi Evran, Aşık Paşa, Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli gibi isimler, Anadolu’da Türk-İslam kültürünün ve manevi değerlerin yerleşmesine öncülük etmiştir.”
AŞIK PAŞA’NIN TÜRKÇE’YE KATKISI: GARİPNAME
Türk edebiyatının önemli eserlerinden biri olan “Garipname”nin yazarı Aşık Paşa’nın Türk dilinin gelişiminde oynadığı role dikkat çeken Kılıç, şunları belirtti: “Aşık Paşa, halk dilinde yazdığı Garipname ile Türkçenin edebiyatımızda yer bulmasını sağlamıştır. Bu eser, Türk halk edebiyatının temel taşlarından biridir ve Türk dilinin gücünü, zenginliğini ve derinliğini gözler önüne sermektedir.”
“HOŞ GÖRÜ BU TOPRAKLARIN MİRASIDIR”
Kırşehir’in manevi mirasında önemli yeri olan Yunus Emre ve Hacı Bektaş-ı Veli’nin öğretilerine de değinen Prof. Dr. Kılıç, “Yunus Emre, Anadolu’da İslam hoş görüsünü yayarak Türkçeyi tasavvufi bir dil haline getirmiştir. Hacı Bektaş-ı Veli ise insanı önceleyen öğretileriyle toplumda barış ve kardeşliğin tesis edilmesine öncülük etmiştir.” dedi.
KIRŞEHİR’DEN ÇIKIP ANADOLU’NUN DÖRT BİR YANINA YAYILAN AHİLİK GELENEĞİ
Kırşehir’den çıkıp Anadolu’nun dört bir yanına yayılan Ahilik geleneğinin de bu mirasın önemli bir parçası olduğunu vurgulayan Kılıç, Ahiliğin sadece bir ticaret ve zanaat örgütü değil, aynı zamanda bir sosyal dayanışma ve etik yaşam biçimi olduğuna dikkat çekti.
“MODERN KİMLİĞİMİZİ GEÇMİŞTEN ALDIĞIMIZ GÜÇLE İNŞA EDECEĞİZ”
Prof. Dr. Recep Kılıç, Kırşehir’in yetiştirdiği önemli düşünürlerden biri olan Erol Güngör’ün de modern Türkiye’nin kültürel kimlik sorunlarına dair analizleriyle aydınlatıcı bir rol üstlendiğini belirtti ve Güngör’ün çalışmalarının toplumsal dönüşüm açısından önemine vurgu yaptı. Konuşmasının sonunda, Türk kültürünü koruma ve genç nesillere aktarma yolundaki kararlılıklarını ifade eden Kılıç, “Bugün bizler, bu mirası yalnızca geçmişin bir değeri olarak değil; modern kimliğimizi inşa etme yolunda bir rehber olarak görmekteyiz. Türk kültürünü ve değerlerimizi koruyarak, çağdaş dünyada var olmanın mümkün olduğuna inanıyoruz. Kırşehirli eğitimciler olarak, bu değerleri genç nesillere aktarma çabamızda kararlıyız ve bu yolda ilerlemek için durmaksızın çalışacağız.Gelecek yıl da Aşık Paşa ile ilgili uluslararası sempozyum ve Erol Güngör ile ilgili panel yapmayı Eğitimciler Derneği olarak düzenlemeyi düşünmekteyiz." dedi.