Bozkırda bahar

Zafer Çam

Türkiye'nin her yerinde olduğu gibi Kırşehir'e bahar geldi.

Dağlar, ovalar, vadiler, köyler, parklar, bahçeler yeşile büründü.

Göçmen kuşları yuvalarına döndü, her yerde kuş sesleri yükseldi.

Kervansaray dağları yeşile büründü, Kırşehir ne güzel göründü.

Mayıs ayında toprak yağmurla buluşuyor, Allah'ın bereketi ne güzel.

Kış uykusunda olan canlılar yeniden doğaya koşuyor.

Yaratılmışlar yeniden diriliyor.

Ölüm sonrası dirilişin adı bahar olsa gerek.

Baharla birlikte hayat buldu tüm canlılar.

Kılıç özü deresi çağlıyor, kenet parkta ördekler yüzüyor, baharın kokusu her tarafı sarıyor.

Kırşehir’in her yerinde bahar kokuyor.

İğdelerin, ıhlamurların kokusu şehri kaplıyor, elma, ayva, kiraz çiçeklerinde arı bal topluyor.

Kelebekler uçuyor, arılar vızıldıyor, derelerde kurbağalar ötüyor.

Etrafımızı sıralayan dağlarda açmış binlerce renk çiçekler nakış gibi dokunuyor.

Bülbüller uçuyor renge renk çiçekler arasında.

Ağaçlar meyveye durdu, papatyalar açtı, bahçeler yeniden belle, kürekle, çapayla buluştu.

Fidanlar toprakla buluşuyor, bağlar budandı, fidyeler dikiliyor.

Özbağ, Dinek Bağ, Kındam hepsi birbirinde yeşil görünüyor.

Güllerin her tarafta kokusu geliyor derin derin.

Baharla güzel memleketim.

Bir bozlak tadındadır Kırşehir’in yeşili baharı, köylüsü, şehirlisi.

Bağ başında yükselen saz, keman, davul, zurna sesi eşliğinde kokar kekik, menekşe, sümbül, lale…

Sanki Neşet Ertaş'ın sesi gelir bozkırın ortasında rengarenk kır çiçeklerinin arasından:

“Bahar gelmiş türlü çiçek açmış

Baharda gül, gül baharda ne güzel

Açılmış goncalar güller saçılmış

Baharda gül, gül baharda ne güzel

Yağmur yağmış fidanım beslemiş

Seher vakti bülbül gülü seslemiş

Bahar gülü, gül baharı süslemiş

Baharda gül, gül baharda ne güzel

Güller sinesini açmış yellere

Güneş doğmuş hayat vermiş güllere

Bülbül gül aşkına düşmüş dillere

Baharda gül, gül baharda ne güzel

Bir garibim yanar bağrım tutuşur

Bunca hasret çektim gayri yetişir

Bülbülleri gül aşkına ötüşür

Baharda gül, gül baharda ne güzel”

Baharla birlikte dinlesin her kez.

Ve tüm tonları yeşilin bir doğum sevinci yaşar da baharda…

Dağlar, dereler, tepeler ayrı bir görüntü, ayrı bir ışıltıdır Kırşehir’de.

Kısa olur ana dolun ortasın boz toprakların ilinde bahar.

Bilir ki ömrü kısadır.

Bilir ki, bir iki ay bile sürmeyecek bu yeşillik, bu tazelik, bu ferahlık…

Ey insan dur, düşün; kaç bahar yaşayabilirsin.

Kiracı sın şu kıymet verdiğin dünyada.

Bu gün varsın, yarın yoksun.

Gittiğinde bu diyardan.

Yanında götüreceğin bir beyaz kefen.

Onun için kıymeti bil şu güzel baharın kokular saçan etrafın çiçekli bahçelerin bağların.

Dirilişi var olan bir gidişinde neden bahar gibi yeniden dirilişin adı olmayacaksın.