Türk askerinin kendi sınır güvenliğini sağlamak için girdiği ikinci harekâtında Suriye topraklarındaki “Zeytin Dalı” adı altındaki gördüklerimize inanamadık. O dağlara o tüneller nasıl yapılmış, hangi zamana sığdırılmış, o tünellerden çıkarılan topraklar nerelere taşınmış. O demir ve betonlar nasıl temin edilmiş bunları bu teröristlere kimler vermiş. Bütün bunlar yapılırken Esat Efendi neredeymiş. Tabii ki koltuğunda ama en iyi işi vardı kendi gibi düşünmeyen kendi halkını bombalıyordu. Onların Suriye topraklarını terk etmelerini istiyordu. O kendi halkını cezalandırılırken emelleri başka olan teröristlerde sonunda sığınacakları tünelleri yapıyorlardı. Onları o sığınakların koruyacağını sanıyorlardı. Mehmetçiği hesap edemiyorlardı.
Mehmet’im senin varlığın milletin için evsiz yurtsuz kalan masum insanlar için bir garantidir. Oralarda çarpışıyorsun öncelikle kendi yurdunun güvenliği için bunu yapıyorsun. Şehit veriyorsun milletinin canı acıyor kendi aile ocaklarına atış düşüyor ama sende mutlusun ailende çünkü sen şehitsin en yüce mertebeye ulaşmışsın. Ailende senin gibi bir evlatları olduğu için gururlular geride kalanları merak etme onlarda senin milletine emanettir. Milletin onları yalnız bırakmaz. Bütün destekleri onlar içindir. Senin devletin bu yüce milletten oluşmaktadır. Gözün arkada kalmasın.
Suriye’de milleti için herhangi bir devletle değil terörist guruplarla savaşmakta olan Mehmetçik sana atılan mermilerin kullanıldığı silahları teröristlere veren sözüm ona dost zannettiğimiz devletlerden hangisi olursa olsun utanmayacaklar mı? Bir de bunlar eğer NATO üyesi ise, hani NATO üyelerine yapılacak bir saldırıda, saldırıya uğrayan üyesine yardım edecekti. Nerede NATO’nun bu görev sorumluluğu. Bırakın üyesini savunmayı teröristlere silah veren üyesine ne yapıyorsun bile diyemiyor. Nerede kaldı NATO’nun güvenliği, Türk askerinin tankına saldıran o teröristler silahı verenlere herhalde teşekkür etmişlerdir. O saldırıda şehit düşen Mehmetçikten hiç mi utanmayacaklar. Utanmazlar, utansalar bu ahlaksızlığı zaten yapmazlar.
Afrin’de yapılan “Zeytin dalı” operasyonundan sıkışan teröristler dağlara kaçıp saklanmaya veya şehre kaçıp sivil halkı kalkan olarak kullanmaya veya teslim olmaya zorlanıyorlar. Burada en önemlisi sokak savaşlarının kritik hal almasıdır. Onun için sokakları bilen sivil giyinip halkın arasına karışanları tespit etmek. Özgür Suriye ordusunun bulunmasının önemini bir kat daha artırıyor. Bu nedenle (ÖSO) ‘nun bulunmasını kabullenemeyenlere sormak lazım. Bunların ordumuza faydası var mı yok mu? Bunların orada bulunması Türk ordusunun başarısını hiçbir zaman gölgeleyemez. Bu operasyonlarda en önemlisi sivil halkın zarar görmemesidir. Bunda da (ÖSO) suna daha çok ihtiyaç vardır. Şükürler olsun ki (kara propagandaya bakmayalım) hiç sivil halk zarar görmemiştir. Türk askerinin olduğu yerde sivil halk zarar görmez. Türk askeri sivile silah atmaz. O sivil halkı ancak kendi başkanı olan ve halen başkanlık sevdasını sürdüren Esat Efendi yapar, milyonlarca sivili öldürdü. On milyona yakın sözüm ona vatandaşını toprağından sürgün gönderdi. Silah ağaları bundan utansın. Türk askerini işgalci gibi göstermeye çalışanlar aynaya bakıp kendilerini görsünler.
Aziz milletim senin silahlı kuvvetlerin seni korumak güvenliğini sağlamak için Suriye’de senin dışındaki, Rusya, İran, A.B.D, Avrupalı devletlerin hepsinin ayrı ayrı düşünceleri var. Bunların Suriye topraklarına gelmelerine zemin hazırlayan Suriye yöneticileri utansın. Türk milleti huzurludur, çünkü kimsenin toprağında gözü yoktur. Kendi toprağında gözü olanlarında gözlerini Mehmetçik oyar.