2020 yılı Mart ayının 11’inde Sağlık Bakanımız Sayın Fahrettin Koca’nın Türkiye’de ilk kez koronavirüs vakasının görüldüğünü açıklamasının üzerinden bir yıl geçti. Sadece bizim değil tüm dünyanın başına da bela olan bu virüsten can kayıpları artarak devam ediyor.
Yapılan aşı çalışmalarına karşın yine de bu vaka sayıları düşmediği gibi bu kez daha etkili varyantlarla daha tehlikeli şekilde artıyor ve böyle giderse artmaya devam edecek gibi görünüyor.
Sağlık Bakanlığı, pandemi sürecinde koronavirüse dair tüm detayları vatandaşlarla paylaşıyor. Sayısal verileri ise günlük koronavirüs tablosuyla erişime sunuyor. Merakla beklenen 7 Nisan korona tablosunda 54.740 yeni vaka yer aldı. 276 kişi ise hayatını kaybetti. Durum iyiye gitmek yerine daha da kötüye gidiyor.
Daha iki ay öncesine kadar onbinlerin altına düşen vaka sayıları ve yirmili sayıların altına düşen ölümlerin yeni normalleşme ile birlikte artması inanılır gibi değil. Sahi ne oldu bize, neden rekor kırıp Avrupa’nın zirvesine çıktık. Üstelik aşı çalışmaları bütün hızıyla sürerken ne oldu bize?
Avrupa ülkelerinde vaka sayıları düşerken, bizde giderek artan vaka sayılarının nedeni millet olarak vurdumduymazlığımız oldu. Ne ev ziyaretlerinden vazgeçtik, ne de devletin yasak dediği kurallara uyduk.
Devletin yapma dediği ne kadar yasak varsa hepsini zevkle ve büyük bir keyifle gizli gizli yaptık ve birbirimize virüsü bulaştırdık. Üstelik en sevdiklerimizin ölümüne sebep olmamız bile ne kadar önemli bir salgınla karşı karşıya olduğumuzu gösterirken bizim hiç umurumuzda olmadı ve olmamaya da devam ediyor.
Ne kadar yasaklanan gösteri, eğlence varsa onları gizli gizli yapmaya devam ettik. Evlerimizi kumarhaneye, işyerlerimizi pavyona, fabrikalarımızı kahvehaneye çevirdik ve elbirliği ile bu duruma geldik.
Devletimiz ne kadar yapmayın bu yaptıklarınız vaka ve ölüm sayılarını artırır dese de, bizim umurumuzda olmadı ve bana bir şey olmaz kafasıyla bu duruma geldik sonunda. Allah sonumuzu hayır etsin diyorum başka da bir şey demiyorum.
Ramazan ayı geliyor. Korkuyorum ki bu mübarek ayda vaka sayıları daha da artacak. Çünkü bu kez iftar ve sahurlara gizli gizli giderek her önümüze gelen masum insana bu virüsü elbirliği ile bulaştıracağız bundan hiç kuşkum yok.
Düşünün ben basın mensubuyum evden çalışıyorum inanın evimden çıkmaya korkar oldum, “başka insanlara bir sıkıntı yaratmayayım” diye. Ama karşımızdaki çoğunluk ne doğru düzgün maskesini takıyor ne de kurallara uyuyor, uyarınca da olmadık hakaret bulunuyor ve hemen kavga çıkarmak için fırsat kolluyor.
Ne diyelim bilmiyorum, lütfen sevdiklerinizi korumak, onların ölümüne neden olmak istemiyorsanız hayatı ciddiye alın kurallara uyun, başka bir şey söylemek istemiyorum…