Büyük Taarruz hazırlıkları

İrfan Paksoy

“Daha başta, akıtılacak kan ve istihsal edilecek (üretilecek) netice mutlaka mukayese olunmak lazımdır (karşılaştırılmalıdır) … Harekât-ı Milliye’nin (Millî Mücâdele’nin) hiçbir safhasında hesapsız bir karar ve hesapsız bir cüret yoktur…” (İsmet Paşa)

Gazi ve Müşir (mareşal) Başkumandan Mustafa Kemâl Paşa, 13 Eylül 1921 tarihinde Sakarya’da püskürtülen ve mağlup edilen Yunan kuvvetlerini Anadolu’dan söküp atmak üzere 16 Haziran 1922 tarihinde taarruza geçme kararı almıştı. Bu kararını da sadece üç kişi ile paylaştı: Batı Cephesi Kumandanı İsmet (İnönü) Paşa, İcra Vekilleri Heyeti Reisi (bakanlar kurulu başkanı) ve Genelkurmay Başkanı Fevzi (Çakmak) Paşa ve Millî Müdafaa Vekili (Millî Savunma Bakanı) Kâzım (Özalp) Paşa.

Taarruz kararını 4 Ağustos 1922 tarihinde Hükûmete bildiren Gazi ve Müşir Başkumandan’ın ardından Batı Cephesi Kumandanı İsmet Paşa da harekât planına uygun olarak 6 Ağustos’ta da 1. ve 2. Orduya taarruza hazırlık emri verdi.

Bu emir şu şekildeydi:

“1. Trakya’da geniş hazırlık ve askerî teşkilât yapmakta olan düş­manın yeni birliklerini Anadolu’ya getirmeye vakit kalmadan acele olarak taarruza geçmemiz bir mecburiyet hâlinde meydana çıkmak­tadır.

Cephe Komutanlığı, tetkikler ve esaslı düşünceler neticesinde asıl kuvvetlerle 1. Ordu [1] mıntıkâsında Akarçay [2] ile Ahır Dağları [3] arasından taarruz etmek üzere katî ve serî hazırlıkta bulunmak kararını vermiştir.

Taarruzun hedefi: Afyon-Ahır Dağları ve devamından başlayarak gelişecek genel muharebesi neticesinde düşmanın büyük kıs­mını yenerek kuzeye atmaktır.

2. 1. Ordu, daha başlangıçtan itibaren büyük kuvvetlerle işe gi­rişerek, 4. ve 1. Yunan Tümenlerini kesin olarak mağlup edecek ve mevzilerini zapt edecek sûrette harekâta başlayacaktır.

Hâlen, büyük kısmıyla Banaz [4] - Susuzköy [5] mıntıkâsında bulunan 2. Yunan Tümenini ve daha batıdan meydan muharebesine katılmak üzere doğuya hareket edecek düşman kuvvetlerini başlangıçta durdurmak lâ­zımdır.

4. ve 5. Kolordular ile 2. Kolordu toplanmanın muhtelif saf­halarında 1. Ordu emrine verileceklerdir. 1. Ordunun hazırlık projesine Cephe’den yazılan cevap bir tâlimat mâhiyetinde olduğundan bunun bir sureti 2. Orduya [6] da bilgi için tak­dim kılınmıştır.

3. 2. Ordu, önce 3. ve 6. Kolordularla, 1. Ordu mıntıkâsında yapılacak ve takriben beş gün devam edecek olan toplanmayı ör­tecek, sonra genel taarruz esnasında karşısında mümkün olduğu kadar fazla düşman kuvveti tespit edecektir. Bunun için, 2. Ordunun zamanında ileri yanaşması ve 1. Ordunun taarruzundan daha önce ve özellikle düşmanın Afyon grubunun [7] kuzey kanadına karşı taarruzî faaliyete geçmesi icab edecektir.

Düşman, bizim Afyon güney mıntıkâsında aslî taarruzumuza Porsuk ile Akarçay arasında doğuya doğru karşı harekât ile cevap vermeye kalkarsa, bizim asıl taarruzumuz kesin netice verinceye kadar 2. Ordu birbiri gerisindeki mevzilerde zaman kazanacak ve bu esnada özellikle 1. Ordunun sağ kanadını Akarçay kuzey yakınında temin eyleyecektir.

4. 1. ve 2. Orduların toplanması ile taarruz mıntıkâsına nasıl yöneltilecekleri bu emir ekindeki kroki-3’te gösterilmiştir.

5. Kocaeli Grubuna, [8] esasen taarruzî hareketlerle en az karşısındaki 11. Yunan Tümenini tespit etmek vazifesi verilmiştir.

6. Son zamana kadar, yani taarruz mıntıkâsında toplanmanın bit­mesine kadar düşmandan gizlemek, planımızın esasıdır. An­cak bu sûretle zayıf düşman kuvvetlerine baskın yaparak kuvvetçe ve moralce üstünlükle meydan muharebesine başlamış oluruz. Bunun için harekete geçinceye kadar taarruz maksat ve niyetimizi kendi kıtalarımıza karşı da gizlemek, bütün tedbirleri yakında başlaması umulan düşman taarruzunu ileri mevzilerde kabul etmek için yapılması gerekli tertip şeklinde göstermek lâ­zımdır. Düşmana karşı da ‘bir düşman taarruzunu beklemekte olduğu­mu’ propaganda edilmelidir. Maksadımızı gizlemek için ordular her tedbiri özel dikkatle takip ve tatbik edeceklerdir.

Her hâlde şimdiden yapı­lacak bir tedbir olmak üzere 2. Kolordu birliklerinin Emirdağ etrafında toplanması süratle temin olunmalıdır.

7. Ordular, menzil hizmetlerini, [9] aldıkları vazifeye göre kendileri ha­zırlayarak tamamlayacaklar ve Cepheye bilgi vereceklerdir.

1. Orduya Akşehir menzil vâsıtaları verilmiştir. Bundan başka 2., 4. Kolordularla beraber 2. Ordu menzilinden 300 ton menzil vasıtası da 1. Ordu emrine verilecektir. Birinci derecede erzak, cephâne de­polamasına, ahâli kollarının tanzim ve teşkiline önem verilmelidir.

Erzak nakliyatı için geniş ölçüde ahâli vasıtâlarından istifade zarûrîdir. Toplam olarak 300 ton kabiliyetinde kabul olunan 100 kadar seri kamyon hazır­lanarak teşkil edilmekte olup bitiminde 1. Orduya verilecektir.

(Bu emir)

Kişiye özel olarak 1. ve 2. Ordulara 6 Ağustos 1922’de yazıl­mıştır. (Batı Cephesi K. İsmet)

6 Ağustos’ta Gazi ve Müşir Başkumandan, ertesi gün de Gnkur.Bşk. Ferik (orgeneral) Fevzi (Çakmak) Paşa, Batı Cephesinden Ankara’ya döndü.

7 Ağustos’ta İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiseri Sir Horace Rumbold, [10] Padişah Vahidettin ile görüştü. Bu görüşmede Padişah, Yunanların işgâl ettikleri yerlerin İstanbul Hükûmetine verilmesi ve Mustafa Kemâl liderliğindeki Anadolu’daki hareketin bastırılmasında kendisine yardım edilmesini istedi.

13 Ağustos’ta Ankara’daki Gnkur. Karargâhı, Batı Cephesi’nin merkezi olan Akşehir’e gitmek üzere Ankara’dan ayrıldı, 16 Ağustos’ta da Akşehir’de göreve başladı.

Batı Cephesi Komutanlığı tarafından 6 Ağustos’taki Taarruz Hazırlık Emrini müteakiben yayımlanan 13 Ağustos tarihli Tamamlayıcı Emir takip etti. Bu emir de özetle şu şekildeydi:

“Düşmanın 55., 56. ve 28. Alaylarının Trakya’ya geçirildi­ği, Menderes bölgesinden de 58. Alay ile 9. Tümenden bir alayın git­tiği söylenmektedir.

Düşman konuşunda değişiklik olmadığı, Afyon gü­ney bölgesinde daha hassas davrandığı görülmüştür.

Cephenin 6 Ağus­tos 1922 tarihli emri, birbiri arkasından verilecek emirlerle tatbik edile­cektir.

1. Ordu 14/15 Ağustos gecesi 15. Tümeni Çay batısına geçirecek, 2. Ordu da 4. Kolordudan bir tümeni 15. Tümenin bırakacağı bölgeye yerleştirecek, 25. Ağır Topçu Alayı 1. Taburu, Çay’ın (Çay ilçesinin) iki tarafında yerleşecek, hareketler gece büyük bir sessizlikle yapılacak, gündüzleri meydan ve yollarda normalden fazla kol ve ağırlık gösteril­meyecektir. Hava gizlenmesine önem verilecektir. Konuş değişikliği 14 Ağustos akşamından 16 Ağustos 1922 sabahına kadar yavaş yavaş yapı­lacaktır.” denilmekteydi.

(Devam edecek)

SONNOTLAR

[1] 1. Ordu: Büyük Taarruz öncesinde batı Cephesi Komutanlığına bağlı iki ordudan biri olup komutanı da Nurettin (Konyar) Paşa idi. Bu orduya bağlı 1. ve 3. Kolordular vardı. Büyük Taarruz öncesinde Batı Cephesinde Eskişehir’in doğusundan güneydeki Afyon’un doğusuna doğru tertiplenmişti.

[2] Akarçay: İç Anadolu Bölgesinde, Akarçay Havzası'na ismini veren ve Eber Gölüne dökülen bir nehirdir.

[3] Ahır Dağları, Afyon’un güneybatısındaki Sinanpaşa ile Sandıklı ilçeleri arasındadır.

[4] Banaz: Uşak’ın ilçelerinden olup, konuş itibarıyla Uşak’ın doğusunda Dumlupınar’ın da batısındadır.

[5] Susuzköy: Uşak ilinin doğusundaki Banaz ilçesine bağlı ve bu ilçenin güneybatısındaki Afyon-Uşak karayolunun güneyindeki bir köydür

[6] 2.Ordu: Büyük Taarruz öncesinde batı Cephesi Komutanlığına bağlı iki ordudan biri olup komutanı da Yakup Şevki (Subaşı) Paşa idi. Bu orduya bağlı 2., 4. ve 5. Kolordular vardı. Büyük Taarruz öncesinde Batı Cephesinin Afyon’un doğusu ve güneyinde tertiplenmişti.

[7] Afyon Grubu: Büyük Taarruz öncesinde Batı Cephesindeki Yunan Kuvvetlerinin Eskişehir güneyindeki kısmını ve güney kesimini oluşturan bu kuvvete Tümgeneral Trikupis komuta etmekteydi.

[8] Kocaeli Grubu: Büyük Taarruz öncesinde batı Cephesi Komutanlığına bağlı ve Bilecik bölgesi kuzeyinde konuşlu olan bu kuvvete Albay Halit (Karsıalan) Bey komuta etmekteydi.

[9] Menzil hizmeti: Osmanlı Devleti’nde resmî haberleşmeyi sağlayan posta teşkilâtı, ordunun konaklama noktaları ve ihtiyaçları için kullanılan bir terimdir.

[10] Sir Horace Rumbold (1869-1941) bir İngiliz diplomat olup 17 Kasım 1920’de Amiral Sir John de Robeck’in yerine İstanbul’daki İngiliz Yüksek Komiserliğine atanmış, İngilizlerin İstanbul’u boşaltmasından itibaren de İstanbul’da İngiltere büyükelçisi olarak bulunmuş, 1924 yılında da Madrid’e büyükelçi olarak atanmıştır.

NOT: Yazı, İrfan Paksoy’un (baskı sürecindeki) “Büyük Taarruz Destanı” isimli eserinden derlenmiştir.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.