2023 yılı birinci çeyrek büyüme rakamı açıklandı. Türkiye İstatistik Kurumu TÜİK’in, bu yılın ilk çeyreğine ilişkin açıkladığı Gayrisafi Yurt içi Hasıla (GSYH) rakamları pek çok olumsuzluğa rağmen gerçekleşen yüzde 4’lük büyüme şaşırtıcı olduğundan çok sevindirici.
Pek çok olumsuzluğa rağmen elde edilen büyüme rakamı açıklandıktan sonra Ankara Sanayi Odası (ASO) Başkanı Seyit Ardıç ve Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Gürsel Baran da değerlendirmelerde bulundu.
ÖNCE GENEL BİR BAKIŞ
Yaşanan yıkıcı depremlere, seçimlerin yarattığı siyasi gerginliklere, bölge ve dünyadaki olumsuzluklara rağmen Türkiye ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde yüzde 4 büyümeyi yakalaması, uzmanların değerlendirmeleriyle daha bir anlam kazandı.
İlk çeyrekte kamu ve özel tüketim ile yatırım harcamaları büyümeyi yukarı çekerken, yıl sonu büyüme tahminleri de 3-4 arası olarak dile getiriliyor. İnşaat yatırımları yüzde 1,3 artış gösterirken, makine-teçhizat yatırımları da yüzde 8 ile hızlanmış durumda.
Uzmanlara göre;
- 6 Şubat’ta meydana gelen ve 11 ili etkileyen depremler, büyüme ana eğilimini değiştirmedi…
- Desteklenen iç talepteki artış, depremin yarattığı olumsuz etkileri fazlasıyla telafi etti…
- 2023 genelinde büyüme performansının, yüzde 3,5-4 bandında gerçekleşebilmesi muhtemel…
ASO BAŞKANI SEYİT ARDIÇ
Dünya ekonomisinde yaşanan sıkıntılara dikkat çeken ASO Başkanı Seyit Ardıç’a göre, “Küresel piyasalarda resesyon beklentilerinin arttığı, içerde ise deprem ve seçimin yarattığı risk ve belirsizliğe rağmen pozitif bir büyüme performansı ortaya koymamız oldukça önemli…”
Ardıç’ın, 2023 birinci çeyreğiyle ilgili olarak, ‘enflasyonun etkisiyle tüketimine dayalı bir büyüme performansı’na dikkat çekmesi ve bu durumun, tarım ile sanayi sektörleri dışında tüm ana sektörlerde büyümeye olumlu yönde katkı sağladığını vurgulaması, bundan sonra ne tür önlemler alınmasına ışık tutabilir.
Doğal olarak sanayi sektörü açısından yaptığı değerlendirme de önemli ve dikkate alınmalı:
“Geride bıraktığımız dönemde, krediye ulaşmada sıkıntılar, tedarik zincirindeki bozulmalar, lojistik maliyetlerindeki artışlar, ham madde tedariki ve üretime kanalize edilmesindeki problemler sanayi üretimini olumsuz etkilemiştir.”
Özet: “Sağlıklı bir büyümeyi yatırımların artması ile elde etmek gerekirken, gerçekleşen büyümenin tüketim ve kamu harcamaları desteğiyle ortaya çıktığını görmekteyiz.”
ATO BAŞKANI GÜRSEL BARAN
Depremlere rağmen üst üste kesintisiz bir biçimde 11 çeyrekte büyüme yaşandığına dikkat çeken ATO Başkanı Gürsel Baran ise küresel talepteki yavaşlamaya, yine küresel düzeydeki finansal sıkışma ve enflasyona dikkat çekti.
Gürsel Baran’a göre, “Türkiye ekonomisi sağlam temeller üzerinde büyümeye devam edecek. Türkiye Yüzyılı, daha fazla yatırım, istihdam, üretim ve ihracatla gelişimini sürdürecek.”
Bu ifadeler bir temenniden çok olanı ortaya koyduğu için ekonomimiz açısından çok değerli.
DÜNYADAKİ KOŞULLAR
Ekonomideki büyümenin şaşırtarak sevindirmesinin nedenlerini sıralayan Gürsel Baran’ın tespitleri şöyle:
“Dünya ekonomisi son yıllarda önemli bir sınav veriyor. Koronavirüs pandemisi ardından Rusya-Ukrayna savaşı derken küresel ekonomi daralma sinyalleri vermeye başladı. Dünya’nın en önemli ekonomileri arasında yer alan sanayi devi Almanya son iki çeyrekte üst üste daralma yaşadı ve resesyon sinyali olarak algılandı. Küresel ekonomideki bu gelişmeler özellikle bizim ihracat pazarımız Avrupa’nın büyüme sancıları Türkiye’nin dış ticaretini olumsuz etkiledi.”
Depremlerin ekonomiye yansımalarının devam ettiğine dikkat çeken Baran’a göre, “Tüm bu yaşananlar Türkiye’nin iç tüketim ve ithalat yoluyla büyümesini sağladı.”
Umarız tüm kentlerimiz gibi Başkent Ankara da bu gelişmeden payına düşeni almıştır.