Mobilya sektöründe çıraklıktan istihdama: Durak Karabulut'un hikâyesi ve Siteler'deki dönüşüm

Ankara Siteler’deki mobilya sektörünün önemli isimlerinden Durak Karabulut, çıraklıktan başlayan iş hayatını ve sektörün bugünkü durumunu anlattı. 1986 yılından beri mobilya sektöründe faaliyet gösteren Karabulut, üretim, satış ve proje bazlı işler yaparak işini büyütüp, istihdam sağlayarak ekonomiye katkıda bulunmaya devam ettiğini aktardı.

ÖZEL HABER: GÜNSU ÖZMEN

Bugün sektörün, özellikle esnaf için zor bir süreçten geçtiğini ifade ediyor. İş İnsanı ve anadolugazete.com.tr Yazarı Karabulut, "Sistem içinde yer alan esnaflar işin içinden çıkamıyor. Birçok esnafın iflas ettiğini görüyoruz. Ancak çalışanlarımız var, işimizi sürdürmek zorundayız," diyerek sektördeki zorlukları dile getiriyor.

ÇIRAKLIKTAN İŞ HAYATINA: EĞİTİMİN VE İŞİN DENGESİ

Durak Karabulut, mobilya sektörüne çıraklıkla başlamış, ancak bu sürecin eğitimle birlikte yürütüldüğünü de vurguladı. Karabulut, "İlkokul çağından itibaren sabah okula gidip, sonra iş yerinde çalışmaya devam ettim. Üç üniversite okudum ama iş hayatından hiç kopmadım" dedi. Karabulut, eğitimle iş hayatının bir arada yürütülmesinin önemine dikkat çekti.

Karabulut, "Üniversite mezunu bir kişi bugün asgari ücretle çalışırken, bir ustanın maaşı 40 bin lira seviyesinde. Gençlere meslek edindirme ve teşvik konusuna daha fazla önem verilmesi gerekiyor" diyerek, eğitim ve meslek sahibi olmanın birlikte götürülmesinin gerekliliğini vurguladı.

SİTELER’DEKİ DÖNÜŞÜM: MAKİNALAŞMA VE PROJEYE DAYALI İŞLER

Mobilya sektörünün yıllar içinde geçirdiği dönüşümü de ele alan Karabulut, eskiden mağazalarda satılmak üzere yatak odası ve yemek odası gibi üretimler yaptıklarını, ancak artık işlerin proje bazlı hale geldiğini şu sözlerle anlattı:

"Şu an hastane, fabrika, villa gibi projelerde baştan sona tüm işleri üstleniyoruz. Mimarların projelerini uyguluyoruz ve üretimi o projeye göre yapıyoruz. Artık sipariş üzerine çalışıyoruz. Kaba inşaat halinde bize verilen mekânları, anahtar teslimine kadar tamamlıyoruz. Mobilyadan parkeye, kapıdan duvarlara kadar her şey bizim sorumluluğumuzda oluyor."

Karabulut, makineleşmenin mobilya sektörüne etkilerini de değerlendirdi. Karabulut, "Eskiden her işi el emeğiyle yapıyorduk. Şimdi ise makineler devreye girdi. Ancak proje bazlı işlerde hâlâ insan gücü ve ustalık çok önemli. Özellikle detaylı işlerde makine kullanılamaz. Ustalarımız, mimarların projelerini hayata geçiriyor" diyerek ustaların hâlâ vazgeçilmez olduğunu ifade etti.

USTA-ÇIRAK İLİŞKİSİ: BİR GELENEĞİN YOK OLUŞU

Durak Karabulut, geçmişte usta-çırak ilişkisiyle iş öğrenmenin yaygın olduğunu, ancak bugün bu sistemin neredeyse kaybolduğunu söyledi. Karabulut, "Artık makinelerle üretim yapıldığı için çırak yetişmiyor. Eskiden usta yanında yetişen gençler, bugün makinelerle işi öğrenir hale geldi. Çıraklık eğitim merkezleri var ama o sistem de yeterince etkin değil" ifadelerini kullandı.

Karabulut, çıraklık eğitiminin önemini vurgulayarak, devletin bu konuda teşvik edici adımlar atması gerektiğini belirterek, "Gençlerin sadece diploma değil, bir meslek edinmeleri gerekiyor. Usta-çırak ilişkisi yeniden canlandırılmalı" diye ekledi.

MÜLTECİ İŞÇİLER VE UCUZ İŞ GÜCÜ: SİTELER’İN YENİ GERÇEĞİ

Siteler’de son yıllarda mülteci işçilerin yoğunlaştığını belirten Karabulut, bu durumun sektöre getirdiği zorluklara dikkat çekti. Karabulut, "Son 10 yılda özellikle Suriyeliler Siteler’de çalışmaya başladı. Ucuz iş gücü olarak görülüyorlar ama iş disiplinleri yok. Bugün bir işte çalışıp, ertesi gün başka bir yere geçebiliyorlar" diyerek mülteci işçilerin sektördeki istikrarı bozduğunu ifade etti.

Karabulut, göçmen işçilerin kayıt dışı çalıştığını ve vergi vermedikleri için yerli esnafa haksız rekabet yarattığını aktardı. Karabulut, "Onlar 3 liraya mal edebildikleri işi biz 5 liraya yapabiliyoruz. Bu da esnafın işlerini zorlaştırıyor" diyerek sektördeki bu yeni dengeyi eleştirdi.

MOBİLYA SEKTÖRÜNDE DESTEK İHTİYACI

Son 25-30 yıldır mobilya sektöründe teşvik görmediklerini dile getiren Karabulut, "Devletin mobilya sektörüne yönelik herhangi bir teşviki olmadı. Esnaf, vergi veren, istihdam yaratan bir kesim olmasına rağmen destek görmüyor" diyerek sektördeki bürokratik engelleri ve devlet desteği eksikliğini eleştirdi.

“BEŞİKTEN TABUTA KADAR MOBİLYAYA İHTİYAÇ VAR”

Durak Karabulut’un mobilya sektöründeki tecrübeleri, Türkiye’de esnaflığın ve mobilya sektörünün karşı karşıya kaldığı zorlukları gözler önüne seriyor. Çıraklıktan ustalığa, makineleşmeden proje bazlı çalışmaya, mülteci işçilerden teşvik eksikliğine kadar geniş bir yelpazede sorunlar mevcut. Ancak Karabulut, her şeye rağmen işini büyütmeye ve istihdam sağlamaya devam ediyor. "Bu meslek, doğumdan ölüme kadar insanın her anında var. Beşikten tabuta kadar mobilyaya ihtiyaç var" diyerek mesleğinin önemini vurgulayarak sektöre duyulan ihtiyacın bitmeyeceğine inandığını aktardı.

Yorum Yap
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Yorumlar (1)
Yükleniyor ...
Yükleme hatalı.

Çalışma Hayatı Haberleri