Çanakkale Kahramanı Seyit Onbaşı ve Yahya Çavuş şanslıydı

Dursun Erkılıç

Yaşadığım için biliyorum; Çanakkale’ye gidenlerin kimyasında bir değişim olmaması imkansız…

Anlatayım…

Merhum Başbakanlardan Bülent Ecevit’in “Çanakkale” şiirinde, Mehmetçiğe bir Anzak askeri ile yaşattığı şu diyalog önemlidir:

“Söyle arkadaşım” dedi Anadolulu Mehmet
yanı başındaki Anzak erine
“nerelerden kopup gelmişin
neden çökmüş bu mahzunluk üzerine”
“dünyanın öbür ucundan”
dedi gencecik Anzak
“öyle yazmışlar mezar taşıma
doğduğum yerler öylesine uzak
örtündüğüm topraksa gurbet bana”
(…)

Çanakkale Şehitliğini gezerken, gazeteci dostum Zehra Şahindokuyucu, “Savaşa giden dedem cebinde sadece bir avuç buğdayla dönmüş” deyince; bu tavrı; vatan savunması için evinden ayrılanların, ‘eve eli boş dönmemek için’ değil, yolu ölmeden tamamlamak için sergilediğine yordum…

Sonra…

Büyüklerimden dinlediğim bir hatıra yankılandı klavyemde!

Dedem Sağır Haydar ile ilgili olarak, yanında top mermisi patladığı için duyma yetisini kaybettiğine dair söylenceden fazla bir anlatı yok dağarcığımda ama aile büyüklerimizden birinin savaş dönüşü cebinden at nalı, çivi ve mermi parçaları çıkması hadisesi destansı bir dille aktarılırdı sohbetlerde…

*

Şehitliği dolaşırken rastladığımız; heykeli yanlış yapıldığı için ‘karakolluk’ olunmuş ama top mermisini sırtlayarak o heykele ve diğerlerine ilham vermiş olan Seyit Onbaşı’yla ilgili rehberimizin anlattığı öykü, hüzün veren hadiselerle dolu olsa da evine, yurduna, yuvasına döndüğü için, onun adına ‘şanslı’ dedirtti bana…

‘Evi’nde ziyaret ettiğimiz Ezineli Yahya Çavuş da öyle. Savaşın kaderini değiştiren kahramanlığıyla bilinen ve Yahya Çavuş da en azından ‘Evi’nde yatıyor.

Evet Zehra dostun dedesi, benim aile büyüğüm ve Seyit Onbaşı ile Yahya Çavuş şanslıydı! Pek çok kahraman gibi çileli hayatları olsa da şanslıydılar…

Çünkü rakamlar farklılık arz etse de sadece Çanakkale’de 250 bin civarı canın şehit düştüğü, yüz binlercesinin gazi olduğu ölüm/kalım savaşından, Milli Mücadeleden, Kurtuluş Savaşından ve daha nice meydan muharebelerinden sağ çıksa bile evine, yerine, yurduna kavuşamayanlar vardı…

Söze; “Yağız atlar kişnedi, meşin kırbaç şakladı” diye başlayıp, gide gide; “Yol, hep yol, daima yol... Bitmiyor düzlük yine” diyerek hanlara sığınan…

Sığındığı hanların duvarlarına bakarak;

Yatağımın yanında esmer bir duvar vardı
Üstünde yazılarla hatlar karışmışlardı

Diyen Faruk Nafiz Çamlıbel, “Han Duvarları”nda birine rastlar! O kişi;

On yıl var ayrıyım Kınadağı’ndan
Baba ocağından yar kucağından
Bir çiçek dermeden sevgi bağından
Huduttan hududa atılmışım ben

Diyen isimsiz kahramanlardan biridir. Şair yola devam edince, bir başka han duvarında öğrenir adını. Kahraman kendini tanıtır:

Garibim namıma Kerem diyorlar
Aslı’mı el almış haram diyorlar
Hastayım derdime verem diyorlar
Maraşlı Şeyhoğlu Satılmış’ım ben

Arabası Erciyes’in yolunu tutarken hancıya sorar: Bildin mi Maraşlı Şeyhoğlu’nu?
Cevap yürek kanatır:

Dedi: Hana sağ indi, ölü çıktı geçende

Evet, bu topraklar bize; vatan müdafaası için 3, 5, 10 yıl cepheden cepheye koşan; evine ailesinin kokusunu alacak kadar yaklaşan ve fakat başaramayanların armağanıdır…

Nice Seyit Onbaşılar, Yahya Çavuşlar, nice Maraşlı Şeyhoğlu Satılmışlar vardır şanlı tarihimizin sayfalarında.

Çanakkale, bu yiğitlerle yüz yüze, göz göze, diz dize geleceğiniz en önemli adrestir…

Hâlâ mermi kovanlarının, ceset parçalarının, tahkim edilmiş mevzilerin bulunduğu kutsal bir mekan olan Çanakkale’yi gezmeye, yazmaya devam ederiz…

Bir not olarak aktarmam gerekir ki; Çanakkale rüzgarına kapılmamın sebebi; Kültür ve Turizm Bakanlığının katkılarıyla, Kültür Sanat Muhabirleri Derneği tarafından düzenlenen “Medya, Kültür Sanat ve Turizm Buluşmaları”nın Çanakkale ayağına katılmamdı. Bu vesile ile kahramanların ruhunu şad edecek hal ve şerait içinden geçtim. Ezine Belediye Başkanı Güray Yüksel, Kültür ve Turizm Bakanlığı Daire Başkanlarından Sanem Arıkan ile Kültür Sanat Muhabirleri Derneği Başkanı İbrahim Gökdemir’in konuşmalarıyla girdiğimiz hava sayesinde coğrafyayı, yaşanmışlıkları yüreğime nakşettim. Oradan aktarmayı sürdüreceğim…

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.