Ankara Kent Konseyi Başkent Ankara Çevre ve İklim Meclisi, 5 Haziran Dünya Çevre Günü’nü her zaman olduğu gibi unutmadı. Yapılan açıklamada, “İklime, çevreye ve suya saygıyı ihmal edenleri rahatsız edecek uyarılar yapıyoruz. Hep birlikte farkındalık artıracak çalışmalar yapılmalı” denilerek önemli bir misyon üstlenildi…
İKİ ÇARPICI HABER…
Ele alacağım konunun önemini anlatmak adına, gazetelerin, internet sitelerinin görünmez yerlerinde kaybolmuş iki haberi hatırlatmak istiyorum.
Gözüme ilişen bir haber, çevre ve iklim değişikliği konusundaki endişeleri Ankara’nın, Türkiye’nin ötesine taşıyordu. Habere göre, “İklim değişikliğinin tehdit ettiği okyanuslarda dalga boylarının değişmesi ve akıntıların yavaşlaması nedeniyle denizlerdeki biyoçeşitliliğin azalma tehlikesi devam ediyor.”
Buna göre, gözümüzle göremediğimiz alanlarda bile canlı hayatı insan eliyle yok ediliyor.
Diğer haber de gözden kaçmamalı:
“Son 30 yılda dünyadaki büyük göllerin yarısından fazlası küçüldü. Göllerdeki su kaybı, ağırlıklı olarak küresel ısınma ve insan faaliyetlerinden kaynaklandı.”
Dünyanın herhangi bir köşesinde yaşanan olumsuzlukları içeren bu haberler her şeyi çok net biçimde anlatıyor…
Ormanı, ağacı, bitkiyi korumazsak heyelanı önleyemeyiz…
Gölü, dereyi, merayı korumazsak doğayı, insanı, hayvanı koruyamayız…
Çevremize sahip çıkmazsak kendimizi ve çocuklarımızı yok olmaktan kurtaramayız.
Her birimiz ya bir deprem ile ya bir heyelan ile ya bir sel baskınıyla ya da bunlara bağlı kazalarla mağdur olarak yaşarız ya da ölürüz…
SAHİP ÇIKALIM, KORUYALIM
Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkan Yardımcısı ve Ankara Kent Konseyi (AKK) Başkanı olarak aynı zamanda “EKO İKLİM Ekonomi ve İklim Değişikliği Zirvesi/Fuarı” koordinatörü de olan Halil İbrahim Yılmaz, zirveyle ilgili bir değerlendirmesinde demişti ki:
“Zirvede kırılan rekorlar Başkentimizin ortak başarısıdır. EKO İKLİM Ankara’nın dünya çapında bir markası haline geldi…”
101 etkinlik ve 95 binin üzerinde ziyaretçi sayısıyla EKO İklim Zirvesi/Fuarı rekorlara imza atılan, benzersiz bir organizasyon olmuştu.
Zirve kapsamında; 11 ayrı salonda 322 konuşmacı, 133 oturumda görüşlerini açıklamak üzere bir araya gelmişti.
Yabancı ülke devlet başkanları, bakanlar, yerel yönetimler, uluslararası kuruluşlar, üniversiteler, iş dünyası, sivil toplum kuruluşları ve çok sayıda paydaşı “iklim değişikliği” konusu etrafında Ankara’da buluşmuştu.
Alanında dünyanın en büyük etkinliği olan bu zirve, Ankara’dan verdiği küresel mesaj ile tüm insanlığı uyarmıştı.
ANKARA KENT KONSEYİ’NİN ÇEVRE GÜNÜ BİLDİRİSİ
Başkente konuya duyarlı insanları bir araya getiren BAŞÇİM Sözcüsü Ömer Şan’ın, “İklim hepimizi rahatsız edecek” sloganıyla yayımladığı bildiri çok çarpıcı mesajlar içeriyordu. Ankara’yı doğrudan ilgilendiren birkaç maddeyi aktarmak istiyorum:
- Suyun yaşam dolaşımını sürdürmesi insan elindedir.
- Ankara'da üst ölçekli planlarda drenaj ağlarının korunması, derelerin doğal yatakları içinde devamlılığını sağlayacak yeşil koridorlar oluşturulması ile birlikte su varlıklarının korunması, yağmur suyu tahliyesinde kanalizasyon şebekesi üzerindeki baskıların azaltılması ve kentin iklim dirençliliğini önemli ölçüde destekleyecek adımlar olacaktır.
- Yapılaşma baskısı altındaki İmrahor Vadisi, Mogan ve Eymir su sistemlerini besleyen drenaj ağları ile diğer vadi sistemlerinin korunması gerekmektedir.
- Ankara’da orta ve uzun vadede görünür ya da görünmez hale getirilmiş derelerin, vadiler ve bağlantılı tüm su varlıklarının güncel durumları tespit edilmeli, koruma ve onarım planları hazırlanmalı…
- Ankara ve bölgenin su varlığını sağlayan Kızılırmak ve Sakarya havzalarının geleceği açısından bir an önce ‘koruyucu-önleyici’ adımlar atılmalıdır.
- Bunun için Kızılırmak’ın geçiş güzergâhı üzerinde bulunan Sivas, Kayseri, Nevşehir, Kırşehir, Kırıkkale, Çankırı, Çorum ve Samsun illeri, tüm yerel ve merkezi yönetimler, politik kaygı ve çıkar düşüncesi taşımadan, ortak bir platformda buluşarak Kızılırmak’ı, ülkemizin temiz ve güvenilir suyu haline getirmelidir. Bu doğrultuda Ankara Büyükşehir Belediyesi öncü olmalıdır.