CHP’de özlenen tablo gerçekleşiyor. Demokrasilerde atılması gereken adımların en önemlisi, önce siyasi partilerin, parti içi demokrasiyi, kendi partilerinde uygulamalarıdır. Oysa parti içi demokrasinin uygulanmaması, genel merkez yönetimlerinin işine geliyordu. Hatta her kademede seçilme sevdasında olanların da işine geliyordu. Yapılan usulsüzlüklere göz yumuyorlardı. Genel merkezden İl başkanlarına talimat veriliyor. Bize oy verecek delegelerle gel diyorlardı. İL başkanları da gereğini yapıyorlardı.
Oysa cumhuriyet yönetimlerinde, Ankara tarafından kurulan partilerde, ilk yöneticiler geçici olarak görevlendirilen yönetimlerdir. Bu yönetimler partilerine üye kaydına başlar. Partiye kayıt olan üyeler, belli bir süre sonra usulüne uygun olarak delege seçimlerini yapar. Seçilen delegeler daha sonra ilçe yönetimlerini seçerler. İlçe yönetimleri seçilirken aynı zaman da il yönetimlerini seçecek il delegelerini seçer. İl delegeleri de hem il yönetimlerini seçer. Aynı zaman da genel merkez delegelerini de seçer.
CHP de yapılan delege seçimleri çalışmalarını biliyorum. Kırıkkale’de bir kere, merhum Hasan Azapoğlu İl başkanı iken, Bir kere de merhum İbrahim Akyürek İl başkanı iken, partililerin katıldığı delege seçimleri yapılarak yönetimler oluşturulmuştur. İbrahim Akyürek döneminde yapılan delege seçimlerinde, ben Asım Atabey, partinin il sekreteriydim. Bu dönemde yapılan delege seçimlerinin yaptırılmasında katkılarım çoktur. Ayrıntılarını açıklamayım.
Bunun dışında Kırıkkale yönetimleri, partililerin katılımıyla delegelerini seçmemiştir. Bir üçüncü başkan olarak Sayın Ahmet Önal’ın başkanlık yaptığı bu dönemde, partililerin katılımıyla delege seçimleri yapılmaktadır. Partim adına kendilerine teşekkür ediyorum. Delege seçimlerinin demokratik bir biçimde yaptırılmasına katkıda bulunan Sayın Bekir Zeyrek ve arkadaşlarına da ayrıca teşekkür ediyorum. Partiyi ve partilileri harekete geçirdikleri için. Partiye dinamizm kazandırdıkları için. Haksızlık yapmayalım. Her dönemde ilçe ve il kongreleri yapılmıştır.
Seçimler kimi zaman çok çekişmeli geçmiştir. Yalnız delege seçimleri adil yapılmadığı için, seçim sonuçları hep planlandığı şekilde sonuçlanmıştır. Genel merkezlerin istediği şekilde sonuçlanmıştır. Daha önceki dönemlerde yapılan delege seçimleri şöyle yapılıyordu. Merkez ilçe, bir kişiye, partiye kayıtlı üyelerin listesini veriyordu. Elinde liste olan kişi, yanına iki kişi daha alıyordu. Bunlar bir komisyon oluyordu.
Saat beşe kadar bir yerde zaman geçiriyorlardı. Mahallede seçim yapmışlar gibi bir tutanakla merkeze geliyorlar. Seçim yapmışlar gibi oturdukları yerde yazdıkları isimleri ilçe başkanlığına veriyorlardı. Durum böyle olunca da ahbap çavuş ilişkileri içinde ilçe, il ve genel merkez yönetimleri oluşturuluyordu. Bu durumu da partililere demokrasi diye yutturuyorlardı.
Bakın bir keresinde ne oldu biliyor musunuz? O zaman Kırıkkale ilçe idi. Bir ilçemizde bir gecede partiye beş bin üzerinde partili- partisiz kayıt yapıldı. Aynı gece, ilçe seçim kuruluna yapılan kayıtlar tasdik ettirildi. Bu kayıtlar üzerinden, ilçenin milletvekili adayı, Ankara milletvekili adayları sıralamasına girdi. Yapılan genel seçimlerde partinin aldığı oy çok az oldu. Ankara bu duruma çok şaşırdı. CHP Kırıkkale yönetimleri bu yanlışlığı gördü. Tabandan gelen sese kulak vererek bu yıl, delege seçimlerini daha tutarlı ve daha dikkatli uygulamaya koydu. Delege seçimlerini bir ay süreye yaydı.
Her gün bir mahallenin delege seçimini yaptırdı. Seçimleri parti il binasında yaptırdı. Oluşturduğu sandık kurulu ve il yönetimi gözetiminde seçimleri yaptırdı. Her partili üyenin katılımını sağlayarak seçimleri yaptırdı. Seçimlere iki liste ile delege aday adayları katıldı. Kendilerini mavi liste ve beyaz listede yazılı isimler üzerinden tercihlerini yaptılar. CHP adına ve Kırıkkale örgütü adına yapılan uygulama çok güzel oldu. Şimdiden ileride yapılacak olan ilçe ve il kongrelerinin de demokratik bir şekilde yapılmasını diliyorum.