CHP’nin iflah olmaz müzmin muhalifleri “Karaoğlan” olarak halkın gönlünde taht kuran merhum Bülent Ecevit’i bile çileden çıkarmıştı. 12 Eylül sonrası Ecevit, müzmin muhalif CHP’lilerden bıkmış olacak ki, CHP’nin başına dönmek yerine, sıfırdan bir parti kurarak DSP’yi iktidara taşımıştı. CHP ise halâ iktidar yolu bekliyor. Deniz Baykal da bu müzmin muhalif CHP’lilere dayanamayıp hoş olmayan bir şekilde gitti. Kimsenin karizmatik bulmadığı Kemal Kılıçdaroğlu CHP’nin başına geldi. “Gandivari” tavırlarıyla millet tarafından kabul görmüş, her türlü saldırıya ve hakarete rağmen CHP’yi iktidara taşıma yolunda emin adımlarla yürüyor. Ancak, CHP’nin bu müzmin muhalifleri Kemal Kılıçdaroğlu’nu da Genel Başkanlıktan indirmek için ellerinden geleni yaptılar, yapmaya da devam ediyorlar.
Kemal Kılıçdaroğlu son iki seçimdir kamuoyunun gündemini oluşturmakta başarılı olduğu gibi, dar geliri vatandaşlara da önemli ekonomik katkılar sağlayan politikalar üretti. Kılıçdaroğlu’nun bu olumlu politikalarından etkilenen AK Parti bu talepleri kısmen de olsa gerçekleştirmek zorunda kaldı. Sonuçta vatandaş kazandı.
31 Mart 2019 Mahalli İdareler Seçiminde CHP’nin başarısız olmasını bekleyenler, Kılıçdaroğlu’nu koltuktan edeceklerini umuyorlardı. Ancak Kılıçdaroğlu, İstanbul’un surlarından bir gedik açtı. Açılan bu gedik AK Parti’yi tahtından edecek durumda. Gösterdiği Belediye Başkan adaylarıyla başarı olan Kılıçdaroğlu, koltuğunu sağlamlaştırınca, CHP’nin müzmin muhalifleri hüsrana uğradı.
YSK tarafından iptal edilen ve 23 Haziran’da yenilenecek olan “Herşey çok güzel olacak” sloganıyla İstanbul seçimine iddialı bir şekilde hazırlanan Ekrem İmamoğlu, tüm konuşmalarında AK Parti adayı Binali Yıldırım’ı ekranlarda canlı yayına davet ediyordu. Binali Yıldırım bu davete icabet edeceğini bildirmişti. Hatta “sizin mahalleden bir televizyonda ve moderatörün yönetiminde olsun” demişti. Daha da ileri giderek Uğur Dündar’ın moderatörlüğünü önerdi. Uğur Dündar, 24 saat geçmeden bu teklifi geri çevirdi. Çünkü biliyordu, CHP’nin içindeki müzmin muhaliflerin kendisini linç edeceğini. Birkaç kişiye daha teklif edildi, onlar üzerinde ittifak sağlanamayınca FOX Tv’nin sabah haberleri sunucusu İsmail Küçükkaya isminde karar kılındı. Bu teklife kadar İsmail Küçükkaya, CHP’nin müzmin muhaliflerince de kahraman görülüyordu. İsmail Küçükkaya canlı yayın moderatörlüğünü kabul edince, sosyal medyada CHP’nin bu müzmin muhalif grubu tarafından linç edilmeye başlandı.
Gazeteci-yazar Fatma Sibel Yüksek imzasıyla yayınlanan aşağıdaki metin, CHP’nin içindeki müzmin muhaliflerce sosyal medyada milyonlarca kişiye ulaştırıldı. Metinde İsmail Küçükkaya, Binali Yıldırım’ın adamı ilan edilerek kendisine hainlik yaftası yapıştırılmak isteniyor. İşte o yazı:
****
“17 YILLIK İSMAİL KÜÇÜKKAYA - BİNALİ YILDIRIM İLİŞKİSİNİ MERAK MI EDİYORSUNUZ BUYRUNUZ"
Şimdi size pazar günü yapılacak büyük düelloyu yönetecek olan İsmail Küçükkaya'nın neden "TARAFSIZLIK" vasfı taşıyamayacağına dair önemli bir bilgi vereceğim. Küçükkaya ile Binali Bey'in tanışıklığı ve hukuku biraz eskiye dayanır. Hem de önemli bir olay üzerinden. Şöyle ki:
Sene 1998 Çukurova grubunun sahibi Mehmet Emin Karamehmet, kendisini dünyanın önde gelen zenginleri arasına sokacak olan Turkcell dosyasının akıbetini doğal olarak çok merak ediyordu. Bu dosya Ulaştırma Bakanlığının kozmik odalarında tutuluyordu.
Bir gün Karamehmet'e Sabah gazetesinden Uzan grubuna ait Star gazetesine transfer olmuş acar bir Ulaştırma Bakanlığı muhabirinden bahsettiler. Oğlan, Fatih Çekirge'nin yetiştirmesi, çok iyi koku alan, parayı seven, tatlı dili ve güler yüzü ile haber kaynaklarıyla çok iyi ilişkiler kuran "başarılı" bir muhabirdi. Bunun bir de kendisi gibi acar, uyanık, Nuray Başaran diye İzmirli bir kankası vardı. Acar oğlan, tahmin ettiğiniz gibi İsmail Küçükkaya'ydı.
Bu uyanık ikili, Karamehmet'e kendilerinden söz edildikten sonra hemen harekete geçtiler. Hedef kozmik Turkcell dosyasıydı. Bakanlığın altından girip üstünden çıktılar (yöntemler ve işbirlikleri ayrı bir flood konusu) ve bu önemli dosyayı alıp Karamehmet’in önüne koymayı başardılar.
"Önüne koymak" derken tabii bedavaya değil. O dönem İsmail ve Nuray'ın bu dosyanın karşılığında Karamehmet'ten 80'er bin dolar aldıkları çok konuşuldu. İsmail hemen koşup kendisine bir villa aldı. Karamehmet bununla da yetinmeyip bu ikiliye yüksek maaşlarla Akşam’da köşe verdi.
Bu olayla birlikte Allah İsmail'e yürü ya kulum dedi. Dedi ama İsmail de bunu hak etti doğrusu. 2002 seçimiyle AKP iktidar olunca, İsmail Ulaştırma Bakanlığı üzerinden yürümeyi sürdürdü. Bu kez muhatap dönemin Ulaştırma Bakanı Binali Yıldırım'dı.
İsmail. Binali Bey'le de çok yakın ilişkiler kurdu. Binali Bey'e eski hükümetler döneminde Bakanlık'ta olup bitenlerle ilgili çok faydalı bilgiler verdi. O zaman AKP'liler iktidar olmuşlar ama şimdiki gibi muktedir olamamışlardı.
En sevdikleri insan tipi, eski hükümetler dönemini iyi bilip kendi saflarına geçen insan tipiydi. Bu ilişki İsmail'i önce Akşam gazetesinin Ankara temsilciliğinden genel yayın yönetmenliğine, oradan da Tayyip Beyin uçağının daimi yolcuları arasına taşıdı
Karamehmet'i bir dosya ile mutlu etme başarısını gösteren İsmail, Ulaştırma Bakanlığından elini hiç çekmedi. Binali Bey göreve gelince de ilişkisini onunla sürdürdü. Bakanlarüstü bir gazeteci oldu anlayacağınız.
Ekrem Bey'le tanışıklığı var mı bilmem ama Binali Bey ile 17 yıllık samimi bir ilişkisi var. Umarız bu tanışıklık pazar günü İmamoğlu'nun aleyhine sinsi nakışlar dokumaz.
FATMA SİBEL YÜKSEK”
****
Her iki mahalleden de olmayan, vicdanı yüksek adil ve vatanperver gazetecilerinden mahallesinde oturan kıymetli dostumuz, Orhan Uğuroğlu, İsmail Küçükkaya’ya yapılan haksızlığa tahammül edemeyerek aşağıdaki açıklamayı sosyal medyasından dün paylaştı. İşte o yazı:
“VİCDANİ AÇIKLAMAM
Değerli arkadaşlarım,
Gazeteci yazar ve televizyoncu İsmail Küçükkaya hakkında sosyal medya hesaplarında ve WhatsApp, Massenger gibi paylaşma aracılığı ile YÜZDE YÜZ YALAN VE İFTİRA bazı mesajlar paylaşılmakta ve bana da gönderilmektedir.
Bazı alçaklar ki gazeteci kisvesi altında TBMM’de ve siyasi kulislerde Küçükkaya hakkında yüzde yüzü yalan dolan çamur üretimi yapmaktalar.
Şerefliyle, onuruyla mesleğini yapan İsmail Türkiye’de özgür ve özerk medyanın da benim de gurur duyduğum GERÇEK GAZETECİDİR.
Sizlerden ricam alçakça, şerefsizce ve hatta haince yapılan bu KARALAMA VE YARGISIZ İNFAZ KAMPANYASINA LÜTFEN ASLA ALET OLMAYIN
KESİNLİKLE PAYLAŞMAYIN
İsmail Küçükkaya namuslu bir gazeteci ayrıca adam gibi adamdır.
İsterseniz sizlere o YALAN mesajlara gönderenlere bu mesajımı da gönderebilirisiniz.
Sevgi ve Saygılarımla
Orhan Uğuroğlu”
Mahalle komşumuz, Sayın Orhan Uğuroğlu ile aynı görüşte olduğum için, ben de vicdani olarak CHP içindeki bu vicdansız gruptan rahatsız oldum. Bu arkadaşların amacı CHP’yi yerelde ve genelde iktidar taşımak olduğunu biliyorum. Kaos yaratıp Türkiye’yi sıkıntıya sokmak gibi bir dertleri her zaman olmuştur. Allah bunlara fırsat vermesin.