Bir insanlık suçu… diye başlayan nice açıklamalar bu hayvanda da aşağı durumu ifade etmeye yetmez. Bunun sebebi ne olursa olsun en alçak demiyorum en çukur bir haldir. Bahanesi ne olursa olsun, bir insanı çırılçıplak soyarak aramak kelimelerle ifade edilemeyecek kadar kötü bir durum. Yok uyuşturucu sokmaya çalışıyorlarmış” da onun için böyle yapılıyormuş. Geçiniz bunları… Sınır kapılarından geçen her kadını hatta potansiyel suçlu olabilecek yerlerden gelen kadınlar bir hudut kapılarında nasıl aranıyor, ne kadarı isabetli oluyor bakmaları lazım. Bu konuda bir yürek sızısı olarak kalan hiç çıkmayan 12 eylül zulmünün yaptıklarından bir örnek anlatayım.
12 Eylül zalimliğinin en karanlık günlerinde çokça yazıldı. Dönemin meşhur olduğu kadar acımasız vicdansız olduğu yazılan Sıkıyönetim Askeri savcısı Bay Nurettin Soyer… Adını her işittiğimde lanet okurum. Bir de onun yamağı polis müdürü Zeki Kaman… O’na da aynı duygularla mesaj gönderirim. Bu iki zalimin işkence mekanı C-5… Mamak’ta en karanlık nokta. Ah-ı eninin çatıları delip duvarları yıkıp gökyüzüne ulaştığı zindan. Nurettin hüküm verir, Zeki Kaman uygular. Duvarlar tavan ve zemin utancından zifiri karanlığa mahkum etmişler kendilerini. Orada olanlardan hala utanır ruhu kararır. Ancak onları ifa eden işkenceci zalimlerin kuruyası soyu onları aklamaya çalışır.
İşte bu C-5 işkence hanesinde nice tutuklu vatan evladının tek derdi vatan ve istiklal olan bu yiğitlerin sorgulamasında daha kolay sonuca ulaşmak için ya kendileri, ana-babaları karşısında çırılçıplak edilerek sorgulandılar veya anası, kız kardeşi veya hanımı çırılçıplak edilip sorgulanmak istendiler. Pek çoğu anasını veya karısını, kız kardeşini karşısında o halde görünce işlemedikleri isnad edilen bütün suçları kabul ettiler. Zalim Nurettin ve onun köpeği amaçlarına ulaştılar. Elektrikli işkenceyle, Filistin askısıyla veya diğer en ağır işkence usulleriyle bir sonuca varamayanlar bu şekilde onların tabiri ile “öttürüldüler”. Bu gün bağıranların yoldaşlarıydı bunları yapanlar. Bu insanlık dışı durumu dün yaşayanlara kimse ses çıkarmadı. Bu gün ses çıkaran varsa tebrik etmek gerekir. Bu günkü tutuklamalarda yatak problemi olduğunu işitiyorduk ancak böyle bir adiliği yeni işittik. Unutmasınlar ki bu gün başkasının karısını-kızını soyup arayanların da bir gün kadınlarını bir soyan soysuz çıkacaktır. Çünkü etme bulma dünyasıdır burası. Ne ekersen onu biçersin.
Bu gün siyaset adına devletin çeşitli kurumlarında bir şekilde mekan tutanların varlığı dün ile bağlantıları insanı ürkütüyor “Bu insanlar etkili ve yetkili bir konumda olurlarsa babasının yaptıklarını yapmazlar mı”? İzmir gibi güzide bir şehre karanlık Nurettin’in oğlunu, İstanbul gibi dünya devi bir şehre “Ümid”in kızı Canan gibi birilerini bulan bir Kılıçdaroğlu neyin peşindedir, kendisinin peşinde olup rüzgar estirenler kimlerdir? Bu haldeki bir partiyi iktidara taşıyanlar her kim olurlarsa olsunlar vebal altındadır. Hele hele milliyetçileri için C-5 zulmünün mimarının ve diğer şahsın mensubu bulundu bir siyasi organizasyonu muktedir kılmak akıllıca bir iş olmasa gerek.