Bendini yıkıp sel oldu milyonlar.
Kırmızı beyaz bir sel boşaldı 40 yıldır hapsolduğu bendinden. 43 yıldır milletin bayram sevincini kursağında bırakan görünmez bent, 29 Ekim 2023 günü yıkıldı nihayet. Çoluk çocuk, anne baba, nineler dedeler bayram sevinci ve coşkusunu tattı yıllar sonra. Ülkenin en ücra köşesine kadar titredi gönül telleri.
Bir Türk mucizesi yaşandı 29 Ekim’de.
Devlet ve millet, yıllar sonra bayramın hakkıyla beraber nasıl kutlanacağını gösterdi dünya aleme. Anıtkabir de ziyaretçi rekoru kırıyordu, Eski Meclis de. Etkinlik olan her ama her yerdeydi kırmızı beyaz sel. İstanbul Boğazı’nda, deniz yerine aktı. Ülkenin üzerine çağladı bayram coşkusu. Çocukluğumuzun heyecanı doldu tekrar içimize.
TARİH YAZACAK BU 29 EKİM’İ
1987’de televizyonculukla başladığımız meslek yaşamımızın son 13 yılında, gazete köşelerinde kalem sallama fırsatı bulduk. 13 yılın dini, milli her bayramını, kaybolan heyecan, sevinç ve coşkuya sitem etmekle geçirdik. Çocukluğumuzda bir ay öncesinden içimizden kutlamaya başladığımız bayramlar, devletin de milletin de birbirinden sönük etkinlikleriyle geçiştirilir olmuştu. Bayramı bayram gibi kutlayamayan neslin anlayamayacağı duyguları defalarca yaşamış, özlemini duyuyorduk çünkü.
Bir sihirli değnek dokundu, güncellenmiş haliyle o duyguları geri getirdi sanki. Bu 29 Ekim, bir milat olarak anılacak tarih yazılırken.
BENDİ AŞAMAYANLAR
Bendini yıkıp sel olanların yanında, hala yıkamayanların olduğunu da gördük tabii. Bayramı bir siyasi ya da düşünce hesaplaşması olmaktan çıkaramayan, toprağın emeceği son su birikintileri olarak kalanlar vardı bendin içinde. Bayramı ve geleceği, bendi aşanlar yaşayacak.
Bu 29 Ekim, bundan sonraki bütün bayramların hakkıyla yaşanacağı açılışı olsun. Bayramın ne olduğunu öğrensin çocuklarımız. Öğrensin de yaşama sevincinin onlar da varsın tadına.
15 TEMMUZ’DA AÇILDI GEDİK
14 Temmuz 2018’de, ‘Bende Gedik Açıldı’ diye atmıştık köşe yazımızın başlığını. Gediği devlet açmıştı 15 Temmuz 2016’da, bendi millet yıktı 29 Ekim 2023’te.
Hay benim ülkem, benim milletim…
Nasıl mucizeler yaratabiliyorsun hiç beklenmedik, en kasvetli zamanlarda? Karanlığı aydınlığa çeviren ‘kızılca günleri’, nasıl hissediyorsun da bir kez daha değiştiriyorsun tarihin devam edecek sanılan olağan akışını?