Değişim şart!

Selami Mutlu

24 Haziran seçimlerinde Muharrem İnce’nin yarattığı rüzgârla, CHP bir ilki yaşayarak %31 oranına varan oy oranını yakaladı. Daha önceleri Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU ile girilen seçimlerde yapılan çeşitli yanlış aday göstermeleri ile ve uygulanan politikalarıyla CHP bir sonuca ulaşamadı. Her zaman ki %22 sonucuna rıza gösterilerek yetinildi. Sanki sonuca razıymış gibi, sanki CHP oyları %22’den fazla olamazmış gibi, seçim sonrası çalkantı yaşayıp havanda su dövüldükten sonra yola devam edildi. Bir seçim yenilgisi yetmezmiş gibi ona varan seçim sonucunda da aynı terane yaşandı. Oldum olası CHP bu kısır döngü içerisinde dönüp durmaktadır. Her zaman merkeze yakın olayım tekrar seçilirim havasıyla geçmişten bu günlere varan bir süreç yaşandı.

Bu gün varılan noktada Sayın KILIÇDAROĞLU CHP içersinde ve topluma verdiği mesajlarda izlediği tutum davranış ve sergilediği sözlerle geleceğe güzel bir kapı açmasına rağmen, halkın beklentilerini giderecek bir sempatiyi yaratamamıştır. Birikimli-deneyimli çözüm üreten laik demokrat ve hak-hukuk-adalet sevdalısı dürüst bir kişiliğe sahip olmasına rağmen beklenen bir seçim oranını elde edememiş ve her defasında da bir daha ki sefere diyerek yoluna devam etmiştir. Bu seçimde halkın tercihleri ve Muharrem İnce’nin istekli çıkışıyla aday gösterilmesinde olumlu bir karar alınmıştır. Ve karar halk tarafından da olumlu karşılanınca oy yüzdesi alavere-dalavereye rağmen yüksek olmuştur. %31.Cumhurbaşkanlığı için aday gösterilen Muharrem İNCE halka umut vermiş, halkla bütünleşerek özleşerek, hazır cevap ve halk dilini kullanarak “meydanlara parayla taşınan toplumlar yaratarak değil”, gönüllü olarak gelen milyonları yürekten birleştirmiş bir başarı ve umut kapısı açmıştır.

Başarının sırrı halkın beklentilerini anlayarak onun dilini kullanarak bir gönül bağı yaratarak, Sosyal Demokrat kimliği ile kitleleri meydanlara taşıyabilmektir. Yoksa Akademi de öğrencisine ders anlatarak öğrencinin uyumasına neden olan hoca gibi bir anlatımla yola devam edilseydi, geçmişte olduğu gibi yine %22’lik sonuç sürpriz olmazdı. Halkı coşturmasını onunla diyalog kurmasını halkı o coşkuya ortak etmesini bileceksin doğru tespitlerle yol alacaksın. İşte başarının sırrı budur. Yoksa toplum meydanlarda ki coşkuyla SLOGAN atarken “O coşkuyu keserek dur ben konuşacağım susun dersen halkın coşkusunu da içine gömersin.” Adamın Karizması var hitabeti biliyor dediğiniz siyasi muktedir böyle yapmıyor mu?

Maalesef devamlı muhalefette kalma alışkanlığı edinmiş atalete düşmüş olan CHP İktidar olma gibi bir çaba sergileyememektedir. Çıkan her sonuca boyun eğerek “Yok kedi trafoya girdi-Yok bilgisayarda değiştirme yaptılar-yok AA İçişleri paslaşması” diyerek çeşitli bahanelerle seçim sonuçlarına razı olmuştur. Bu bahaneler arkasına sığınma işin bir yönüdür. Bir başka yönünde ise uygulanan yanlış politikalar vardır. Doğru yapılan eylemlerde bile lehte yakalanan rüzgâr sürdürülememiş ve ileriye sonuç getirecek şekilde taşınamamıştır. 24 Haziranda yapılan seçimde her türlü zorlama ve engellemelere rağmen bir başarı çıkışı bir rüzgâr yakalanmıştır. Sayın Muharrem İNCE’nin yakaladığı rüzgâr kesintiye uğratılmadan, yaratılan umut umutsuzluğa yerini bırakmadan, CHP seçmenini sandığa ve partisine küstürmeden bu esen rüzgârı sürdürmelidir. Sorun CHP’nin meydanlara bakan yüzünde yatmaktadır.

Zaman hızla akıp gitmektedir. Atı alan Üsküdar’ı geçmiştir. CHP kendi içinde ki göbek takımını koltuk sevdalılarını bir tarafa bırakıp Türkiye sevdalılarına yer vermelidir. Kol kırılır yen içersinde kalır derler. Parti içi meseleleri basın önünde tartışmadan CHP seçmenin de hayal kırıklığı yaratmadan CHP merkez karar organları fedakârlık yapıp özveride bulunarak Kurultayı toplamaya rıza göstermelidirler. Sonuç toplumda CHP için umut bağlayanlara da yol gösterecektir. Yine aynı tas aynı hamam olunca da yol tercihleri belirlenecektir. Önümüzde yapılması beklenen Genel Yerel seçimler vardır. Bu seçimlere de aynı iç çekişmeler ile gidilirse sonuç hayal kırıklığı olacaktır. Başta İstanbul-Ankara-İzmir-Antalya olmak üzere Muharrem İNCE’nin yarattığı rüzgârla kazanılacak durumdadır. Kurultaya da gitmem, koltuğumdan da ayrılmam diyerek inatlaşma devam ettirilirse bahsi geçen ve geçmeyen şehirlerin de kayba uğramasına neden yaratılmış olacaktır.

Aslan sosyal demokratlar aksi tutum izleyerek süreçteki gelişmenin önüne duvar örmeye kalkarlarsa kavga büyüyecek ve kamplaşma keskinleşecektir. Sayın Kemal KILIÇDAROĞLU sağduyu sahibi bir liderdir. Ondan beklenen özveridir. Bu özveri sağlanamazsa “Ben Ortadoğu projesinin eş başkanıyım” diyen siyasi muktedirle gizli proje ortağı olduğu, söz konusu antlaşmaların varsayımı ile ortak ve bilgisi olduğu bir suçlama ile karşılaşabilir. Az olsun ama benim olsun, ben gözlerimi kaparım vazifemi yaparım zihniyeti CHP’ye sekte vurur. Atamızın Partisinin ilkelerinden saparak partiyi daha ileriye taşıyamazsınız. Her seçim öncesi sağdan da oy alayım soldan da oy alayım arayışı ile özünü yitirmek oy getirmez ancak oy talebini sulandırır.

Sayın KILIÇDAROĞLU ve merkez karar organları Hak-Hukuk-Adalet yürüyüşüyle, İYİ Partinin kuruluşuna 15 Vekilini vermesiyle, Sayın Muharrem İNCE’yi muhalifi olmasına rağmen aday göstermesiyle olumlu karşılanan pirim sağlamıştır. Bunlar olumlu çıkışlardır. Ancak yaratılan bu rüzgâr taşınamamış sonuç sağlanamamıştır. Her çaba kısır kalmaktadır. Tıpkı çok iyi futbol oynayan fakat gol atamayarak yenilen takım gibi bir durum yaşanmaktadır. Ne yazık ki oya dönüşümü sağlanamamıştır. Saha sizden yanadır, seyirci sizden yanadır, kalede çok iyi kaleci ve sahada iyi oyuncular vardır. Bir kısır döngü yaşanmaktadır. Bundan çıkış yolu Sayın Muharrem İnce ile mümkün görülmektedir.

Esen rüzgârın önünü değirmen kurulur işlevi sağlanır duvar örülmez. Ne yazık ki CHP yakaladığı son şansının önüne yine duvar örmekle meşguldür. Eskiyen yüz yenilenmelidir. DEĞİŞİM ŞART!