Köyler, kasabalar, ilçeler ve şehirler için ‘şans’ sayılası insanlar vardır! Çünkü onlar kendilerini, servetlerini bulundukları yere vakfetmiş; gönül kapısı açık, yüreği geniş, fedakar, cefakar insanlardır. Ürettiklerini, biriktirdiklerini paylaşmak gibi zapt edemedikleri bir huy ile donanmışlardır!
***
Dericizade Faruk Küçük, Ankara için böyle bir isimdir…
Soyadının aksine, Ankara’daki yeri öyle büyüktür ki Atatürk’ü de sığdıracak kadar devasadır…
***
On yılar önce; sahip olduğu arşivdeki fotoğrafların yer aldığı bir sergiyi gezerken sohbet etmiş ve kendi kendime, “Böyle insanların varlığı Ankara ve Türkiye için büyük şans” demiştim… Mazisine, şöhretine, servetine binerek havalanmış biri değil, aksine, sevdalı olduğu ülkenin toprakları üzerinde gezinmekten huzur bulan, ayakları yere basan bir Atatürk ve Ankara sevdalısı vardı karşımda…
ANKARA SEVDASININ ZİRVESİ
Haklı olarak, böyle bir insan nasıl yaşar derseniz, kendisini her yönüyle değerlendirdiğim, “Ankara’nın ‘aklını alan’ Dericizade Faruk Küçük” başlıklı yazımdaki görüşleriyle kendisi anlatsın:
- Ankara ile ilgili bilgileri, belgeleri, özellikle de fotoğrafları topluyorum biriktiriyorum.
Bu toplama, biriktirme bildiğiniz gibi değil; ömrünü adama seviyesinde…
‘Bu bir yaşam tarzı mı’ diyenler de çıkabilir. Elbette maddi ihtiyaçları için dünyevi bir işi var ama evet, bu onun hayatının manevi merkezi. Yeryüzünde ‘Ankara’ ile ilgili ‘Atatürk’ ile ilgili ne varsa onun ilgi alanına girmiştir, giriyor…
Adını andığım yazımın başlığındaki ‘aklını alan’ ifadesi boşuna söylenmiş değildir. Aksine yetersiz kalır! Çünkü işin ‘ruha dalan’ yanı da vardır…
Biriktirdikleri; Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü bugüne ve yarınlara taşıyan belgelerin yanı sıra; Ankara’ya çağlar ötesinden bugüne getiren, Cumhuriyet Başkentini herkese tanıtan, havsala ötesi bir arşive dönüşmüştür… Bir şeyi tamı tamına anlatmak için ‘yok yok’ denir ya öyle bir arşiv hazinesi…
***
Yazının girişinde, “…kendilerini, servetlerini bulundukları yere vakfetmiş; gönül kapısı açık, yüreği geniş, fedakar, cefakar insanlardır. Ürettiklerini, biriktirdiklerini paylaşmak gibi zapt edemedikleri bir huyları vardır!” diye tanımladığım Dericizade Faruk Küçük, kendisine yakışan bir başka yüceliğe daha imza atarak elindeki bu paha biçilemez, benzersiz arşivini Türk Tarih Kurumu’na bağışlıyor.
Böyle bir arşiv ancak Büyük Atatürk’ün eseri olan bir kurumun bağrında kıymet bulur, geleceğe yürüyebilirdi…
TÜRK TARİH KURUMU ÇOK ÖNEMSİYOR
Türk Tarih Kurumu konuyu öylesine önemsemiş ki, Kurumun Başkanı Prof. Dr. Yüksel Özgen, Dericizade Faruk Küçük’e ve bağışladığı kıymetlere yakışır bir sergi ve bağış imza töreni organize etmiş. Bu etkinlikler için de çok anlamlı bir gün seçilmiş: 13 Ekim 2023. Yani Ankara’nın 100 yıl önce Başkent ilan edildiği gün…
Telefonda bu müjdeyi verirken heyecanlanan, sesi ve yüreği titreyen Dericizade Faruk Küçük, tarihin omuzlarına yüklediği bir büyük görevi yerine getirmiş olmanın gururu, sevinci, mutluluğu içinde. Ömrüne bereket…
BAĞIŞLANAN ARŞİVDE NELER VAR?
Atatürk ve Ankara; dolayısıyla Türk, Türkiye, Cumhuriyet dolu olan ve Türk Tarih Kurumu’na bağışlanan arşivde neler bulunduğunu satır başlarıyla aktarmam gerekirse şöyle bir özet yapabilirim:
- İki odayı kaplayan arşiv içinde yer alan Ankara ile ilgili (dikkat edin lütfen; sadece Ankara ile ilgili) 5 bin civarında kitap…
- 1000’den fazla dergi kapağı…
- 1000 kadar tek veya ciltli Ankara gazetesi…
- Eski Atatürk fotoğrafları…
- Büyük Önder Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün vefatıyla ilgili olarak, 1938 yılının 10 Kasım’ı ile 30 Kasım’ı arasında yayımlanmış 100 civarında kara gün gazetesi…
- Ankara’nın ve Ankaralının mazisini anlatan, sosyal yaşamını yansıtan belge niteliğinde binlerce fotoğraf…
-Başkentin ticaret, siyaset, kültür / sanat, efemera gece hayatına dair binlerce görsel, belge…
- Çok eski Ankara haritaları…
- Velhasıl Ankara ile ilgili her şey…
AYRICA;
- Kendisi de bir Ahi olduğu için, Ahilikle ilgili vesikalar, belgeler…
- İlgi ve iştigal alanı olan dericilik başta olmak üzere ticaret ile ilgili kitaplar…
STK’LERE DÜŞEN BİR GÖREV VAR
Ankara’nın Başkent oluşunun ikinci 100. Yılına adım atarken, 13 Ekim 2023’te, Türk Tarih Kurumu salonlarında açılacak “Ankara, Atatürk Fotoğrafları Sergisi ve Sempozyumu” ile Dericizade Faruk Küçük’ün Arşivini Bağışlama İmza Töreni, Ankaralı sivil toplum kuruluşlarının ilgisiyle daha bir önem ve anlam kazanacaktır. Bu şehir onu yalnız bırakırsa ayıp olur, yazık olur, günah olur! 13 Ekime odaklanalım lütfen…