Devlet ne yapsın?

Orhan Aksakal

Dünyayı kasıp kavuran ve etkisini her geçen gün artıran korona virüs (COVID-19) etkisini ülkemizde de hissettirmeye devam ediyor. Can kayıpları artarken pozitiz vaka sayısının da her gün biraz daha yükseldiğini biliyoruz.

Dün akşam Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca Bilim Kurulu toplantısı sonrası kameralar karşısına geçip son durumu açıkladı. Koca, 1 günde 63 kişinin hayatını kaybettiğini toplam ölü sayısının 277'e toplam hasta sayısının 15 bin 679 olduğunu açıklayan Koca, 14 bin 196 kişiye test yapıldığını duyurdu.

Korona virüse yakalanan sağlık çalışanlarının sayısının sorulması üzerine oldukça duygulanan Bakan Koca, gözyaşlarını tutamadı. Konuşmakta güçlük çeken Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, 601 sağlık çalışanında korona virüs testinin pozitif çıktığını duyurdu.

Yani bakanımızın da açıkladığı gibi durum gerçekten vahim ve dikkatli olmamız gerekiyor diyoruz da bunu gel bizim millete anlat ne mümkün. Devlet yetkilileri çıkıp bas bas bağırıyor evinizde kalın kendinizi koruyun.

Bırak kendini korumayı etrafına bulaştırmak için elinden ne geliyorsa onu yapıyor. Toplu olarak kullanılan sosyal alanlardan birisi olan kahvehaneler dezenfekte edilerek kapatıldı virüs daha fazla yayılmasın diye önlem alındı.

Bizim millet ne yaptı sen misin kahvehaneleri kapatan bakın biz size gösteririz diyerek camdan, gizli kapıdan, tünelden ve bilumum yollardan gizli gizli yollardan girerek kahvehane sahibine kaçak olarak açtırıp hem oyun oynuyorlar hem de bir güzel keyifle çaylarını o pis bardaklardan yudumluyorlar.

İşin en acı tarafı ise o küçücük mekanda aynı havayı soluyor bir masa etrafından hiçbir sosyal mesafe tanımadan yan yana kumar oynayıp keyif yapıyorlar akılları sıra. Şimdi buna devlet ne yapsın işin içinden çık çıkabilirsen.

Virüs yayılmasın diye banklara oturmayın yan yana gelmeyin dinleyen kim? Kimin umurunda devletin uyarıları. Aman bize bir şey olmaz diye diye sonunda virüsü birbirimize bulaştırmayı başardık gözümüz aydın.

Virüs şüphesiyle hastaneye götürülen vatandaş bir yolunu bulup hastaneden kaçıyor, yetmiyor kendine dikkat et diye uyarın sağlıkçının yüzüne tükürüyor, yetmedi doktor hastaya sosyal mesafeyi koru diye uyarılınca yumruk atıyor. Daha hangi birini sayalım inanın şaşırdım.

Millet olarak bu aymazlığımız bu vurdumduymazlığımız yüzünden binlerce masum vatandaşımızın ölmesinden korkuyorum inan. Yoksa virüsü bulaştıran umursamayan insanlar için zerre kadar üzülmem.

Devlet ne yapsın? Zorla evinde tutmak için ayağından zincire mi vursun veya her evinden kaçmak isteyenin başına bir polis mi diksin? Ne yapsın Allah aşkına. Herkes kendi vicdanının polisi olsun bu kadar mı zor?

Lütfen bu işin şakası yok aklımızı başımıza alalım çünkü çok ciddi bir durumla karşı karşıyayız. Bana bir şey olmaz deme lüksümüz yok ve sevdiklerimizi korumak birinci görevimiz olmalı. Sağlıklı günler diliyorum “sağlıkla kalın evinizde kalın” diyerek sözlerimi tamamlayıp ölen vatandaşlarımıza Cenab-ı Allah’tan rahmet diliyorum…