Devletimiz Sanat Adamlarına Arka Çıkıyor (2)

Eflatun Neimetzade

Evveli 11 Mart sayımızda…

…O anlamlı buluşmadan her kes memnun ayrıldı, çünkü birikmiş bazı konular hallini anında buldu. Aktörlerin maaşları yükselecektir, aktörlere yeni menziller verilecektir; Rus Dram Tiyatrosu ve Devlet Operet Tiyatroları Akademik unvanına sahip oldular.

Burada Haydar Aliyev Fondü’nün Başkanı, Cumhurbaşkanı Birinci Yardımcısı, Sayın Mehriban Hanım Aliyeva’nın olağanüstü, büyük emeği olduğunu da vurgulamak gerekiyor. Azerbaycan Muğam sanatının mahir savunucusudur; sanat adamlarının sağlığı, yaşamı ve yaratıcılığını titizlikle takip ediyor, her türlü yardımlarda bulunuyor.. Daha önemlisi kadim kültür sanatımızı, kültür zenginliğimizi – resim, heykel, dekoratif sanatları dünya ülkelerinde üst düzeyde tebliğ ediyor, tanıtıyor. Bütün bunlar hakkında öteki yazılarımda geniş yazmışımdır. Bu gün ise Devlet Başkanının sanat adamlarıyla olan samimi buluşundan söz edeceğim.

2019 yılında ünlü şairimiz İmadeddin Nasimi’nin doğumunun 650 yılı tamam olur. Devlet Başkanımız bununla ilgili   özel karar imzalamıştır. Kararda yıl boyunca bütün okullarda, Üniversitelerde, Bilim Akademisinde, ayrı-ayrı devlet müesseselerinde, Bakanlıklarda ünlü Azerbaycan şairinin yaşamı, yaratıcılığı genişliğiyle yad edilecektir. Bu vesile ile TÜRKSOY Uluslar arası Teşkilatı da bu yıl Türkiye’de ve Türk dünyasında şair Nasimi’nin yaratıcılığı tüm Türk devlet ve Topluluklarında da yâd edileceğiyle bağlı silsile tedbirler planı hazırlamıştır. İlk tedbir Martın 6-da TÜRKSOY Merkezinde gerçekleşti.

Açılış konuşmasında Genel Sekreter, Prof. Düsen Kaseinov Nasimi isminin dünya devletlerinde de meşhur olduğunu vurguladı. Daha sonra Azerbaycan Kültür Bakanı, Sayın Abulfes Garayev, Azerbaycan Atatürk Merkezi Başkanı, Akademik, Prof. Dr. Nizami Ceferov, M. F. Ahundov Kütüphanesi Başkanı, Prof. Dr. Tahir Kerimov, Prof. Dr. Ahmet Ercilasun büyük şairin şiirlerinden örnekler sundular, şiirlerindeki derin felsefi manayı aydınlattılar.

Akşam ise Cumhurbaşkanı Senfoni Orkestrası sahnesinde büyük şairin yaratıcılık gecesi gerçekleşti. Azerbaycan Kültür ve Turizm Bakanı, Sayın, Abulfes Garayev şairin şiirlerini tahlil ederek anlamlı ve geniş manalı bir konuşma yaptı, şiirlerinden örnekler sundu. O dedi: “Ulu Önderimiz Haydar Aliyev ilk defa olarak Nasimi’nin doğumunun 600 yıllık jübilesini JUNERSCO sahnesinde büyük tezahüratla organize etmiştir. Böyle bir organizasyon Sovyet sistemi döneminde nadir hadise idi. Çünkü milli klasik şair ve yazarların Jübileleri dış ülkelerde geniş organizesine izin verilmiyordu. Sadece ülke dâhilinde yapılıyordu, bu kadar. Fakat Haydar Aliyev’in Kremlinde, Politbüro’daki nüfuzu ve gücü, yüksek siyasi otoritesi bunu yapmaya gadirdi. Hala o zaman pek çok devletler Nasimi’nin Azerbaycan şairi olduğunu ilk defa idrak ettiler. Devletimiz kendi şair ve yazarlarına, sanat insanlarına daima yüksek değer vermiştir, onların sanat irsinin tanıtılmasına gayret göstermiştir. Ayrıca JUNESCO sahnesinde çok renkli etkinlik gerçekleşmiş oldu. Ünlü bestekârımız Firengiz Alizade’nin “Nasimi” Senfonik eseri seslenmiştir. Bu anane bugün de devam etmektedir. Cumhurbaşkanımız, Sayın İlham Aliyev’in Nasimi’nin doğumunun 650 yılı anısına almış olduğu karar, bunun bariz örneği sayılır. Bu yıl Azerbaycan’ın bütün Teşkilatlarında, kütüphanelerinde Üniversitelerinde ve okullarında şair Nasimi’nin şiirleri seslenecek ve onun mukaddes ruhu şad olacaktır”.

Gecede TRT Ankara Radyosu Korosu, dünya bestekârı Prof. Firengiz Alizade’nin “Nasimi” Adlı Koro ve Senfoni orkestrası için yazılmış eserinden bir parçayı seslendirdi. Koroyu Devlet Sanatçısı, Elnara Kerimova yönetti.  Azerbaycan mugam sanatçısı Firuz Sehavet, tat- Aliağa Sadıro ve kemence Hayyam Memmedov üçlüğü muhteşem konser verdiler. Daha sonra Türkiye bağlama-saz ustaları çıkış ettiler.

Kültür Bakanımız, Abulfes Garayev ile konuşma fırsatını yakaladım. Martın 1-de Cumhurbaşkanımız, Sayın İlham Aliyev’in sanat adamlarıyla buluşmasını hatırlattım kendisine ve fikir beyan etmesini rica ettim. Abulfas muallim,  seve-seve, bu gerçekten de önemli hadisedir, diye bilirim: “Cumhurbaşkanımızın sanat adamlarıyla buluşmasını tarihi olay olarak değerlendiriyorum. Çünkü tanınmış tiyatro ve sanat ustaları, bestekârlar, yazarlar, ressamlar, muğam (makam) ustaları çok samimi ve rahat ortamda Sayın İlham Aliyev’e fikirlerini, arzularını, neler düşündüklerini, eksikleri açıkça paylaştılar. Ülkemizin savaş durumunda olduğunu hepimiz biliyoruz. Yüzde yirmi topraklarımız Ermenistan Silahlı teröristleri tarafından işgal olunmuştur. Hocalı’da soykırım yapıldığını BMT Güvenlik Konseyinin almış olduğu dört kararı ile dünya halklarına beyan edilmiştir. Devlet Başkanımız dünya devletlerine seyahatlerde bulunuyor, ülke Başkanlarıyla buluşmalar yapıyor, topraklarımızın düşmandan azat edilmesi için gece-gündüz demeden uğraşlar veriyor. Bir milyondan çok soydaşlarımız bin yıllarca yaşadıkları, evlerinden, dede-baba topraklarından zorla kovulmuşlar. Ormanlarda, yollarda vahşice, hünkârca öldürülmüşler, yaralanmışlar. Sayın İlham Aliyev kaçkın ve göçkünlerin maddi durumlarının giderilmesine, onlar için yeni iş yerleri açılmasına, yeni kasabalar inşa ediyor, yeni menzillerle temin ediyor.

-Abulfes muallim, Az. TV-de izledim, yeni modern kasabaların dairelerini Cumhurbaşkanımız, Sayın İlham Aliyev ve Hanımı Mehriban Hanım Aliyeva kaçkınlara kendileri teslim ettiler. Lüks daireler yeni mobillerle tam döşenmiş bulunuyordu. Böyle güzel dairelerde keyifle yaşayacaklar, acılarını gidermeye çalışacaklar.

-Biliyorsun, ülkemiz savaş durumundadır. Kaçkınların yaşam durumları iyi değildi. Elbette ki devletimiz kaçkınların sorunlarını üst düzeyde çözüyor: onlar için yeni iş yerleri açılıyor ve sizin de söylediğiniz gibi yeni kasabalarda lüks dairelere taşındılar. Bütün bu yoğun çalışmalar esnasında Cumhurbaşkanımızı bu ve diğer konularda rahatsız etmek her zaman mümkün olmuyor. Zaman açısından böyle bir zor şartlarda Cumhurbaşkanımız sanat adamlarını da unutamadı ve onlarla karşı-karşıya buluşmayı zorunlu bulmuştur. Bu açıdan buluşma gerçekten de tarihi olay oldu. Çünkü bazı birikmiş konular vardır ki yukarıda da söyledim, zamanında gündeme getirmek mümkün olmuyordu. Ve sanat adamlarının doğal olarak elbette ki istekleri, problemleri eksik olmuyor. Çok samimi ve doğal ortamı yaratan Cumhurbaşkanımıza bir daha teşekkür ediyorum. Bir baba-evlat, arkadaş ve kardeş samimiyeti ortamında her kes arzularını ve isteklerini samimice ifade etmek zaruretini buldular. Kimse çekinmedi, ne istediyse rahat ifade ede bildi. Şunu da demek gerekiyor ki, Sayın Cumhurbaşkanımız zaman-zaman Kukla Tiyatrosuna, Haydar Aliyev Konser Sarayına, yeni kurulan Maryonet Tiyatrosuna ve başka Tiyatrolara da gitmeye zaman buluyor. Bunu ekranlardan da görüyoruz.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı, Haydar Aliyev Fondu Başkanı, Sayın Mehriban Aliyeva ve Yardımcısı Leyla Hanım Aliyeva da sanatçıların sevdalısı ve savunucusudur, bunu her kes televizyon ekranlarında görüyor. Müzisyenler, muğam sanatçıları, şan ustaları bütün etkinliklerde kendilerine yaklaşıyorlar, istek ve arzularını, taleplerini samimi ortamda kendilerine ifade ediyorlar ve hemen de olumlu cevaplar alıyorlar. Yani devletimiz daima – sanat ve kültür adamlarımızın arkasında ve keşiğindedir. Ulu Önder Haydar Alyev’in ifade ettiği gibi - “Kültürü ve sanatı olmayan halklar fakirler… Sanatı olmayan devletler siyaset alanında da başarılı olamazlar…” Şükürler olsun ki, Azerbaycan devleti sanat adamlarının bütün problemlerinin hallini öteki yıllarda da daima, üst düzeyde gerçekleştirmiştir. Bu gün de Cumhurbaşkanımız, Sayın İlham Aliyev, sanat ustalarımızın bu samimi buluşması esnasında ortaya attıkları bütün istek ve arzularını tek-tek not ediyordu ve anında, o buluşma sürecinde hemen icra etmiş oldu. Bütün iştirakçilerle tek-tek el sıkışan İlham Aliyev’in yüzündeki samimiyet ve memnuniyet ifadesini tüm halkımız ekranlarda izlemiş oldu. Buluşmanın bir ayrı özelliği ise devlet ile sanat adamları arasında fevkalade samimi birliktelik bir daha öne çıkmış oldu. Büyük sanat Ordusu sayılan – aktörü, rejisörü, muğam ve şan ustaları, yazarlar, bestekârlar, heykeltıraşlar devletinin yanındalar ve devletimiz bütün donanımıyla sanat adamlarını koruyor, onlar için tüm olanakları sağlıyor.

-Abulfes muallim, son ifadelerinizden onur ve kıvanç duydum. Bu saygıyı ve sevgiyi kendimde de his etmişimdir. Vatandan uzaklarda ülkemin tiyatrosunu, müziğini ve özellikle opera sanatını daima tebliğ etmişim. Daha önce Ulu Önderimiz Haydar Aliyev, Sovyet dönemi zamanı iktidara geldiği günden benim sanatımla daima ilgileniyordu. Her buluşmamızda Yemen’de sahneye koyduğum “Meşedi Ubad”ı hatırlıyordu, keyifle gülüyordu. Ve ikinci defa iktidara gelişinde de Bakü’de, Nahçıvan’da ve Türkiye’de her buluşmamızda beni tebrik ediyordu ve bundan şeref duyuyordum. Şimdi de sizlerin sayenizde, Sayın İlham Aliyev cenapları da benim sahne yaratıcılığımı yüksek kıymetlendirmiş, beni onura etmiştir.

Ben de 2006 yılından günümüze dek “Ankara İl” ve “Anadolu” gazetelerinde ve ayrı-ayrı dergilerde, Cumhurbaşkanı, Sayın İlham Aliyev’in siyasi otoritesi, dünyada yürütmüş olduğu yüksek siyasi iradesi hakkında yirmiye dek tam sayfa yazları yazmışım ve en son “Siyaset Semasında Parlayan Yıldız – İlham Aliyev” (Ankara, 2017) kıymetli kitabımı yazmışım.  Şimdi de bu köşe yazımdan kendisine bir daha minnettar olduğumu içtenlikle ifade ediyorum.

Size de bu kıymetli müsahibenizden dolayı yeniden teşekkürümü ifade ediyorum…

Devamı Vardır:

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.