Dilimiz, düşüncemiz Türkçe; Türkiye, Azerbaycan, Kazakistan, Özbekistan, Türkmenistan, Kırgızistan, Macaristan, Kuzey Kıbrıs ve Türk dilli konuşan nice muhtar vilayetle birlikte Doğu Türkistan, Irak’ın Kuzeyi (Türkmen eli) İranı’ın Kuzeyi (Güney Azerbaycan) dünyanın tüm kıtalarına yayılmış tüm kardeşlerimizin kullandığı tüm lehçe ve şivesiyle Dünya genelinde kullanılan 5. dil olmasına rağmen; Konuşulan diller arasında 20. sıradayız.
Neden mi?
Bölündüğümüz için, unuttuğumuz için, tarihimize, kültürümüze tutunmadığımız için...
Neden mi?
Çünkü biz hala Türk mü, Türkiyeli mi tartışmalarına kapılacak kadar cahil, tarihinden, özünden uzaklaştırma projelerine kapılacak kadar aciz ve cehaletin vesveselerini savunacak kadar çok safız. Türk toplumu olarak, bilimsel çalışmalara, toplumsal sosyal kalkınmaya giden yola düşman kesilmişizdir. Emperyalizme karşı mücadele eden Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırları içinde Türk, Kürt, Laz, Arap, Ermeni, Fars, Rum, Çerkez olmak üzere 40 tan fazla millet yaşıyor ve herhangi bir etnik grup üzerinde Türkiye Cumhuriyeti tarafından bir yasaklama, aşağılama veya küçümseme yaşanmamıştır. Bütün düşmanlıkları Türk’e karşı olan batı yanlıları Alman’ca, İngiliz’ce, Rus’ça, Fransız’ca, Fars’ca, Arap’ca henüz ortada yokken… Tarihi, Edebiyatı, Kültürü olan Türk’ü küçümseyerek “Türkçe Edebiyat, Türkiye Edebiyatı, Türkiye Tarihi veya Yerli Edebiyat” kavramlarının yanı sıra şimdide bitmek bilmeyen tam her şey yoluna girdi derken “Türkiyelilik” kavramını zehirli tabakta sunanlar kim, bizleri huzursuz etmek isteyenlerin kimler olduğunu bilmiyor muyuz, biliyoruz… O halde neden susuyoruz…
Neden mi?
Çünkü yıllardır ana dilimizi ikinci sınıf dil olarak görüp yabancı dilleri bir araç değil amaç ve yaşam tarzı olarak kabullenmemizin kurtuluş olduğuna inandırıldığımız için. Çünkü bu topraklarda yaşayan tüm o milletler birlikte olduğumuzda tek millet, tek bayrak çevresinde kenetlendiğimizde güçlü oluyoruz. Ama biz güçlü olduğumuzda birileri huzursuz oluyor…
Neden mi?
Çünkü yüzümüzü Batı'ya çevirip iki yüzlülüklerine hayranlık duyarken ardımızda dağ gibi duran sözü de özü de bizle bir olan kardeşlerimizin esas gücümüz olduğunu unuttuğumuz için.
Neden mi?
Rus Edebiyatı var, Fransız, İngiliz Edebiyatı var bu devletlerin kültürü, tarihi, sineması vs. var ama söz konusu Türkiye olunca Türk edebiyatı, tarihi, kültürü vs yok oluyor! Türkiye, Türkçe kavramı ortaya çıkıyor. Rusya’da, İngiltere’de, Fransa’da başka kültürler, diller, edebiyatlar yok mu? Olmaz mı fazlasıyla var tabii ki! Bunlar hakkında pek çok bilimsel yayın yapılmasına rağmen bu insanların veya kurumların veya politik bir dille dış güçlerin kaygıları ve dertleri nedir? Onlar; Alman, Rus, İngiliz, Fars, Arap, İtalyan, Fransız oluyor da bizde neden Türkiyeli oluyoruz…
Neden mi?
Türk demek Türkçe demektir, “Ne Mutlu Türk’üm diyene" sözünü duvarlara eksik yazıp bir aksak bıraktıkları için.
Şimdi okuma zamanı, bir olma ve güçlenme zamanı zira yanı başımızda yaşanan tüm acılarda, ölümlerde ve zulümlerde batının ne kadar pervasız ve katliamı bile görmezden gelmekte bir olabildiğini an be an televizyonlarda izlerken Türk'üm demekten imtina edenlere hakikatleri öğretme zamanı.
Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu "Bye Bye Türkçe/Bir Nev-York Rüyası" okuma zamanı.