Politika Kasabasından uzaklaştığımda hayatın tadı/tuzu kalmıyor! Kendime gelmem için ille de Siyaset Kulvarına inip Millet Bahçesine uğramam gerekiyor, uğradım…
***
Önce Kulvarda bir tur atayım dedim. Kendilerini kahvehaneye serpiştirmiş emeklilerin bulunduğu bir kahvehaneye daldım. Kimi kâğıt / okey oynuyor kimi de maaşlara zam üzerine tepki dolu muhabbet içindeydi. Bazısı da televizyon izliyordu. Bir çay istedim...
KADINLARIN İSYAN GÜLÜCÜĞÜ…
Çevreyi keserken, gözüm, Millet Bahçesinin bir köşesinde hayatın zorluklarına isyan edercesine tebessüm eden kadınlardaydı. Ses etmedim!
Gözü, kulağı televizyondaki emekli emmilere yoğunlaştım. Sunucu herkesin dikkatini çeken bir haberi okumaya başladı:
- Amerikalı Türkiye düşmanı New Jersey Senatörü Bob Menendez, FBI tarafından evinde bulunan para ve altın külçeler için, ‘acil durum paraları’ derken, bir başka senatör, ‘ben de acil durumlar için el feneri bulunduruyorum’
Emeklinin biri söylendi:
- Bizim durum da çok acil ama acil durum paramız yok!
***
Bir meslektaşım, “Emeklilerle ilgili haber yaparken çok dikkatli olun. Hoşlarına gitmeyen bir şey olursa peşinizi bırakmazlar” demişti ama orta yerdeki gerçek, soğan bulamayanlarla bal yutanların oynaşmasıydı!
CHP Genel Başkan adaylarından Özgür Özel, “CHP'nin önemli eksik olarak gördüğüm hususları var. Mesela TOGG meselesine, savunma sanayi meselesine çok olumlu yerden yaklaşan birisiyim…” derken, çayı fondipleyip çıktım. Az/uz gitmeye gerek kalmadan Millet Bahçesine vardım.
***
Kendimi dinlemek ve dinlenmek için ıssız / sessiz bir gölgelik aramaya başladım, buldum…
Yeni çıkacak kitabım için dörtlükler yazmak istiyordum. Bundan iyi fırsat olmaz diyerek kalemi, kâğıdı çıkardım!
Hırkalı apıştın yolun kaybettin
Yönsüz ile sağın, solun kaybettin
Minderin peşinde çulun kaybettin
Saçın / başın yolup ağla haline
Diye kendime girişirken, gaiplerden büyük ozan merhum Mahzuni’nin sesi peydah oldu!
Dokunma keyfine yalan dünyanın
İpini eline dolamış gider
Gözlerimin yaşı bana gizlidir
Dertliyi dertsizi sulamış gider
Ben, ‘ozan ne demek’ istiyor diye düşünürken o izahta bulundu!
Kimi hızlı gider uzun yol yutar
Kimi altın satar kimi pul yutar
Kimi soğan bulmaz kimi bal yutar
Kimi parmağını yalamış gider
Durumu anladım! Birilerine okkalı küfür yollayıp kendi kendime söylendim:
Hırkalı, Mahzuni doğru söylüyor
Vurguncu at gibi yoksul haylıyor
Fukarayı soyan zengin toyluyor
Daha da görmezsen ağla haline
Kalkıp gidecektim ki Mahzuni kafama bir türkü bombası salladı!
Hesap ettim ayak altı baş yedi
Vallahi nazlı yâr gene geç kaldık
Hınzır bülbül gül dalında leş yedi
Katmerlendi zarar gene geç kaldık
(Fotoğraf: S. Ali ÜNAL)