Nişâbur şehrinde doğan, Anadolu'nun Türkleşmesi ve İslamlaşması için Türkistan illerinde vazifeli olarak gönderilen, mesuliyetli bir görevi üstlenen Horasan Alperenlerinden Hacı Bektaş Veli hazretleri, Ahmed Yesevi'nin halifesi Lokman Perende'nin talebesidir. Anadolu insanına bir ışık ve rehber yol gösterici olmuştur. Dört karanlığı dört ışıkla aşılabileceğini bildiren Hacı Bektaş Veli hazretleri;
1- Madde karanlığını, akıl nuru;
2- Cehalet karanlığını, ilim nuru;
3- Nefis karanlığını, marifet nuru;
4- Gönül karanlığını, aşk nuru ile aydınlanır. Demektedir.
Bugün madde karanlığını; günümüzde bilim dünyası, astrofizikte, elektromanyetik dalgalarla (radyo dalgaları, gözle görülebilen ışık, x-ışınları, vb.) etkileşime girmeyen, Cin gibi varlığı yalnız diğer maddeler üzerindeki kütle çekimsel etkisi ile belirlenebilen, karanlık maddeler elle tutulur bir şeylerden oluşmaz. Bunların etkisinden ancak akılı doğru bilgilerle bilgilendirerek aşılabilir.
Üniversite bitirip, mesleğinde en iyi bilgi sahibi olur ama nefsine ait isteklerini kullanırsa cehaletini sergiler. Bir mesleğe tabi olup, yaptığı işlerde daha fazla kazanç elde etmek için, aç gözlülük, kıskançlık çalma, fitne fesat yayma, Tanrı tanımazlık veya cimrilik ilmine rağmen cehaletini oluşturur. Hem kendine hem de karşıdaki insana da zararı olur. İslami ilim ise onun cehaletini ortadan kaldırır. İnsanlığa eser bırakır
Kibir gurur, kin, ırkçılık, tutkuları kötü alışkanlıklar gibi nefsi hastalıklara karşı akıl, nakil ve duyu organları aracılığıyla keşf ve ilham yoluyla elde edilen. Batınî olma özelliği taşıyan ilim marifetle aydınlanır.
Gönül (kalp) gözle, dille, elle, kulakla, akılla(anarşi ve terör v.b.) mideyle (haram ve şüpheli yiyecek içeceklerle beslenme) işlenen her bir günah kalp de bir kara nokta oluşturur. Bunun sonucunda da kalp kararmaya başlar. Bir murşidi kamille tanışınca günahlara karşı ayna oldukça,yol gösterdikçe ilahi aşka yönelme başlar. Kalpteki kararmaları temizlemenin yollarını gösterir. Murşidi kamil örnekleri, Yunus emrede Tapduk Emrenin dergahından pişmesi, veya Azizi Mahmut Hüdayı Hazretleri Bursa Kadısı iken Üfdate Hazretlerinin dergahında bir boyuttan başka boyuta geçerek hakka ait her değeri yapması, batıla ait değerlere karşıda duyarlığını artırması örnektir.
Sözleri de; “Âlimlere ve kendini bilenlere, alçak gönüllülük yaraşır.”, “Allah ile gönül arasında perde yoktur.”, “Daima iyiyi, güzeli, doğruyu öğrenebilmek için okuyunuz, okutunuz.”, “Devletli odur ki; cehli sile, gafletten uyanıp kendini bile.”, “Arifler hem arıdır, hem arıtıcı.” , “Ariflerin içinde, murdar nesne (kötülük) eğlenmez.”, “Çalışmadan geçinenler, bizden değildir.”, “Dinine dizlerinle değil, kalbinle bağlan.”, “Eline, diline, beline sahip ol.” , “Göze nur gönülden gelir.”, “İçi murdar kimseyi ne kadar dıştan yıkarsan arınmaz.”, “Kibrin aslı şeytan, tevazuunun aslı Rahman’dır.”, “Cennet için ibadet geçersizdir.” , “Aşk meydanı, erenlerin ve bilenlerindir.”, “Bilim, gerçeğe giden yolları aydınlatan ışıktır.”, “Bir olalım, iri olalım, diri olalım.” Selam ve duayla…