Dörtyol ve ilk kurşun

Süleyman Göksu

Hatay’ın Dörtyol İlçesi, Doğu Akdeniz Bölgesi'nde kurtuluş meşalesinin yakıldığı,  varoluş destanımızın yazıldığı önemli bir Türkmen Şehridir.

Dile kolay, bundan yüz iki yıl öncesiydi. O zamanlar hayatta değildim, ancak bu topraklarda doğup büyümenin gururu ile her 19 Aralık’ta o günleri yaşıyor gibiyim. Şairimiz Mehmet Akif Ersoy ne güzel söylemiş: "Bastığın yerleri "toprak!" diyerek geçme, tanı! Düşün altındaki binlerce kefensiz yatanı. Sen şehit oğlusun, incitme, yazıktır, atanı: Verme, dünyaları alsan da, bu cennet vatanı."

1. Dünya Savaşı’nın neticesini belirleyen Mondros Ateşkes Antlaşması, Osmanlı Devleti için yıkım olmuştu. Atalarımız, düşenin dostu olmaz diye boşuna dememişler. Öncelikle Dörtyol, 11 Aralık 1918’de Fransız destekli Ermeniler tarafından işgal edilmiş olup, başka illerimiz de plan dâhilindeydi. Düşmanların sinsi hesapları Anadolu’nun her yerinde kendini gösteriyordu. Gözdağı vermeler ve sataşmalar hız kesmiyordu. İnsanlarımız, bu davranışlara seyirci kalamazdı. Sabır, tahammül sınırlarını aşarak son noktasına gelmişti. Arkadaşları ile bir araya gelen cesur yürekli vatan evladı Mehmet Çavuş, 19 Aralık 1918 günü canilere karşı durmuş, İlk Kurşunu sıkarak fitili ateşlemiştir. Dörtyol’dan, Kurtuluş Savaşı için dosta ve düşmana anlamlı bir mesaj veriliyordu. Bu husus, zor şartlarda inancın ve azmin başarısı, güzel günlerin habercisiydi. Güneyden gelen ışık, Yurdumuzun her yerinde geleceğimiz için moral kaynağı olmuştur.

Kararlı adımlarla, büyük zafere doğru gidiliyordu. İman gücü karşısında top, tüfek hikâye... Medeniyet ise “tek dişi kalmış canavar”dı. Kesin olarak karar verilmişti, düşmanlar topraklarımızdan kovulacaktı. Mert ve cesur Kara Hasan Paşa, Kuvay-ı Milliye Cemiyeti’ni kurarak, Mehmet Çavuş ve arkadaşlarıyla aynı safta yer aldı. Atatürk’ün öncülüğünde verilen mücadelenin neticesinde Dörtyol’umuz, 9 Ocak 1922 tarihinde düşmanlardan temizlendi. Bu uğurda çok bedel ödedik, şehitlerimiz ve gazilerimiz oldu. Milli Şairimizin dediği gibi, Yurduma alçakları uğratmadık, gövdemizi siper ederek yapılan saldırıların tümünü durdurduk. Ülkemizin bekası için sarf edilen olağanüstü çabalar, Türk’ün şahlanışıydı. İlk Kurşun’la Dörtyol’dan başlayan, kurtuluş günleri ile devam eden hareketler, istiklal ve bağımsızlığımız için çok önemliydi. Gelişmeler, Anadolu’nun sonsuza dek Türk Yurdu olarak kalacağını bütün dünyaya göstermiştir.

Milli Mücadele’de İlk Kurşun, Türk Milleti’nin kurtuluşu ve yeniden doğuşu demektir. Milli ruh ve heyecan demektir. Geleceğe her zaman güvenle baktığımız, aydınlık Türkiye demektir.

Güzel Dörtyol’umuzdan, düşmana sıkılan İlk Kurşunun 102. Yıldönümünü kutluyorum. Başta Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, İlk Kurşun’un mimarı Mehmet Çavuş, Kuvay-ı Milliye’nin sembolü Kara Hasan Paşa ve arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyorum.