Dünya hazinesi ormanlar, yangınları ve idam cezası

Orhan Kemal Erkılıç

Orman yangınları, Türkiye’nin ciğerlerini yakmakla kalmıyor, geleceğimizi de karartıyor… Bu bakımdan yangınlarla mücadele bir devlet politikası olarak en üst düzeyde sürdürülmelidir…

Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 2021’deki büyük yangın sırasında, orman yangınlarıyla mücadele ederken şehit olan itfaiyecilere Allah’tan rahmet ve ailelerine sabır dilemiş ve alanında dünyanın en iyilerinden olan orman teşkilatını daha da güçlendirmek için gereken adımları süratle atacaklarını açıklamıştı.

Bu söylemlerinin gereğinin tam anlamıyla yerine getirilmesi, mücadeleyi daha da güçlendirecektir.

Bunu başaramazsak tehlike çok yönlü olarak genişleyecektir.

EKİLECEK ALAN KALMIYOR

Bugün Türkiye Kent Konseyleri Birliği Başkanlığını da üstlenmiş olan AKK Yürütme Kurulu Başkanı Halil İbrahim Yılmaz, bir açıklamasında, son 40 yılda Anadolu’da 1 milyon 250 bin hektarlık alanın çölleştiğini söylemişti. Bu durum, orman yangınlarıyla daha vahim bir hal alıyor.

Öyle ki, “Süreç bu hızla devam ederse 2055 yılında Anadolu’da tarım yapılacak toprak kalmayacak.”

Şu sözler akıldan hiç çıkmamalı:

“Çağımızın en büyük sorunlarından birisi olan ‘iklim değişikliği’ Ankara’da yaşanan kum fırtınası, sel baskınları ve benzeri doğa olayları ile bizi sık sık uyarıyor. Bizim iklim değişikliği ile mücadelede üzerimize düşen en büyük görevlerden birisi bugün, yarın, öbür gün ağaç dikmeye devam etmek olacak. Çünkü bu savaştaki tek silahımız ormanlar. Düşünün, tek başına duran bir ağaç bile oluşturduğu gölgeyle etrafındaki mikro iklimi etkileyebilecek güçte. Gerçek bir orman ise iklimi düzenleyici etkiye sahip.”

AĞAÇ DİKELİM ANCAK…

Evet, ağaç dikmek hem devlet kurumlarının hem de bireylerin çevresine, ülkesine ve dünyaya karşı bir görev olmalıdır. Bu yapılırken, ormanların korunması ve orman yangınlarıyla mücadele ise birincil görev olmalı. Çünkü doğal ormanlar dünyada giderek azalıyor. Oysa çok kıymetli onlar…

ORMAN YAKANA İDAM CEZASI

Dünya hazinesi olan ormanları, “savunma demektir, korunma demektir” şeklinde tanımlayan Öz Orman İş Sendikası Genel Başkanı Settar Aslan, “Milli servetimiz olan ormanlara zarar vermek isteyenler bu ülkede terör suçu işlemektedir. Sabotaj şekliyle ormanlara verilen zararın cezası insanlık suçu olarak görülmeli, en yüksek dereceden cezalandırılmalıdır” diyor.

Bu yaklaşım çok önemli…

23 yıl geriye gidelim ve hatırlayalım:

Resmi Gazete’nin 20 Şubat 2000 tarihli sayısında yayımlanan “Gelibolu Yarımadası Tarihi Milli Parkı Kanunu; Milli Park’ta özel esaslar dışında yeni yapı ve tesis yapılmasını yasaklarken, “Kanun hükümlerine aykırı olarak daha önce yapılmış her türlü yapı ve tesisin de yıktırılmasını hükme bağlanıyor; Kanunda, Park alanında belirlenen yasaklara uymayanlar ile orman yangınına yol açanlara ağır para ve hapis cezaları öngörülüyordu. Terör amaçlı orman yangını çıkartıp ölüme sebebiyet verenler için ise idam cezası getiriliyordu.

-BİTTİ-

İlk yorum yazan siz olun
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.