Ankete göre, şirketlerin yüzde 6,8'i varlıklarını tehdit altında görmekte, bu oran ocak ayındaki yüzde 4,8'lik değerden daha yüksek.
Özellikle inşaat sektöründe endişe veren oran, Haziran 2020'den beri en yüksek seviyeye, yüzde 8,9'a ulaşmış durumda. Lojistik ve enerji yoğun kimya sektörlerinde de benzer şekilde endişe artışı dikkat çekiyor; bu sektörlerdeki şirketlerin bir kısmı varlıklarının tehdit altında olduğunu belirtiyor.
Ankete katılan şirketlerin yüzde 35'i eksik talep veya siparişlerden dolayı endişe duyarken, yüzde 27'si zor ekonomik koşulları, yüzde 24'ü enflasyonu ve yüzde 14'ü mevcut siyasi gelişmeleri endişe sebebi olarak gösteriyor.
Ifo Anketler Merkezi Müdürü Klaus Wohlrabe, ekonomik zayıflığın şimdilik iflas dalgasına yol açmadığını belirtiyor ancak durumun daha geniş bir etki yaratıp yaratmayacağı hala belirsizliğini koruyor.
Alman ekonomisi, yılın üçüncü çeyreğinde düşük satın alma gücü ve yüksek faiz oranları sebebiyle bir önceki çeyreğe göre yüzde 0,1 oranında daralmıştı. Eğer Alman ekonomisi son çeyrekte de küçülürse, teknik olarak resesyona girmiş olacak.
Hükümet ve Uluslararası Para Fonu, Almanya'nın büyüme beklentilerini aşağı yönlü revize etti. Bu yıl için büyüme beklentisi eksi yüzde 0,4 olarak güncellenirken, IMF Almanya'nın bu yıl küçülen tek gelişmiş ülke olacağını öngörüyor.