Çekya Senatosu, İstanbul Sözleşmesi'ni onaylamama kararı aldı, ve bu karar 7 saat süren yoğun tartışmaların ardından verildi. Çekya, Avrupa Konseyi tarafından hazırlanan İstanbul Sözleşmesi'ni, kadına yönelik şiddetin ve aile içi şiddetin önlenmesi ve bu konuda mücadele amacı güden bir anlaşmayı onaylamadı. Çekya Senatosu'nda gerçekleşen oturumda, 71 senatörden 34'ü sözleşmeye onay verirken, sözleşmenin kabul edilmesi için gereken 36 oya ulaşılamadı.
İstanbul Sözleşmesi'nin onaylanmamasının ardından Başbakan Petr Fiala, senatodaki kararın kadına yönelik şiddetle mücadeleyi etkilemeyeceğini savundu. Fiala, mevcut yasaların bu konuları zaten ele aldığını belirterek, senatodaki kararın tecavüze uğrayan kadınlara olumsuz bir mesaj olarak algılanmaması gerektiğini ifade etti.
Çekya'da İstanbul Sözleşmesi, muhafazakarlar ve Hristiyan kiliseleri arasında net bir şekilde reddedilmiş ve liberal ve muhafazakar kesimler arasında derin tartışmalara neden olmuştu. Sözleşmeye karşı olanlar, toplum üzerindeki etkilerinden ve gerçek amaçlarından duydukları endişeleri dile getiriyorlar. Özellikle, standart kadın ve erkek kavramlarından sapma ve cinsiyet ideolojisinin dayatılmasının yanı sıra, muhalifler sözleşmenin şiddet vakalarını azaltmadığına dikkat çekiyorlar.
Sözleşmenin destekçileri ise genellikle aile içi şiddet ve kadına yönelik şiddetin, mahkemelerin kötü uygulamaları nedeniyle göz ardı edildiğini savunuyorlar. Ayrıca, tecavüz vakalarının yarısında failin sadece şartlı ceza almasını veya ikincil mağduriyet ve yaralanma durumlarına hükmedilmesini eleştiriyorlar. Sözleşmeyi savunanlar ayrıca, Çekya'nın sözleşmeyi kabul etmesinin ülkeyi ilerici ülkeler arasında yer almasına katkı sağlayacağını öne sürüyorlar. Bu arada Çekya, İstanbul Sözleşmesi'ni 2016 yılında imzalamış, ancak onaylamayı ertelemişti.