İravani, saldırının İsrail’in terör ve sabotaj faaliyetlerinin bir devamı olduğunu ve yeni bir hükümetin ilk gününü gölgelemek amacı taşıdığını öne sürdü.
İravani, İsrail’in bölgedeki tüm ülkelere karşı saldırgan bir tutum sergilediğini, uluslararası hukukun temel ilkelerine saygı göstermediğini ve ABD'nin de bu bağlamda sorumlu olduğunu ifade etti. Uluslararası toplumun ve BM Güvenlik Konseyi’nin bu suçlara karşı sessiz kalmaması gerektiğini belirtti. Ayrıca, BM Güvenlik Konseyi'nin İsrail'i sorumlu tutmak için acil adım atması gerektiğini vurguladı.
Filistin’in BM Daimi Temsilci Yardımcısı Feda Abdelhadi, İsrail'in Filistinli sivillere yönelik şiddetini kınadı ve bu durumun "kırmızı çizgi" olmadığını belirtti. İsrail’in terör ve şiddeti uluslararası hukuk ve insan haklarına tercih ettiğini söyledi.
Lübnan’ın BM Daimi Temsilciliği Maslahatgüzarı Hadi Hachem ise Lübnan’ın savaş istemediğini ve BM Güvenlik Konseyi’nin 1701 sayılı kararına bağlı kalacağını ifade etti. Orta Doğu’daki gerilimin tüm dünyaya yayılabileceğine dikkat çekti.