Düşündüren kapanma

Aysel Ayşe Aygün Özer

Merhaba sevgili Anadolu Gazetesi okuyucuları. İçinde bulunduğumuz zor zamanlardan bir türlü çıkamıyoruz. Çıkmak istesek de bir şey bizi kendi içine doğru çekiyor.

Pandemi hepimizi olumsuz bir şekilde etkiledi çalışanı işvereni pazarcıyı hepimizin belini büktü. Her şeyin üstesinden zaten zorlukla gelirken bir de bunun üstesinden gelmeye çalışıyoruz. Elimizdeki imkanlarımız maalesef kısıtlı.

Ekonomik bir savaşın içinde iken bir de üzerine pandemi geldi. Bir yıl geçti ikinci yıla girdik ve hala bu zor zamanların içerisinden çıkamadık. Böyle devam ederse de çıkmamız zor olacak. Bekliyoruz gelecek güzel günleri dışarıda bahara konuşacağımız o umudun çiçek açtığı güzel günleri hep birlikte bekliyoruz.

Bu zor günler üzerimizde olumsuz etkilerde bıraktı. Kimileri senelerdir çalıştırdıkları dükkanlarını kapatmak zorunda kaldı, kimileri senelerini verdiği işyerlerinden çıkartılmak zorunda kaldı, kimileri iflasın eşiğinde olduğu için hayatına son verdi bitmedi, bütün bunlar olurken çözüm sadece konuşuldu bir şeyler söylendi ama bir türlü gerçekleşemedi.

Üç haftalık kapanma sürecinde ticari işletme işyeri veya ofisler kapalı market manav kasap kuruyemiş ve tatlıcılar 10 ile 17 saatleri arasında faaliyet gösterebilecek yeme ve içme yerleri sadece paket servisi yapacak.

Sevgili okurlarım benim gibi siz de düşünüyor musunuz acaba özel sektörde çalışanları işletme yeri veya ofisi olanları kiralarını ödeyemeyenlere pazarcıları oto yıkama ya da oto kuaförü gibi yerlerde çalışanları bu insanlarda evlerine ekmek götürmek için çalışmıyorlar mı çocuklarına bakmak için ailelerini geçindirmek için çalışmıyorlar mı olan yine millete oldu bize oldu birçoğu düşünüyor elektrik faturası nı nasıl ödeyeceğim su faturasını nasıl ödeyeceğim doğalgaz faturasını nasıl ödeyeceğim kirayı nasıl vereceğim çocuğuma bez mama nasıl alacağım eminim bunu düşünmeyen yoktur.

3 haftalık kapanma elbette bizim sağlığımız için oldu. 3 haftalık tam kapanma programı açıklanırken milyonlarca esnafa vs. Herhangi bir destek verilip verilmeyeceğine dair en ufak bir konudan bahsedilmedi. Kapanmaya gidiyoruz dediler olay bitti.

Halkın içini rahatlatacak tek bir konuşma yapılmadı. Diğer yazılarımda söylediğim gibi vakit birlik beraberlik olma vakti devletin milletine sahip çıkma vakti devletin milletine kendini ispatlama vakti devletin milletine korkmayın arkanızda devlet var deme vakti. Öyle değil mi sevgili okuyucular?

Birkaç gün öncesi 23 Nisan'dı 23 Nisan pandemi sebebiyle kutlanmadı. Birçok şeyi unuttuk bayramların güzelliğini Ramazan da sofraların güzelliğini unuttuk ailelerimize sarılmayı unuttuk.

Şunu da hatırlatmak isterim 22 Şubat İzmir Kongresi yapıldı Halkapınar Spor Salonunda tıklım tıklım doluydu Sayın cumhurbaşkanımız kar mikrobu kırıyor dedi kongresine devam etti. Fakat 23 Nisan Ulusal Egemenlik Bayramımız kutlanamadı.

Tek umutlarımız aşıydı fakat aşı olanlar da tekrar hasta oldu taşıyıcı oldu. Ama ne dediler aşı olanlar daha hafif atlatıyor denildi ona da peki dedik bir türlü mutlu sona yine eremedik.

Pazarlar marketler Ateş pahası milletçe zor günlerden geçiyoruz ve maalesef yanımızda kimse yok sesimizi duyan kimse yok sorunlarımıza kulak veren kimse yok

Dün akşam yaşadığım bir olaydan bahsetmek isterim size. Sevdiğim bir arkadaşım aradı. Merhaba iyi akşamlar dedi. İyi akşamlar dedim. Nasılsın diye sordu. Hamd olsun sen nasılsın diye sordum.

Üç hafta kapanma olacakmış eşim işe gidemeyecek. Ben ne yapacağım iki çocuğum var biliyorsun dedi ve ekledi. Zaten bu işi de yeni bulmuştu birikmiş kiramız vardı ikimizin de morali bozuk ne olacak Aysel?

Onun çaresizliği karşısında çaresiz kalmıştım. Hem sevdiğim hem de yardıma muhtaç bir insana nasıl yetebilirim diye düşünüyordum. Üzülme bir şekilde üstesinden gelir el ele verir hallederiz dedim.

Evet sevgili okurlarım acı ama yaşadığımız gerçek bunlar ne yazık ki. Bize kapanma ama dışarıdaki turistler muaf kapanma oluyorsa turist de gelmesin uçaklarda yasaklansın. Bütün yasaklarda esnafın kepengi kapandı ama kongreler hep açıktı.

Milleti zor duruma düşürerek umutsuzluğa terk edecek bu şekilde  onları kendi hallerine bırakmak ne kadar doğrudur soruyorum size. Artık ne cüzdanda var ne yastık altında millet aç millet mağdur millet işsiziz

Biz birlik olmadıkça en ufak bir ümitsizliğin önünde umutlarımızı yitirdikçe tekrar yeşermemiz mümkün değil. Hep birlikte daha güzel günler için gelin birlikte yürüyelim...

Saygılarımla…